yukarıya güzel bir şarkı bıraktım canlarım okurken dinleyebilirsiniz:)
Oy ve yorum yapmayı unutmamanız dileğiyle iyi okumalar.
Ben hala olayın şokunu yaşarken büyük kapı yeniden hızla açıldı. İçeriye orta boylarda,kumral ,takım elbiseli bir adam gelip Davinin önünde saygı ile eğildiğinde ağzım açıldı.
Davin adama bir baş hareketi yaptığında adam yutkunarak konuşmaya başladı
"Efendim" diyerek bir kaç saniye bekledi.
"Leydlerden Fulya" demesiyle ne olduğuna anlamıştık bile.
Davin başıyla anladığını belli edecek şekilde sallayınca adam tekrardan saygı ile eğilerek büyük kapıyı kapatarak dışarıya çıktı.
Şimdi ne yapacağız bakışlarımı Davine yöneltince onunda bir köşeye bakışları kitlenmiş bir şekilde düşündüğünü gördüm.
Bizi kurtaran adamlar da salondan çıktığında ikimiz kalmıştık. Birde hala bir köşede uyuyan Rubah.
Rubah aklıma gelince köşede uyuyan Rubahın yanına gittim. Ne kadar fazla uyusa da uykusu hafif olduğu için en küçük seste uyanırdı ancak az önce çığlıklarım havada uçuştuğu halde uyanmamıştı.
Eğilerek kolumla onu dürttüğüm halde uyanmayınca kuşkulanmaya başladım.
"Rubah" diye telaşlı bir şekilde kolumla onu sarsarken hâla uyanmamıştı. Davin bir terslik olduğunu anlayıp yanıma geldiğinde elini Rubahın gözlerinin üstüne tuttu.
"Bayıltılmış" dediğinde kocaman gözlerimle ona baktım. Artık korkmaya başlamıştım. "N-nasıl?" Diye heceleyerek ve titrek bir sesle sordum.
Davin Rubahı kucağına alıp bana açıklama yapmaya başladı. "Birisi buraya geleceğimizi önceden biliyormuş" dediğinde bize bir tuzak kurulduğunu yeni idrak ettim.
"Katil beni öldürmeye mi çalıştı?" Dediğimde kısa bir an bana bakıp önüne döndü " Hayır sadece beni oyalamaya çalıştı ve doğrusu bunda başarılı da oldu" dediğinde anlamaz bakışlarla ona bakmaya devam ettim.
"Peki ama neden?" Diye sorduğumda bana döndü. "Çünkü bugün yeni cinayetini işleyecekti ve onu durdurabilecek bir tek ben vardım o da bunu bildiği için beni oyaladı" dedi dişlerinin arasından.
Yani eğer buraya gelmeseydik Davin katili yakalıyacak mıydı?
Ne söylemem gerektiğini bilmiyordum. Davin kucağında ki Rubahın gözüne eline tutup bir kaç şey söyleyip bir kaç saniye sonra Rubah gözlerini açınca küçük dilimi yutmak üzereydim.
Daha önce kimse gözümün önünde büyü yapmamıştı. Bir dakika Davin büyü mü yapmıştı?
Büyüyü sadece kraliyet ailesinin genlerini taşıyanlar yapabiliyordu. Yutkunarak Davine baktığımda Davinin bilerekten göz temasından kaçtığını fark ettim.
Davin bir prens miydi? Davinin telefon konuşması aklıma geldi. Burada ki lordlarla Davine fazlasıyla saygı gösteriyorlardı.
"Sen?" Diye zorla konuşmayı başardım. Davin bana baktığında burada olduğum yeni aklına gelmiş gibi ağzının içinde bir küfür savurdu.
Bugünlük bu kadar şok yeterliydi benim için.
"Ah senin bunu görmemen lazımdı" dedi elini alnına atarken. Anlamadığımı belli ederek ona bakmaya sürdürdüğümde bana yaklaştı.
"Özür dilerim" dediğinde ben daha ne için özür dilediğini anlamadan bir eliyle kollarımı sıkıca tutarak elini gözlerimin üzerini götürüp bir şeyler mırıldanmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Prenses:ALÇİN
FantasyBarlik gezegenin yeni doğan varisi Kral ve Kraliçenin kızı kaçırılır. Yıllar boyunca kızlarını arasalarda hiç bir şekilde bulamazlar. En sonunda çareyi bir okul yaptırmakta bulurlar. 18 yıl sonra yapılan bu okulda 18 yaşına girmiş ve girmek üzere ol...
