Kayıp Prenses:ALÇİN

20. bölüm

Yorumlarınızı unutmayın bakalım.

                                 🌻

Yatakta yan bir şekilde yatmış bacaklarımı duvarda havada tutan bir şekilde hâlâ Davine ne yaptırsam diye düşüyordum.

Öyle bir şey yapmalıydım ki pişman olmalıydı. Ancak aklıma ona elbise giydirip saçınada ponponlu bir taç takıp onun telefonundan video çekmekten başka bir şey gelmiyordu.

Aslında güzel fikirdi ancak bunu asla yapmazdı. Biraz zırlayıp yaptırmaya çalışsam ne olurdu ki?

Makyaj mı yapsaydım ona?

Oflayarak başımı yataktan aşağı sarkıttım belki beynime kan falan giderdi de muhtişim bir fikir gelirdi aklıma.

Bende ona kendimi mi öptürseydim?

Ay tövbe de kız hem onun için o bir ceza olmaz fark ettiysen

Haklıydı. Hemen aklımdan o düşünceyi uzaklaştırdım.

Aklıma hiç bir şey gelmiyordu ki. Başım ters bir şekilde tersten önümde ki dolaba bakarken ona elbise giydirmekten başka bir şey gelmiyordu.
Bakış açıma tersten bir Rubah girince anlık bir irkildim. Rubah bana ne yapıyorsun temalı bir şekilde bakarken bu düşüncesini sesli de dile getirdi.

"Ne yapıyorsun şu anda?"

"Düşünüyorum" diyerek makul bir cevap verdim.

"Ne hakkında?"

"Davin ile bir iddiaya girmiştik ya Davin dedi ki sen benden daha öndeydin çok iyi yarıştın ben asla seni geçemezdim zaten o yüzden iddiayı sen kazandın" dedim sırıtarak. Rubah bu götümden uydurduklarıma inanmadığını belli eden bir bakış attı.

"Sence ne yaptırtsam ona?" Diye fikir danıştım.

Lan acaba koridorda ben bir salakım diye bağırtsa mıydım?

Kızım doğruluk mu cesaretlik mi oynuyoruz?

"Ne bileyim ne yaptırıyorsan yaptır"

Rubaha göz devirerek yattığım yerde doğruldum. Bana hiç yardımcı olmuyordu. Bacaklarımı bağdaş yaparak yatakta otururken anlık bir başım döndü.

Boynum tutuldu tutulacaktı. Yüsranın gelmesi gereken konular vardı. Bana masaj yapmak gibi.

Davine masaj mı yaptırtsaydım?

Aynen Lavinya aynen hani senin haince planların vardı. Hani pişman olacaktı adam. Hani sürüm sürüm sürünecekti ha!

Aklına bir şey geliyorsa şöyle iç ses.
Oflayarak ayağa kalktım. Efsunu özlemiştim. Sinyaller kesildiği için artık onunla konuşamıyordum lakin lordlar elindeki telefonla istedikleri kişilerle konuşuyorlardı. Onların neden sinyali kesilmediği hakkında hiç bir fikrim yoktu.

Kitaplığımda içinde telefonumun saklı olduğu kitabı alıp banyoya ilerledim. Rubah vardı nasıl olsa. Beni birilerini ispiyonlar mıydı bilemiyordum.

"Kitapla banyoda ne yapacaksın?" Diye sorunca verecek bir cevabım yoktu.

"Okuyacağım" diye makul bir cevap verdim o yüzden.

"Banyoda?" Diye soru soran haline göz devirerek " Kızsal bir mesele" dedim ancak tuvalette kitapla kızsal bir mesele nasıl yapılırdı bilmiyordum.

Ancak Rubahın hem bir erkek olduğu hemde hayvan olduğu için kızsal meselenin ne olduğunu anlamayacağını düşündüm. Düşündüğüm gibi de oldu . Kaşlarını yukarı kaldırıp kafasını aşağı yukarı salladı. Arkamı dönüp banyoya ilerlerken Rubahın bu hâline sırıtıyordum.