on beş

547 38 8
                                    

Altay, abisi ve Kenan'ı yalnız bırakıp Egeyle beraber mutfaktan çıkmıştı. Alper ve Kenan baş başa kalmış, Kenan bir açıklama bekliyordu.

"Alper... Reddet veya kabul et. Bir şey de ne olur." dedi Kenan acıyla.

"Yalan de. Çocuğunu neden senden saklayım de Alper kurban olayım bir şey de."

"Yalan değil. Ege senin çocuğun. Evet çocuğunu senden sakladım." dedi Alper. Bu sırada gözleri dolmuştu. Kenan'a bakmak dahi istemiyordu.

Kenan ne diyeceğini bilemiyordu, sevdiği adam bu kadar mı nefret etmişti ondan. Çocuğunu saklayacak kadar mı sevmiyordu Kenan'ı.

Flashback

Altay ameliyata alınmıştı. Ayla'nın otopsisi yapılıyordu. Alper perişan halde bir umut Altay'dan gelecek haberi bekliyordu. Annesi babası da aynı şekilde perişan haldelerdi. Kız kardeşi ölmüştü,Altay hakkında düşünmek bile istemiyordu. Altay'ın hastaneye geldiğinde kalbi durmuştu ama neyseki müdahalelere yanıt vermişti. Şuan riskli saatlerdeydi. Ne olacağını zaman belirleyecekti. Babası cenaze için hazırlık yapıyordu.

Yanında oturan annesine sarıldı. Daha yeni susan kadın, Alper sarılınca yeniden ağlamaya başladı.

"Kızım..."

Annesi ağlarken askerler gelmişti. Kenan da gelmiş olmalıydı diye düşünerek ayaklandı Alper. Ama Kenan'ı göremedi.

"Komutanınız nerde sizin?" dedi sesi titreyerek.

"Aşağıda. Bizi Altay komutanıma olurda bir şey olursa kazasız bir şekilde naaşını almamız için yolladı. Nöbet tutacağız."

Ne diyordu bu asker diye geçirdi içinden. Altay yaşıyordu. Ne çabuk umutları kesmişlerdi ondan. Kardeşinin güçlü olduğunu bilmiyorlar mıydı?

"Yaşıyor Altay. Naaşı falan çıkmayacak. Yaşayacak."

"Oğlum da ölürse ne yaparım ben?" dedi annesi .

Alper, Kenan'ı görmek için aşağı indiği sırada onu askerle konuşurken gördü. Yanına yaklaştığında duymak istemeyeceği şeyleri duymaya başladı.

"Komutanım biz geldiğimizde, Altay komutanımın ablası yaşıyormuş. İlk diğer depoya girmeseydik belki onu kurtarırdık."

"Belkilere göre hareket edemezdim. Tek Altay'ı gördük. O da yerde hareketsiz yatıyordu. Canlı olduğunu bildiğim diğer askerlerimi tehlikeye atamazdım."

"Haklısınız komutanım. Ailesine anlatacak mısınız?"

"Altay'ın durumuna göre asker. Saol sen gidebilirsin."

"Nasıl böyle bir şey yaptın?" diye çıktı duvarın arkasından Alper.

"Alper!"

"Ayla yaşıyordu ve sen onun ölmesine izin mi verdin Kenan?"

"Alper ben yaşadığını -"

"Siktir git." yüzüğü çıkarıp Kenan'ın eline verdi.

"Alper askerleri riske atamaz-"

"Sus. Daha fazla konuşma. Katilsin sen. Altay'a da bir şey olursa seni öldürürüm." diyip arkasını döndü Alper, tam gidecekken Kenan kolunu tuttu.

"Alper sevgilim dinle beni bir lütfen. Beni anlamaya çalış."

"Bırak beni Kenan nolur bırak. Seni anlayamam ben. Kız kardeşim öldü. Altay yaşar mı belli değil. Seni nasıl dinleyim şuan. Nasıl komutansın sen? Yüz karası."

"Alper..."

Flashback sonu...

"Alper ne dediğinin farkında mısın?"

Dere Boyu Kavaklar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin