Merhaba arkadaşlar yeni karakterler üst üste geldiğinden kafa karışıklığı olmaması için karakter tanıtımı yapmaya karar verdim.Elbette ki bu tanıtımda Sezria'nın asilzadelerini tanıtacağım,dilerseniz hemen başlayalım.Ilk önce bayanlardan başlayalım;
Melina : Melina,Sezria'nın asilzadelerinden biri ve Sezria ile aynı çağda yaşayan biriydi.Sezria sarayda köleyken Melina da Sezria gibi bir köleydi.Sezria ile en yakın olan asilzadelerden biridir,hayatı hep sefalet ve fakirlikle geçmiştir.O çağda doğduğundan ve kadın bir köle olduğundan tacize ve şiddete maruz kalmıştır.Stefhen'a aşıktır hatta uzun süre de sevgiliydiler ama Stefhen ikinci sınıf bir gölge olduğundan bir süre sonra Melina bundan utanmıştır,fikri şimdi değişse de Stefhen artık onu kabul etmiyordu kim bilir belki Melina'yı affedebilirdi nede olsa Stefhen'da Melina'ya hala daha aşık.
Lenora : En son asilzade olan Lenora küçükken bile süslenmeyi seven bir çocuktu,sürekli annesinin makyaj malzemelerini karıştırırdı.Babası ketum ve sert biriydi,Lenora 16 yaşındaydı bir gün o makyaj yapıp kendini süslemişken eve amcası ve babası gelir ve Lenora hayatının en iğrenç ve en korkunç gününü yaşar.Babası ve amcasının bu davranışına maruz kalan Lenora durumu annesine anlatsa da annesi ona inanmaz,tacizler bir kaç kere daha yaşandıktan sonra Lenora evden yalın ayak kaçar ve uzun boylu genç bir adamla çarpışır,o kişi efendi Sezria'dır.Siyah giyimli bu adam ona elini uzatır ve Lenora'nın kulağına intikam alması gerektiğini söyler.Lenora bir asilzade olduktan sonra ilk işi evine gidip babasını ve amcasını öldürdü,ona inanmayan annesinin de hayatına son verdi ve gerçek evinin efendisinin yanı olduğuna inanarak evini ateşe verip sonsuza kadar o iğrenç yeri terk etti.Lenora onu kurtaran efendisine sadece minnettar değil derin bir aşkta besliyordu.
Olayın yaşandığı yıl 1578 yılıdır.
Cyrus : Cyrus'ta Sezria'nın çağında yaşayan biriydi,o da Melina gibi köleydi.Erkek bir köle olarak ağır işlerde çalıştırılıyordu daha sonra soyluların ihtiyaçlarını gidermek için saraya alındı ve Sezria ile tanıştı.Saray da kimsenin olmadığı uygun zamanlar da Cyrus Sezria ile buluşurdu ve birbirleri ile dertleşirdi çünkü ikisi de aynı acıları yaşayan dostlardı.Cyrus,Sezria'nın başlattığı bu isyanı en çok destekleyen kişiydi.Sezria'ya anında biat etti ve onu koruyacağına yemin etti.O gün bugündür yaklaşık bin yıldır bir an bile efendisinin sözünden çıkmadı.Sezria'da onu Joseph'in ihanetinden sonra sahip olduğu tek dostu olarak görüyordu.İkisinin arasında ki bağ diğer asilzadeleri kıskandıracak kadar güçlü ve kuvvetliydi,bu yüzden Sezria'dan sonra en çok sözü geçen kişi Cyrus'tur.
Edwin Wilson : Belki de yazarın en favori asilzadelerinden biriydi :)
Edwin her zaman sıcak kanlı insanlarla iyi anlaşan birisidir,21 yaşında bir kadına aşık olur ve iki yıl içinde onunla evlenir ve aşklarından bir çocuk meydana gelir ancak sevgili eşi doğumdan sağ çıkamaz ve çocuğunu doğurduktan sonra anne vefat eder.Edwin kucağında kızı ile eşini kaybetmiş yalnız bir baba olur.Edwin kızı için güçlü olmalıydı çünkü aşık olduğu kadın ona bir can emanet etmişti ve Edwin kızını korumak için her şeyi yaptı.Kızına bir kez bile vurmadı,onun uzun saçlarını tarar ve çiçekten taçlar yaparak kızı ile oynardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ IRK : GÖLGELER VE İNSANLAR
FantasiaAllen ve ailesi hayatlarını normal aileler gibi yaşarken bir gün babası ani bir değişime uğrayıp Allen ve annesine kötü davranıp zulüm eder, babasını artık sevmeyen Allen tüm sebebi babasında ararken işlerin pekte düşündüğü gibi gitmediğini öğrenir...