32.BÖLÜM: Hizmetçi

185 39 66
                                    


Selam

Öncelikle şunu söylemem gerekiyor ki önce ki bölümde 200 yorum gelmesse kitabı mutsuz sonla bitireceğimi söylemiştim lakin sanırsam şaka yaptığımı zannetip hiç kimse ciddiye almadı çünkü sadece 13 yorum geldi.

13!!

Sadece 13 tane yorum!

Bölümü okuyan herkes sadece bir tane yorum atsa bile 200'e yaklaşıyordu.

Kitap mutsuz sonla bitince niye böyle oldu demeyin sakın!

Neyse kısa bir bölüm oldu iyi okumalar♡





***

Uyandığımda gün daha yeni aymıştı. Yataktan kalktığımda başucumdaki komodinin üzerinde bir paket ağrı kesici, bir bardak su ve bir tabakta tarçınlı kurabiye olduğunu fark ettim. Galiba kraliçe vurulduğum için ağrı kesici koydurtmuştu ancak tarçınlı kurabiye ne alakaydı?

Sorun şu ki tarçınlı kurabiyeye bayılırdım. Eskiden pek sevmezdim lakin prenses olduğum günden sonra neredeyse her gün ikişer tabak yemeye başlamıştım. Saraydakiler hariç kimse bilmezdi tarçınlı kurabiye sevdiğimi. O zaman kim koymuştu bunu?

Sarp böyle şeyleri pek dikkat etmezdi ve böyle bir şeyi neden yapsındı?

Davinin koyması ise imkansızdı. Hem çoktan kendi gezegenine gitmiş olmalı hem de onunla olduğum günlerde tarçınlı kurabiyeyi sevmezdim.

Herhalde kraliçe misafirperver olarak kurabiye konmasını istemişti ve şans eseri tarçınlı kurabiye çıkmıştı.

Ağrı kesiciyi içip benim için koyulan kurabiyelerden yemeye başladım. Kurabiyelerim bittikten sonra üstümü değiştirmek için dolabın yanına gittim. Dolapta ki elbiselere kısa bir göz gezdirdikten sonra haki yeşili, uzun bir elbiseyi alıp üstüme geçirdim. Saçlarımı topuz yapıp önümde kahküllerimi bıaktım.

O sırada kapı çaldı. "Gel" diyerek seslendiğimde içeriye bir tane hizmetçi girip kahvaltının birazdan hazır olacağını söyledi ve geri gitti.

Aynadan son bir kez daha kendime baktıktan sonra odamdan çıktım. Kapıyı açmam ile beraber kapıya vurmak için hazırlanan Sarp ile göz göze geldik.

"Bende tam seni çağıracaktım sevgilim"

Koridorda birileri var mı diye kısa bir bakış attım. Sadece bir kaç tane koruma vardı.

"Günaydın" dediğimde koluna girmem için kolunu uzatıp "Günaydın" dedi.

Uzattığı koluna girecekken benim kaldığım odanın hemen yan tarafındaki odanın kapısı açılınca gözlerim o tarafa kaydı.

Ve onu gördüm. Şaşkınlıkla gözlerim büyürken hala neden burada olduğunu anlamaya çalışıyordum. Dün suikattan sonra bütün kraliyet aileleri gezegenlerine geri dönmüştü. Peki öyleyse bu herifin burada ne işi vardı?

Siyah bir pantolan ile beyaz bir gömlek giymişti. Saçları her zaman olduğu gibi taranmış ve düzenliydi. Gözleri ise uykusuz kalmış gibi yorgun bakıyordu. Hatta onu gördüğüm ilk andan beri gözleri aynı şekilde bakıyordu. Yorgun ve bitkin.

Bize bakıp hafif bir şekilde gülümseyip "Günaydın" dedi. Gözleri bana bakmıyor Sarp'a odaklanmıştı.

Sarpta onun gibi hafif bir şekilde gülümseyip "Günaydın" dedi.

Davin'in gözleri sanki bana bakmaya yüzü yokmuş gibi bana değmeden başını yere eğdi ve hemen yan tarafında ki odanın önünde durup kapısını çaldı. Kapıyı çalmasıyla aynı anda dün birlikte geldiği sarışın kız kapıyı açtı. Ayça

Kayıp Prenses:ALÇİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin