Sena ve İkbal'in evliliğinin üzerinden 2 hafta geçti, garip çocuktan iz kalmamış gibi görünüyordu. Ancak, bu dünyada her şey olabilir ve kasaba halkı, geçmişte yaşananları unutamamıştı. Her an her şey değişebilirdi.Kasabanın sokakları, salı sabahı, ölü ısırılmış hayvanlar ve iğrenç bir kokuyla doluydu. Cesetlerin etrafa yayıldığı, yırtılmış et parçalarının yerlerde olduğu bu manzara, kasaba sakinlerini endişelendirmişti. İnsanlar evlerinden çıkmaya çekinirken, güvenlik ekipleri olayı incelemek ve tehlikeyi bertaraf etmek için harekete geçmişti. Kasabanın atmosferi bir karanlık örtüyle kaplıydı, insanlar arasında bir tedirginlik hakimdi.Yeşim, Selin, Ceyhun, Sena ve ikbal kasabanın sokaklarında bir araya gelmişlerdi. İkbal endişeyle şöyle dedi: "Bu durum gerçekten kötüleşiyor, bu hayvanlar neden öyle davranıyor?"
Sena, kafasını sallayarak ekledi: "Bence bu garip çocukla ilgili bir şey. Belki de bir şekilde geri döndü ve kasabamıza zarar veriyor."
Yeşim düşünceli bir şekilde konuştu: "Elimizdeki bilgilerle bu durumu kontrol altına alabiliriz. Alya'nın geri dönmesi bize bir tehdit oluşturabilir."
Selin, cesaretlendirici bir ifadeyle sözlerine katıldı: "Bu sefer daha dikkatli olmalı ve kasabayı korumak için bir plan yapmalıyız. Hep birlikte bu sorunun üstesinden gelebiliriz."
Ceyhun ekledi: "Evet, birlikte hareket edersek daha güçlü oluruz. İlk adımımız, kasabanın güvenliğini sağlamak olmalı."
Grup, bir araya gelmiş, düşüncelerini paylaşmış ve kasabanın geleceği için bir strateji oluşturmuştu.Halktan biri merakla ölü hayvanlara dokundu ve cesetin kanlı kokuyla temas etti. İlk başta sadece 10 dakika içinde baş dönmesi, bulantı ve karın ağrısı gibi belirtilerle karşılaştı. Ancak kısa bir süre sonra durum daha da kötüleşti. 20 dakika içinde, kusması kanla karışık bir hale dönüştü. Bu kusmuk, ölü hayvanların kokusuyla neredeyse özdeşleşmişti. Olay, kasaba halkında büyük bir endişe ve korku yaratmıştı.Sena'nın hastanesi, 1 saat içinde halkın bu hastalıkla boğuştuğu bir acil durum merkezine dönüşmüştü. Sena ve sağlıkçılar, komada olan hastaları iyileştirmek için ellerinden geleni yapıyorlardı. Toplamda 68 kişi hastalanmıştı. Bu sırada Selin, ikbal ile birlikte kasaba halkına hitap ederek şunları söyledi: "Herkes evlerine kapanmalı, ikinci bir emre kadar dışarı çıkmayın." Bu sözleri, kasaba halkında endişe ve tedirginlik yarattı.Selin ve ikbal, kasaba halkının ani şekilde iş ve yemek kaybına uğraması karşısında bir çözüm bulmaya karar verdiler. Kutulara yerleştirdikleri içinde bir ay yetecek erzak olan yemek dağıtım planını hazırladılar. Halka, bu zorlu süreçte dayanışma ve yardımlaşma ruhu ile birbirlerine destek olma çağrısında bulundular. Herkes evlerine kapanmışken, bu yemek dağıtımı bir umut ışığı gibi görünüyordu.
Gizemli çocuk, kasabaya gelen zombi sürüsüyle başa çıkamayan halkın önüne çıktı. Sakin bir şekilde, "Merhaba, size geleceğimi söylemiştim ama dinlemediniz. Gönderdiğim yiyecekleri yemişsiniz, ayıp oluyor. Ama endişelenmeyin, beraber yeriz," dedi.
Gizemli çocuk, soluk teni ve derin, bilge bakışlarıyla dikkat çekiyordu. Uzun, karışık saçları rüzgarla oynuyor, kasaba halkını etkileyen sakin bir enerji taşıyordu. Yüzünde gizemli bir tebessüm vardı, sanki bilmediğimiz birçok şeyi biliyormuş gibi duruyordu. Her adımı bir anlam taşıyan bu çocuğun etrafında bir aura vardı, adeta kasabanın kaderini yönlendiren gizli bir güç gibiydi.
Gizemli çocuk sakin bir şekilde devam etti: "Bana yapacağın her hamlede seni ve o aptal grubunu zombiye çeviririm." Ardından sakin bir şekilde zombilerle ayrıldı.Yeşim, endişeli bir tonla, "Bu çocuk bize büyük bir tehdit savuruyor. Alya'nın hain planlarından daha karmaşık bir durumla karşı karşıyayız." dedi.Sena ekledi, "Hastalık ve zombi salgınıyla mücadele ederken bir de bu gizemli çocukla baş etmek zorundayız."
Ceyhun, "Belki de bu çocuğun geçmişte yaşananları biliyor olması, onu işbirliği yapmaya ikna edebiliriz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Titreyen Yeraltı
AdventureTitreyen Yeraltı: Reactorun Gölgesindeki Zombi Salgını Gizli bir nükleer tesis, bir reaktör kazasının ardından sessizce zombi kıyametinin fitilini ateşler. Radyasyonun etkisiyle ölüler, yeniden hayata dönerken, tesisin çevresindeki şehirde panik ve...