14. bölüm

1.1K 79 24
                                    

Şarkı ile beraber okuyabilirsiniz, Iyi okumalar ,satır aralarına yorumlarızı unutmayın:)


Şuanda Davine kapak işareti yapmamak için zor duruyordum.

Tilkinin birisini sicicigini inimiyirim bin.

Aha vallahada beni seçti billaha da .

Davin şaşkın bakışlarla tilkiye bakarken Davine dönüp ' bok seçmedi birini' bakışımı atıp önüme döndüm.

"Üzgünüm ama büyük ihtimalle yanlış seçim yaptın" dedim tilkiye. Sonra aklıma bir soru takılıp Davine döndüm "Tilki beni anlayabiliyor mu?" Diye sordum.

Cevap ise Davin vermeden karşımda ki tilkiden gelmişti " seni anlıyamasaydım seninle konuşamazdım zaten" dedi bilmiş bilmiş.

Ben bu tilkiyi yerdim.

Bilmiş bilmiş konuşuyordu ama çok tatlıydı. Hemen dizimi kırıp yere çöktüm. Tilkiye kocaman sarıldım " sen ne kadar da datlusun ya böyle " dedim sevecen sevecen. Tabii Davin de hemen kolumdan tutup kaldırdı beni " Ne yapıyorsun Leydim?" Diye sordu telaşla.

"Ne var be! Sarılıyorduk" dedim

"Bana hayvanı boğacakmıssın gibi  geldi "

Tabi cevap hemen bilmiş tilkiden gecikmemişti. "Hayvan falan ayıp oluyor ama benimde bir ismim var"

"Çok ayıp ettin Davin tilkiye hiç hayvan denir mi ya?" Diye alayla konuştum.

Cevap ise tilkiden derin bir iç çekiş Davinden ise "ya sabır" diyerek geldi.

"Adın ne bakim senin" diye sordum tilkiciğe.

"Adım Rubah"

"Bende Banu Lavinya" diyerek kendimi tanıttım Rubaha.
Biz Rubah ile tanışırken tabi bütün hayvanlar leydlerini seçmiş ve bazıları yavaş yavaş dağılmaya başlamışlardı.

Kalabalığın içinde gözüm Yüsra'yı aradı. Onu gördüğümde el salladım ve buraya gelmesi için işaret ettim. Bir  kaç saniye içinde Yüsra elinde bir kurbağa ile gelmişti.

Yeşil, minik tatlu bir kurbağa.

"Yaaaa" dedim elindeki kurbağı görünce ve hemem elime aldım. Başını okşadım hemen kedi gibi mıyıştı.

"Yüsra bu çok tatlı amaa"

Yüsra ise garip garip benim tilkiye bakıyordu tabii benim tilkim onun kurbağası gibi kedi gibi değildi asi bir duruşu vardı. Ciddi ciddi bakınıyordu etrafa sadece.

"Senin ki de öyleymiş" dedi ama sesi bu ne lan böyle der gibiydi.

Onu aldırış etmeden soru sordum "Bunun adı ne?"

"Kürbik"

Adı bile tatlıydı amaa

Kürbike son bir defa okşayıp Yüsraya uzattım.

Küçüklüğümden beri hayvanlara aşık bir kız olarak büyümüştüm. Hangi hayvan olursa olsun hepsini ayrı bir şekilde seviyordum.

Davine göz ucuyla bir baktığımda sırıtarak beni izlediğini fark ettim.
Gri gözleri gülünce kısılıyordu ve bu harika bir görüntüye sebep oluyordu.

"Hayvanları bu kadar sevdiğini bilmiyordum Lavinya" dedi Yüsra alayla.

"Hayvanları çok severim ama hepsinide değil tabi ,öküz gibi mesela" dedim imayla. Öküz kısmını daha da vurgulayarak demiştim.

Ama valla yalandı öküzleride çok severdim hatta köy evimizin yakınlarında bir evde komşuların sırf öküzleri var diye hep o komşulara gidip  inekleri sağardık beraber derya teyzemle.

Kayıp Prenses:ALÇİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin