Ben geldimmm. Bugün 4 Şubat, yani Ruhlardaki İzler'le birlikte 2. Ayımız. Bugün ile birlikte tam olarak 2 ay oldu. Yaklaşık 56 bin kadar tıklanmaya ulaştık ve her geçen gün artıyor. Bunun için hepinize teşekkür ederim asklarimm.
Oy ve yorumlarınızın düştüğünü fark ettim, bu bölümü yorum ve oylarla doldurursak sevinirim...
+18 sahneler için işaret koydum. Okumak istemeyen olursa geçebilir.
Şimdi iyi okumalar dilerimm!
***
Yüzüme çarptığım buz gibi suyla irkilsem de kendime gelmenin faydasını yaşıyordum. Duştan çıkmıştım lakin sıcak su beni kendime getirmemişti. Suyu kapatıp yüzümü kuruladım. Tam bu noktada banyonun kapısı açılmıştı. Gelen kişinin kim olduğunu bildiğim için kafamı o yöne çevirmedim. Onun aksine elimdeki ıslanan peçeteyi çöpe attım. Aynadan kendime bakmak adına kafamı kaldırdım fakat aynada kendim dışında Akın'ı da görmüş olmuştum.
Elleri belime sıkıca sarıldığında kafasını arkamdan omzuma gömmüştü. Islak saçlarım yanağına değsede umursamadı. Üstünde hiç bir şey yoktu. Çıplak göğsü saten askılı geceliğimin açıkta bıraktığı sırtıma yapışmıştı. Üstümde şortlu bir gecelik vardı. Takım olan geceliğin üst kısmı v yaka olduğu için göğüslerim biraz da olsa belli oluyordu. Akın'ın ise sadece gri bir eşofmanı vardı üstünde. Ben ise aynadan bu güzel görüntüyü izledim.
Bir kaç saate hava aydınlanacaktı. Fakat biz hala uyuyamamıştık. Zaten hepimizin aklında aynı soru varken nasıl uyuyacaktık bilemiyorum. Selin yoktu. Fakat en yakın zamanda yanımızda olucağını biliyordum. Benim aklımda ise saatlerdir aynı soru dönüyordu.
Kim?
Nedeni de geçmiştim zaten. Sadece kim olduğu ile ilgileniyordum. Tabi nedeni de merak etmiyor değildim, ama kim olduğu şuan için daha önemliydi. Şuan Artemis yerine evdeydik çünkü hiç bir bilgiye ulaşamamıştık. Örgütteki çoğu kişiyi Akın ile görevlendirmiştik. Bu yüzden çokta bize ihtiyaçları yoktu. Akın'ın oldukça kasılan bedeni benim de vücudumu kasıyordu, fakat umursamadım. Ellerimi karnımın üstünde birleşen ellerinin üstüne koyduğumda yavaşça okşamaya başladım. Bedenin gevşediğini hissedebiliyordum. Tek bir dokunuşum ile bütün vücudu yumuşaya biliyordu.
"Akın." dedim nefesimi vererek.
Beni onaylayan bir mırıltı çıkardı fakat devamı gelmedi. Bir kaç saniyelik sessizliğin ardından kafasını gömdüğü omzumdan kaldırdı. Onun da saçları ıslanmıştı benim yüzümden. Çok ıslak durmasada nemlenmişti.
"Hasta olucaksan." dedi aynadan gözlerimin içine bakarken.
Ters ters göz devirdim. "Kendi saçlarına bak sen."
Birşey demedi. Aksine bedenini bütün bir şekilde ayırdı benden. Kendimi kocaman bir boşlukta hissetmem çok sürmedi. Çekmeceden çıkardığı kurutma makinesini fişe takar takmaz saçlarıma yöneldi. Sırtıma kadar gelen saçlarımı kurutmaya başladı. Çok mühim bir iş yaparmışcasına dikkatli yapması gözüme komik gelse de gülecek hali kendimde bulamamıştım. O saçlarımı kurutmayı bitirdiğinde acımamamısını sağlayarak saçlarımı taradı.
Onun da nemli saçları bu sırada kurumuştu zaten. O kurutma makinesini yerine koyarken ben çoktan banyodan çıkmış yatağa yönelmiştim. Yatağın üstüne çıkıp bağdaş kurup oturdum. Saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım fakat işe yaramadı. Hala önüme gelip duruyordu. Umursamayarak vazgeçtim fakat bu sefer de kafamın içi düşünceler ile doluyordu. Öfkeli bir şekilde nefes verdiğimde yatağa Akın'ın oturması bir olmuştu. O sırtını yatak başlığına verdiğinde tam karşımda kalıyordu. Saçları alnına düşmüştü. Bakışları beni bulunca saçlarına baktığımı fark etmişti eli ile saçlarını daha çok karıştırarak geriye doğru attı fakat işe yaramadı. Aynı benim saçlarımın dinlemediği gibi onun da saçları dinlemedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhlardaki İzler
General FictionBen Seren Deniz. Bu kadarım, bana verilen isimden ibaretim. Ne annemin koymak istediği ismin anlamı gibi ışık saçan biriydim ne de bir zamanlar sevdiğim adamın dediği gibi gecenin ay ışığıydım. Ben sadece Serendim. Merdan Deniz'in, sırf annem istedi...