Tarık parti düzenlediği evin önünde beni bekliyordu. Arabadan inip yanına yürüdüm.
"Ooo kardeşim benim." diyip bana sarıldı.
"Yürümen... Eskisi gibi olman beni çok mutlu etti Altay'ım. Çok şükür düzeldin bizlesin." dedi en tabii ailem görmemişti ki beni, arkadaşlarım görsün.
Sadece gülümsedim. Çoğu arkadaşım zengin çevresindendi. Çünkü bende ağzımda altın kaşıkla doğmuştum. Çevremdeki herkes gibi. Babamın tabiriyle " deli " olduğum için askeriye tercih edip burnumu sürtmeyi geç burnunu sikip atmıştım. Üniversite de ailemizin mesleği olan doktorluğu kazanıp gidebilecekken ben çocukluğumdan beri olan hayalimi gerçekleştirmek istedim sadece. Bütün arkadaşlarım rahat bir hayat yaşarken ben onların gitmemek için kırk takla attığı askerliği ömürlük meslek olarak görmüştüm kendime.
"Sen evlenmiyor muydun Sılayla en son?" dedim Tarık 'a.
"O iş bitti ya."
"Niye ki? İyiydiniz." uzun yıllar sevgili kalmışlardı.
"Evlilik ne ona ne de bana göre."
"Anladım." garipti ben böyle şeylerden pek anlamazdım zaten daha önce hiç aşık olmadığım için. Genelde hep kısa süreli ilişkilerim olurdu tabiri caizse takılmalık.
"Bizim çevrede aile kurabilecek iyi bir eş potansiyeli olan tek kişi sensin bunun farkında mısın?"
Gülümseyip konuştum. "Seni böyle biri olduğumu düşündüren şey neydi peki?"
" Ne bileyim? Lise de full çalışırdın ya da spor yapardın. Biz partilerdik. Sen benim ısrarımla bir kaç kez gelmiştin. Sonra asker oldun. Yine buraya geldin yine ısrarlarımla geldin. Hep düzenli yaşadın bizim çevrenin aksine." diyip gülümsedi.
"Kürşat beyin oğluyuz. Ki sizin hayat benimkinden daha düzenli."
" Ee orası da var tabii ama..."
"Bende takılıyorum insanlarla o kadar da değil. Sen en azından aşık oluyorsun biri oluyo yanında seni bekleyen seni seven. Ben sadece beğenip bir süre vakit geçiyorum çünkü beni kimse beklemez. Bok gibi iş."
"Çapkın adamsın özünde." diyip güldü.
"Siktir git." diyip koluna vurup güldüm.
"Abin aile kurdu. Sende bıraktın,
askerliği kurarsın artık bir aile.""Geri döneceğim." dedim.
"NE?!" dedi Tarık. Şok olmuş bir ifade vardı yüzünde.
"Niye şaşırdın la bu kadar?"
"Ne bileyim? O kadar şey yaşasam-."
"Açma şimdi o konuları. Eğlenelim. Uzun süre beni göremeyeceksin." diyip sözünü kestim.
Kafasını sallayıp içeri girdi. Bende peşinden girdim. Herkes deli gibi eğleniyordu. Çok sesli bir müzik çalıyordu. Tarık kız grubunun yanına doğru gitti. Bende içkimi alıp koltuklardan birine oturup etrafı izledim. Sadece içiyordum. Her zaman yaptığım gibi. Bir süre sonra yanıma bir kadın gelip oturdu.
"Selam."
"Selam?"
"Altay?"
"Benim. Beni tanıyor musunuz?"
"Duymuştum. Resmi konuşmana gerek yok."
"Alışkanlık. Memnun oldum."
"Çağla ben. Memnun oldum bende."
Esmer,uzun saçlı, gözleri büyük, ılımlı ve güzel bir kadındı. Beni, ben tanıtmadan önce tanıyorsa demek ki bu partiye benle takılmaya gelmişti. Tarık herkese haber verince tabii doğaldı.
Kadınla biraz sohbet ettik. E tabii arkadaşça değildi. Flört ediyordu. İşin sonu da belliydi. Normalde bu aşamalar o kadar da sıkmazdı beni ama bu aralar herhangi bir kadınla takılmak bile istemiyordum. Son olayın travmasından olsa gerek insanlar hep şüpheli geliyordu yine eskisi gibi.
"Yukarıdaki odada sohbete devam mı etsek Altay?" dedi kadın kulağıma doğru. Bir eli omzumda diğer eli bacağımda geziyordu.
"Olur."
Ayağa kalkıp elimi tuttu, bende peşinden ayağa kalktım. Merdivenlere doğru yürürken Tarık'la göz göze geldim, göz kırpıp güldü. Kadın beni yukarı doğru çekiştirince peşinden gittim. Gördüğü ilk odaya girdi,bende peşinden girince kapıyı kapatıp kitledi ve direkt olarak beni kapıya yaslayıp gömleğimin düğmelerini çıkarmaya başladı,bir yandan boynumu öpüyordu bense sadece belini tutmuş bekliyordum.
"Sevgilin var mı?" diye sordu nefes nefese.
"Sormak için biraz geç değil mi?" diyip güldüm alayla.
Kadın gülüp öpmeye devam etti. Geri geri yürüyerek yatağa doğru ilerledi. Kendini yavaşça yatağa bıraktı. Hafifçe üzerine eğildiğimde ensemden tutup beni kendine çekti ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Kadının beni öpmesiyle Deniz'in gözlerinin, gözümün önüne gelmesi bir olmuştu. Kendimi geri çekip yataktan kalktım ve kapıya doğru ilerledim.
"Ne oldu?" diye sordu şok olmuş kadın.
"Ç-çok özür dilerim. Ben bugün iyi değilim." diyip hızlıca odadan çıktım ve merdivenlerden hızlıca indim. Merdivenlerden indiğimi gören Tarık bana doğru koştu.
"Altay! Noldu bir şey mi oldu?" dedi endişeli bir sesle.
"Y-yok. Yani olmadı. Benim gitmem lazım."
"İyi sen bilirsin. Gömleğini ilikle."
"Ah doğru. Teşekkürler. Gitmeden uğrarım." diyip evden çıktım ve evin önünden geçen bir taksiyi durdurup bindim. Hastaneyi tarif ettim ve cama yaslanıp düşüncelerimle beraber dışarıyı izledim.
Ben aşık olmuştum. Hayatımda ilk defa birine aşık olmuştum. Ve bu benimle iki ay kalan bir askerdi. ERKEKTİ. Ben bir erkeğe aşıktım. Bana göre normaldi ama belki de ona göre imkansızdı. Hayatımda ilk kez aşık olmuştum ama muhtemelen asla karışıklık alamayacaktım. Bu duygu benim için yeniydi ama kabul etmem çok hızlı olmuştu.
MERHABAAAA İYİ BAYRAMLAR
Umarım yeni bölümü beğenmişsinizdir 😻 Altay sonunda kabullendi bakalım Deniz açısından neler olacak.😽😽😽😽😽
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dere Boyu Kavaklar
FanfictionYaşadığı olay yüzünden askerliği bırakmak zorunda olan Altay'ı geri dönmesini sağlamak amacıyla ikna etmesi için görevlendirilen Deniz, askeriyede herkesin korktuğu ve korkunç biri olarak anlattığı adamın asıl kişiliğini görür...