Grup, yüksek tepeden aşağıya inerek şehir merkezine yönelmiş, kararlı bir şekilde silah ve cephane almak için harekete geçmiştir. Tırmanışın ardından şehrin karmaşık sokaklarına adım atan grup üyeleri, hedeflerine ulaşmak için kararlı bir şekilde ilerlemeye devam etmektedir. Yol boyunca zombi salgınına karşı tetikte olup, güvenli bir rota belirlemeye çalışırlar.Kayra, merakla Sena'ya dönerek sordu, "Sena, bu tesis ne oluyor? Burası hakkında hiçbir şey bilmiyoruz."
Sena, derin bir nefes alarak başladı anlatmaya, "Bu hala adını bilmediğimiz tesis, radyasyon araştırmaları yapan gizli bir merkezdi. Bir gün, yaptıkları araştırmada radyasyonla klonlama deneyi yapmışlar. Ancak bu deney ters gitmiş ve klonlar zombilere dönüşmüş."
Sena'nın anlatımıyla atmosfer gerildi, herkes olayın vahametini düşünerek etrafı gözlemlemeye başladı. Sena devam etti, "Bilimle oynayarak elde ettikleri sonuç, şu an karşılaştığımız zombi salgınının temelini oluşturuyor. Kontrol edemedikleri bir güç, şehri ele geçirdi ve bizi bu korkunç duruma getirdi."
Kayra, bu bilgi karşısında şaşkınlık içinde, "Bu nasıl bir felaketti? Bilimle oynamanın sonuçları ne kadar korkunç olabilir ki?"
Sena, gözleri hüzünle parlayarak, "Bilimin sınırlarını zorlamanın ve doğayla oynamanın, zaman zaman insanlık için korkunç sonuçlara yol açabileceğini anlamalıyız. Bu tesis, başlangıçta keşif ve ilerlemenin bir simgesiydi, ancak şimdi şehri ele geçiren bir kabusa dönüştü."
Grup, Sena'nın anlatımıyla daha da tetikte hale gelmiş, şehir merkezindeki tehlikenin kaynağını öğrenmenin verdiği kararlılıkla ilerlemeye devam etmişti.
Yeşim, ciddiyetle ekledi, "Bu bilgi, şu ana kadar yaşadıklarımızı daha da anlamlandırıyor. Bilimin kontrolsüz kullanımının ne kadar tehlikeli olabileceğini görmüş olduk."
Enes, "Evet, tam da bu yüzden dikkatli olmalıyız. Belki de şehri kontrol altına almak için bu tesisle ilgili bir şeyler yapabiliriz."
Zeynep, düşünceli bir ifadeyle, "Ancak bu tehlikeli tesisle başa çıkmak da riskli olabilir. Plan yapmadan önce iyice düşünmeliyiz."
Elif, "Duyduklarımızdan sonra, bilim ve teknolojinin bu kadar ileri gitmesi bir tehdit olabilir. Belki de şehri kurtarmak için bu tesisle yüzleşmek zorundayız."
Selin, "Yani, şu anki durumu daha iyi anlamamıza rağmen, bu tesisle baş etmek kolay olmayacak gibi görünüyor."
Grup, Sena'nın anlattığı karanlık gerçek karşısında düşünceli bir hava içinde, nasıl hareket edeceklerine dair fikir alışverişinde bulunuyordu. Tehlikeli tesisle yüzleşme kararı almak, beraberinde büyük bir sorumluluk getiriyordu.
Şehir, geçmişteki canlılığını ve modern dokusunu kaybetmiş, eski satmışlarda giderek doğaya teslim olmuş bir görünüme bürünmüştü. Artık asfalt yolların yerini, yıllar içinde çatlamış ve yosunlarla kaplanmış taşlar almıştı. Sokaklar, eski zamanların kalabalık sesinden uzak, sadece rüzgarın esintisi ve yaprakların hışırtısıyla dolu huzurlu bir sessizliğe gömülmüştü.
Binalar, zamanın yükünü taşıyamayarak çatlamış, duvarlarından yosunlar sarkmış ve pencereleri kırık dökük olmuştu. Şehir, adeta bir zamanlar insanların yaşadığı ancak şimdi unutulmuş, terkedilmiş bir hikayenin izlerini taşıyan bir hayalet şehir haline gelmişti.
Yüksek binalar, doğanın kucağında adeta gökyüzüne uzanır gibiydi. Doğanın insanoğlunun yapılarını yavaşça ele geçirdiği bu yerde, binalar artık sadece yıkılmış duvarlar ve aşılmış çatılar olarak duruyordu. Oluşan bu bina ormanı, yılların izlerini taşıyan bir anı kitabını andırıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Titreyen Yeraltı
Phiêu lưuTitreyen Yeraltı: Reactorun Gölgesindeki Zombi Salgını Gizli bir nükleer tesis, bir reaktör kazasının ardından sessizce zombi kıyametinin fitilini ateşler. Radyasyonun etkisiyle ölüler, yeniden hayata dönerken, tesisin çevresindeki şehirde panik ve...