Birtanelerim yeni bir bölümle daha buradayım, fakat bölüme geçmeden bir kaç bir şey söyleyeceğim okursanız daha iyi olur bi tık önemli çünkü.
!!!
Bölümleri bildiğiniz üzere haftada bir olmak üzere pazar günleri yayınlıyorum fakat artık her pazar bölüm gelemeyecek. Elimde olan bir şey olsa her gün yüklerim ama gerçekten olmuyor. Mesaj panosundan söylemiştim ama takip etmeyip kitabı okuyanlar için ayrı bir şekilde buraya yazmak istedim.
Bölümler artık iki haftada bir, ya da üç haftada bir olmak üzere gelecek. Müsait olduğum ve bölümlerin hazır olduğu aralıklar ile yükleyeceğim. Umarım hepiniz anlayışla karşılayıp saygı duyarsınız. Amacım sizi bekletmek değil, fakat her hafta bölüm atmak da bir zamandan sonra zorlayıcı oluyor.
Tiktokta ara ara yeni bölüm alıntıları paylaşıyorum merak edenler olursa bakabilir.
Tiktok: semoolina
Sormak istediğiniz, yazmak istediğiniz, yada akıl almak istediğiniz her şey için Instagramdan ulaşabilirsiniz.
Instagram: semolinaymis
Sizi seviyorum!
***
Gerçeklik algımı yitirmek üzereydim, karşımda ki kişi gerçek miydi yoksa beynimin bir oyunu muydu bilmiyordum, dahası ise bunun bir oyun olmasını istiyordum. Belki bencilceydi ama onun gözlerinde ki yabancı olma duygusunu görmek yerine bütün herşeyin hayal olarak kalmasını tercih ederdim. Zira onun gözlerinde bana karşı oluşan tek şeyin nefret olması kalbimi derinden yaralardı.
Cümleleri bitmiş, bir şey söylememi beklememişti. Kafasını geri önüne eğdiğinde bana arkasını dönmesi bir olmuştu. Bana arkasını dönmüştü. Akın, ilk defa arkasını dönmüştü. Oysa o bana asla sırtını dönmezdi, o gerçek olmayabilir miydi?
Uzun boyu ile pencereyi açıp düz duvara tırmanmayı başarmıştı. Ben yerimde öylesine çakılı kaldığımda şok bütün bedenimi esir almıştı bi kere, dönüşü yoktu. Ne hareket edebileceğimden, ne de bir şey söyleyebileceğimden emindim. En sonunda dudaklarımın arasından acı dolu kelimeler döküldü.
"Seni tekrardan görmek istiyorum,' yerinde dondu kaldı. Ne aşağıya atlayıp benden kaçtı, ne de arkasını dönüp bir şey söyledi. Sadece durdu. "İstersen hayal ol, istersen gerçek olup düşman. Seni görmek istiyorum, gözlerinde gördüğüm şey sevgiden çok nefret olsa bile seni görmek istiyorum. Kalbimin cayır cayır yanıp kül olacağını bilmeme rağmen istiyorum." Kendimde değildim , her an yere düşüp bu cümlelerin altında ezilebilirdim.
Aklım, Akın benden nefret edecek ise onu görmek istemiyordu.
Kalbim ise herşeye rağmen onu istiyordu.
İsterse vursun, kırsın, kızsın ama yaşasın. Benim için yaşamasın ama uzaktan bana nefes olsun.
Durduğu yerden en sonunda indi. Kocaman vücudu ile kapattığı pencere tekrardan gökyüzünün siyahlığını göstermeye devam etti. Akın ise Arden olup o siyahlığın içinde kaybolup gitti.
***
Lensleri de gözlerimden çıkardığım da aynada ki kişi artık Nova değildi.
Seren'di.
Mavi gözlü, siyah saçlı yüzünde ki kesik iziyle var olmuş olan Seren'di.
Makyajını, peruğunu ve daha önemlisi lenslerini çıkarmıştı Nova.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhlardaki İzler
General FictionBen Seren Deniz. Bu kadarım, bana verilen isimden ibaretim. Ne annemin koymak istediği ismin anlamı gibi ışık saçan biriydim ne de bir zamanlar sevdiğim adamın dediği gibi gecenin ay ışığıydım. Ben sadece Serendim. Merdan Deniz'in, sırf annem istedi...