6.bölüm"Savaşın Kıyısında"

60 20 30
                                    

Alya, yüzünde sinsi bir gülümsemeyle, "Bugün, size karşı büyük bir hamle yapıyoruz. Savaşın kıyısındasınız ve sonunuz geldi. Zombileri kontrol altına alacağız ve bu kasabayı ele geçireceğiz. Son şansınızı kullanın, çünkü artık kaçış yok." dedi.Sena sakin bir şekilde, "Sonsuz karanlığın içinde bile, umut ışığı her zaman parlar. İşte bu savaşta, bizim umudumuz son nefese kadar sürecek. Hazır olun, çünkü gökyüzüne umut saçan fırtınaya tanıklık edeceksiniz." dedi.Alya'nın tokadıyla duvara savrulan Sena'nın gözleri bir an karardı. Diğerleri hızla ayaklanarak Alya'ya yaklaştı. İkbal, "Bu savaşa hazırlanmak ne kadar acımasız olursa olsun, şiddetle değil, akılla kazanmalıyız," dedi.Alya hışımla hapisaneden ayrılırken, koridorlarda geçmişin hayaletleriyle boğuşuyordu. Anılar onu zihninde rahatsız eden bir dansa sürükledi. Zamanla öğrenilen birçok sırrın ağırlığı Alya'nın omuzlarını sıkıştırıyordu.

Yolda, hain düşmanlara karşı bir savaşın içine atılmıştı. Zihnindeki karmaşa, amacını belirsizleştirmeye çalıştı, ancak hırsı ve intikam arzusu hâlâ onun içinde yankılanıyordu. Şehre dönerken, karşılaştığı zorlukları aşma ve güçlenme arzusu, içsel bir çekişme oluşturuyordu.

Hapisaneden çıkışı, Alya'nın yalnızca fiziksel değil, ruhsal bir mücadeleyle de yüzleştiği bir süreçti. Geçmişinden kaçmak yerine, onunla yüzleşmeye kararlıydı. Bu, Alya'nın karakterinin derinliklerine daha fazla nüans ve karmaşıklık katıyordu. Şehre dönerken, içsel bir savaşın kıvılcımları ruhunu sarhoş ediyordu.Vatandaşlar, cesurca alyanın hapisanesine gizlice girdi ve kapıları demir bir levhala vurarak açtı. O an, özgürlük havası tesisin içine yayıldı. Alya'nın zulmüne karşı bir isyanın başlangıcıydı.

Vatandaşlar bir araya gelerek şu sözleri söyledi: "Bugün, özgürlük için, adil bir yaşam için birleştik. Alya'nın haksızlıklarına karşı duruyoruz! Artık yeter!"

Bu konuşma, cesur vatandaşların bir araya gelmesinin ve mücadele ruhunun ateşini yaktı. Grup, hapsolmuş arkadaşlarını kurtardıktan sonra, kasabanın çevrilmiş duvarlarını aşıp özgürlüğe doğru koşmaya hazırlandı. İlk adım olarak, alyanın adamlarından üç kişiyi bayıltıp silahlarını aldılar. Şimdi, karanlık duvarların ardında gizli özgürlük yollarına doğru bir kaçış başlıyordu.Ceyhun, ikbal ve Sena, dışarı çıktıklarında bir araya gelip hızla konuştular. Ceyhun öncülük etti: "Artık Alya'nın zulmüne son verme vakti geldi. Bu özgürlük mücadelesine hazır mısınız?"

İkbal gülümsedi: "Evet, tam zamanı. Alya'nın kasabasında köle gibi yaşamaktansa, özgür bir şekilde savaşmayı tercih ederim."

Sena da ekledi: "Arkadaşlar, birbirimize kenetlenmeli ve Alya'nın zulmüne karşı cesurca durmalıyız. Bugün, özgürlük günüdür!"

Bu konuşma, grubun birlik ve beraberlik içinde hedeflerine doğru ilerlemeye kararlı olduğunu gösteriyordu.Yeşim, Ceyhun, ikbal ve Sena'nın bir araya gelmesi, kasaba sakinlerini sevince boğdu. Yeşim, Ceyhun'a sarılarak, "Seni görmek güzel, Ceyhun. Alya'nın zulmünden kurtulduk ve artık özgürüz!" dedi.

Ceyhun gülümseyerek, "Evet, özgürlüğün tadını çıkarmak için buradayız. Birlikte daha güçlüyüz."

İkbal, neşeyle konuştu: "Bunu başardık! Alya'nın kasabasına bir darbe daha indirdik."

Sena ise, yeşime sarılarak, "Geri döndüğüne sevindim, Yeşim. Kasaba senin liderliğini çok özlemişti."

Grup, sevinç içinde birbirine sarılarak, yaşadıkları zorlu süreci geride bırakmanın mutluluğunu yaşıyordu.ardından arkadan Selin geldi ve yeşim şunu dedi bu kız Selin benim hayatımmı kurtadı o yüzden artık oda bir vatandaş ve lider Sena, Selin'in kasaba sakinleri arasında bir vatandaş ve lider olarak kabul edilmesine karşı çıkarak hiddetle konuştu: "Ne yani, seni kurtardı diye hemen vatandaş mı oluyor? Bir de lider olacakmış! Belki de Alya'nın casusu, neden belli değil. Yeşim, bu kıza nasıl kimlik ve ev anahtarı verirsin?"

Titreyen YeraltıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin