29. Nova

637 59 59
                                    

2 ayın sonunda söz verdiğim gibi yine buradayım, hemde bölümle!!!

Öncelikle hepinizin bayramını kutlarım, ailenizle musmutlu bayramlarınız olsun aşklarım.

Güzel ve anlaşılır bir bölüm olduğunu düşünüyorum ama bence siz yinede 31. Bölümü bekleyin...:d

110 bin tıklanma olmuşuz, 7 aydır  Ruhlardaki İzler'i aktif olarak yayınlıyorum ve asla bu kadar tutulacağını da düşünmemiştim. Güzel bir şekilde ilerliyoruz umarım devamı da olur hep birlikte, teşekkür ederim birtanelerim.

Şimdi 2 aydır beklediğiniz o bölümü okumak için kenara çekiliyorum, iyi okumalar!

***

Rusya

İnsanlar değişirdi, zaman değişirdi, hayvanlar, düşünceler, fikirler ve bir çok şey değişirdi. Herşey değişirdi. Ne kadar kendimiz kalmaya çalışsak da bizlerde değişirdik. Zaman ve olay ikilisi bizi değişmemiz için zorlarlardı. Yapmam dediğimiz şeyleri yapar, olmaz dediğimiz şeyleri oldururduk. Çünkü zaman bizi buna iterdi.

Şuan buradaydım, hayatımın en inişli ve çıkışlı dönemindeyim. Yalnız ve dikim, her zaman olduğu gibi. Fakat bunun haricinde kendimde köklü bir değişiklik de vardı. Bu köklü değişik hem fiziken hemde ruhendi.

Mesela artık kestiğim o siyah saçların gözükmesini istemiyordum. Peruk kullanıyordum. İstesem saçlarımı zar zor da olsa rengini açtırırdım. Fakat istemiyordum, bunun yerine sarı bir peruk kullanmayı tercih ediyordum. Çünkü eğer bir gün Akın gelirse kısa siyah saçlarımı uzatacak, tekrar onun beni sevmesini isteyecektim. Çevremde ki insanlar sarı saçımı doğal saçım sanıyorlar, çok güzel saçlarım olduğunu söylüyorlardı. Ama koca bir yalandı, çoğu şey gibi.

Bunun haricinde gözlerim artık mavi değildi. Kahverengi lensler takarak bunu gizliyordum, bazen yansımalar ile ortaya çıkabiliyordu ama çok da sorun teşkil etmiyordu. Saç rengimden kokuma kadar değişmiştim. Vücudumu duşta on kez başka duş jelleri ile temizliyor, sonrasında ise daha kadınsı parfümler kullanıyordum. Makyajlarımı ağır bir biçimde yapıyor, eski halimden iz bırakmıyordum.

Ben Seren Deniz. Bu kadarım, bana verilen isimden ibaretim. Ne annemin koymak istediği ismin anlamı gibi ışık saçan biriydim ne de bir zamanlar sevdiğim adamın dediği gibi gecenin ay ışığı idim. Ben sadece Seren idim. Merdan Deniz'in, sırf annem istediği ismi koymasın diye koyduğu isim kadardım. Hayatım bu kadardı, beş harfli bir isme sığacak kadardı.

Ve ben Seren Deniz, bugün benim doğum günüm.

Hayatım boyunca doğum günlerini kutlayan biri olmamıştım. Zaten kimse de kutlamazdı. Annem asla hatırlamak istemezdi doğumumu, ve daima da unuturdu. Doğum günümün haftalar sonrasında aklına geldiği zaman özür dilerdi, bu kadardı. Hiç bir zaman doğum günüm biri tarafından kutlanılmamıştı. Zaten bende istememiştim. Kimse bilmezdi doğum günümü, ordan burdan öğrenenler vardı ama onların da unuttuklarına emindim.

Ve ben Seren Deniz, doğumu bile hata olan o kişiyim.

Başka bir gerçek de şuydu ki ben doğumumun hata olduğunu Merdan'dan değil, canımdan çok sevdiğim annemin iğrenerek baktığı bakışları sayesinde anlamıştım.

Bugün 24 Mart.

Benim doğum günüm.

Bugün 24 Mart.

Akın'ın ölümünden geçen on altıncı gün.

Ben bir Mart ayı gecesi doğmuştum. Annemin anlattığına göre gece üç sularıymış, erken doğum ile doğmuşum. İlk başlarda hayata tutunmakta zorluklar çeksem de küçük ellerim ile sıkıca tutmuşum bu hayatı. Sıra benim demişim. Ve o gün bugündür bu hayat hala benim ellerim arasında.

Ruhlardaki İzler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin