42.BÖLÜM

7 2 0
                                    

İki hafta sonra.

Düşüncelerim ile boğuştuğum geçen koca iki haftaydı,bu sırada Jason sürekli yanıma gelip benimle ilgileniyordu ama bir kez kalbime ve zihnime kurt düşmüştü ve güven bağlarımı kemiriyordu.Ben,babam,annem ve Jason salonda oturmuş televizyon izliyorduk.Akşam saat on bir gibiydi,babam ve annem televizyonda ki filme dalmıştı.Patlamış mısırdan yiyip kahkaha atıyorlardı,Jason'a düz bir ifade ile bakıyordum.Beni fark etti ve göz kırpıp 'Ne?' der gibi baktı,omuzlarımı silktim ve gülümsedim.Bir kaç dakika sonra film bitti ve Jason cebinden telefonunu çıkardı,

"Bu kadar oldu mu? Geç olmadan kalkayım."Annem,

"Daha saat on bir Jason kal zaten araba ile dönersin eve."

"Üzgünüm bayan Carmelia ama erken kalkan yol alır yarın çok işim var dinlenmem gerek."Annem gülerek,

"Ah doğru! Kusuruma bakma."Jason ayağa kalktı,annem bana bakıp şaşkınca güldü.

"Mark sen iyi misin? Jason'ı geçirsene?"

"Ah evet,dalmışım."Jason,

"Sorun değil ben kendim giderim."Annem bana kötü bir bakış atınca koltuktan kalktım,

"Seni geçireyim Jason."Jason ile kapıya geldik,bana döndü ve somurttu.

"Sen iyi olduğuna emin misin Mark?"Birden elini uzatıp yanağıma dokundu kendimi geri çektim Jason birkaç saniye afallayıp kırılmış bir şekilde kaşlarını çattı,

"Mark benden kaçındın mı sen? Neler oluyor? Yoksa,yoksa o aptal adamın anlattıklarına mı inanıyorsun? Delirdin mi sen?"

"H-hayır,sadece dalmıştım bir anda bana dokunmaya çalışınca irkildim."Jason iç çekti ve bana bakıp,

"Ben pek öyle olduğunu düşünmüyorum ama öyle olsun,bunu hiç söylemek istemiyorum ama bunca yıldır babana ve sana yardım eden birinden şüpheleniyorsun,bunu hak etmiyorum Mark hak etmiyorum!"Jason sinirle arkasına döndü,

"Jason! Lütfen bekle!"Jason durdu ve arkasına baktı,bana sinirle bakıyordu.Onun yanına gidip mahçup bir şekilde baktım,

"Özür dilerim ben gerçektende iyi değilim her olasılığı düşünüyorum çünkü,çünkü yoruldum ve sıkıldım."İç çektim ve

"Beni affedebilir misin?"Jason gülümsedi ve kollarını açtı,

"Gel buraya."Gülümsedim ve ona sarıldım,

"Bir daha böyle saçma sapan şeyler söylersen seninle bir daha konuşmam."

"Tamam ya öf!"

Onunla vedalaştıktan sonra içeri geçtim,ertesi gün akşam ona mesaj attım bana işinin olduğunu ve buluşamayacağını söyledi.Annemde tutturdu dışarıda yemek yiyelim diye en sonunda ben ve babam dayanamayıp kabul ettik,güzel bir restoranta gidip yemek yedik.Saat on bir gibi çarşı da takıldıktan sonra kalabalığın arasında arka sokakta Jason'ı gördüm.Elimi kaldırıp,

"Jason!"Uzakta olduğu için beni duymadı ve karanlık sokağın derinliklerinde kayboldu,annem ve babam baktığı tezgahtan ayrılıp yanıma geldiler.

"Hadi gidelim Mark."

"Siz önden gidin ben geliyorum."Annem,

"Nereye Mark?!"

Hızlıca Jason'ın girdiği sokaktan girdim ve tek yönde ilerledim,daha derine gittikçe ıssız ve sarhoş evsiz adamlarının sokağına çıktı,endişe ve korku ile neden onun gibi birinin buraya geldiğini kendime soruyordum.Birden bir bağırışma sesi duydum,eski terk edilmiş bir binadan geliyordu.Yaklaştım ve zemin katta duran kişilere baktım,Jason'da aralarındaydı ellerini cebine koymuş yerde dövülen adam ve kadına bakıyordu.Şaşkınlık ile olanları nefesimi tutarak izliyordum,

İKİ IRK : GÖLGELER VE İNSANLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin