Yaşadığı olay yüzünden askerliği bırakmak zorunda olan Altay'ı geri dönmesini sağlamak amacıyla ikna etmesi için görevlendirilen Deniz, askeriyede herkesin korktuğu ve korkunç biri olarak anlattığı adamın asıl kişiliğini görür...
"Anlamadım? Askerliği bırakan birini geri mi döndüreceğim?"
"Evet Denizcim."
"Albayım benim ikna yeteneğim 0 biliyorsunuz. Gariban bir teğmenim ben."
"Rütbe atlamak istemiyor musun? Sana fırsat veriyorum daha nasıl bir iyilik yapayım?"
"Teşekkür ederim çok iyisiniz ama nasıl yapacağım ben."
"O ışığı tek sende gördüm Deniz. O adama bu görevde ihtiyacımız var. Tek başına bir saatte 10 leş diyorum. Aklın alıyor mu gücünü?"
"Albayım biz de iki saatte 10 leş yaparız neden askerliği bırakan birini zorluyoruz."
"Deniz hazırlan yarın gidiyorsun ikna etmeden de dönmüyorsun geldiğinde yükselmen için elimden geleni yapacağım."
Başımı öne eğip odadan çıktım. Odama doğru yürüdüm. Hay sikeyim ya çattık ya. Tamam rütbe atlamak istemiyor değilim ama yani hızlı atlamak yerine beklerdim böyle olacağını bilsem. Uçak kullanmama da izin vermiyor ne zamandır zaten. Havacı miyim karacı mi belli değil ayırt edemiyorum artık.
Düşüncelerle boğuşurken en yakın arkadaşım Sinan beni kolumdan tuttu ve konuşmaya başlad:
"Ne diyor yavşak albay?"
"Olum bir duyan olacak amına koyim yakacan beni."
"Pardon pardon. Ne diyo ?"
"Muğla'ya gidiyorum."
"Ney?"
"Göreve."
"Nasıl olum daha yeni Tunceliye geldin?"
"Ya geri gelcem de. Bir adamı ikna etmem lazım o zamana kadar oradayım."
"Albay yapamıyor mu bu işi sananeymiş bu işten."
"Ne bileyim amına koyim. Adam eski bordo bereli. Beni gördüğünde götümden kan almasa bari."
"Hass albay bence seni öldürtmek istiyor."
"Düşünmüyor değilim biliyo musun?"
"Kimmiş bu adam bu arada?"
"Altay dedi de soyadını unuttum verecek dosyayı zaten.Tipini gösterdi sadece."
"Muğla mi demiştin?"
"Hm?"
"Esmer mi?"
"Esmer."
"Yarrağı yedin."
"O ne demek la?"
"Altay Tekin."
"Ben hariç herkes niye tanıyor bu adamı?"
"Muhtemelen adamı tek bilmeyen kişi sen olduğun için seni seçti albay."
"Bilince noluyor."
"Yarrağı yediğini anlıyorsun noluyor."
"Hava harp seçtiğim günün sabahını sikeyim. Nolurdu Türk havayollarında pilot olsam. Burada da çok pilotluk yaptığımı görmedim daha zaten."
"Harbi lan sen pilottun."
"Ohh sende unuttun kardeşim çok iyi."
"Neyse kanka umarım tek parça dönersin benim hakkım sana helaldir sende et."
"Helal olsun da o kadar mı kötü."
"Gidince görürsün aslan parçası. Fenerbahçeli bu arada."
"Ne alaka?"
"Yani şanslısın. Galatasaraylı diye keyiften dövdüğü de olmuş da zamanında."
"Oh amına koyim içime su serptin şuan (!)"
"Öyle canım seni de rahatlatmak lazım."
Ertesi gün
Uçaktan inmiştik. Adam Muğla'da bir köyde yaşıyordu. Yolun devamını arabayla gidecektik beni bırakıp gideceklerdi bende bir şey olursa haber verecektim.
"Komutanım. Bir sivilin yanına neden tam takır gidiyorum."
Önde oturan komutan bana dönüp güldü.
"Kenan albay seni bilerek seçmiş anlaşıldı."
"Evet komutanım."
"Gidince görürsün oğlum neden tam takır gittiğini. Allah kolaylık versin sana."
Sikilceğimi bilseydim götümü hazırlardım. Herkesin bilip tırstığı şeye hiçbir şey bilmeden gitmenin verdiği rahatsızlığı anlatamam size. Yola bakıyordum. Güzel bir köydü. Anneme şuradan ev alsam diye düşünürken birden araba durdu. Denizin dibinde köyün en ucunda çevresinde sadece ağaçların olduğu bir evin önünde durduk.
"Al oğlum bavulunu falan." dedi komutan.
Her şeyi bagajdan alıp biraz geri çekildim.
"Kolay gelsin Denizim. Bir şey olursa ararsın."
E hadi Deniz yaparsın oğlum. Senin tek korkun Allah unutma. Diyerek bir süre kendimi avuttum.
İlk bölüm biraz kısa oldu diğer bölümler daha uzun uzun olacak bu başlangıç... Umarım seversiniz yorumlarinizi eksik etmeyin iyi okumalar ❤️🤟🏼
Deniz
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Altay
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
