Medya : Altay ve Ayla
Sivil olduğum için hiçbir şey yapamazdım. Şuan sadece ablamın üstüne eğilip kalkan yapıyordum. Öndeki iki askeri vurmuşlardı. Bizim arabaya doğru geliyorlardı. Ablamı saklarken kapı açıldı.
"Altay Komutan buradadır." dedi bok gibi bir şiveyle.
"Buradayım orospu çocuğu."
Ablamı da beni de indirip kendi arabalarına bindirdiler. Arkamızdaki askerleri de öldürmeyip bizle beraber esir almışlardı. Şuan tek temennim Kenan albayın bir an önce bizi bulmasıydı.
***
Yaklaşık 4 saattir esirdik. Ne askerlere ne ablama dokunmuşlardı hepimiz bağlıydık. 4 saattir aralıksız dayak yiyordum ve beni havaya asılı bir şekilde tutuyolardı ara sıra midem bulanıp kustuğum için ekstra yorgunluk hissediyordum, karnıma vurdukça ağzımdan kan geliyordu. Koluma bir kaç bıçak yarası açmışlardı,yüzüm tanınmayacak haldeydi. Canım çok yanıyordu, dayanamayacak haldeydim ama ablam korkmasın diye ara sıra zar zor ona ses vermeye çalışıyordum.
Beni soymuş vücudumun her yerine türlü türlü işkence aletleriyle bir şeyler deneyip zarar veriyorlardı. Bayılmamak için kendimi sıkıyordum.
"Ulan Altay Komutan. Senin hakkında derlerdi "bu ayıdır, bunu alt etmek zordur." He valla ben inanmazdım." dedi kansızlardan biri.
Ablam ağlıyordu. Bana her vurduklarında ağlıyordu. En çok canımı acıtan buydu.
"Ağlama ablası ağlama. Altay bak ablan ağlıyor. Çabuk öl de sıra ona gelsin. Onunda dinsin acıları. Zorr çok zor kardeş acısı." dedi alayla.
"Ona dokunursan seni fena sikerim." dedim. Zar zor konuşsam da içimdeki öfke sesimden belli oluyordu.
"Halin mi var?"
"Seni sikecek hali her türlü bulurum ben bebeğim sen merak etme."
"Hala gevşek gevşek konuştuğuna göre daha canın tam olarak yanmamış. Silahı ver oğlum "
"N-ne yapacaksınız ona?" dedi ablam titrek bir sesle.
"Ona? Sana yapacaz gülüm." duyduğum şeyle korkudan titremeye başladım. Burada ölmem sorun değildi. Ama ablam. Ona zarar gelirse ben ne yapardım? Elim kolum bağlıydı onu koruyamıyordum.
"Sikerim. BIRAK LAN O SİLAHI! BIRAK! YAKLAŞMA LAN! ULAN SENİ ÖLDÜRÜRÜM! MAHVEDERİM LAN! BU MAĞARAYI BAŞINIZA YIKARIM LAN! DİRİ DİRİ GÖMERİM HEPİNİZİ! OROSPU ÇOCUĞU BIRAAK!" bağladıkları yerde sallanıyordum ben sallandıkça iğrenç bir zincir sesi geliyordu.
Ablama doğru yaklaştıkça bağırıyordum her yerim bağlıydı sadece bağırabiliyordum. Silahı ablama doğrultup tetiği çekecekken bir anda bana dönüp iki el ateş etti.
"ALTAY!"
"KOMUTANIM!"
Ablam ve askerler bağırmıştı. Ne olduğunu anlamadan kasıklarımda bir sızı hissettim. Aşağı bakamıyordum. Yere damlayan kanımın sesini duyuyordum sadece.
"Çöz oğlum Altay Tekin'i. Öldürmeyi denesin. İçinde kalmasın."
Sadece kulağım çınlıyordu. Ablam hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. İki terörist beni çözüp yere düşmemi sağladığında ağzımdan acı dolu bir inleme çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dere Boyu Kavaklar
FanfictionYaşadığı olay yüzünden askerliği bırakmak zorunda olan Altay'ı geri dönmesini sağlamak amacıyla ikna etmesi için görevlendirilen Deniz, askeriyede herkesin korktuğu ve korkunç biri olarak anlattığı adamın asıl kişiliğini görür...