11

727 45 107
                                    

Keyifli anların ardından fırtına kopmak üzere. Bu bölümde beklenmedik sürprizler sizi bekliyor.İyi okumalar 💕

11.BÖLÜM⚡

Sabahın ilk ışıklarının pencereden içeri süzülmesiyle uyandım. Yatağımda uzanırken, içimde tarifsiz bir enerji hissediyordum. Bugün farklıydı. Bugün, bu evdeki son günüm gibi hissediyordum.

Yataktan kalkıp pencereye yaklaştım. Sabahın serin havası yüzümü okşadı. Uzaklarda kuşların cıvıltıları duyuluyordu. Her şey bana özgürlüğü fısıldıyordu.

Hemen yüzümü yıkayıp üstümü değiştirdikten sonra odadan çıktım.

Mutfağa doğru ilerlerken içerden Merih'in sesi yankılandı: "Bahri işini bu sefer halledicez, istediği kadar önlem alsın, bu sefer kesin sonuç..."

Bahadır ona cevap veriyordu: "Bunu geçen sefer de söyledin Merih, olmuyor bu herif çok uyanık."

Ciddi bir konu konuştukları ses tonlarından belliydi. Ama kimden bahsettiklerini bilmiyordum.

Merih kararlı bir şekilde "Bu sefer olacak, başka şansı yok" diye karşılık verdi.

Eren de lafa girmişti: "Bence Bahri bütün şansını geçen sefer kullandı, bu sefer elimizden kurtulamaz."

Konuşmalardan anladığım kadarıyla bu hırsız çetesi Bahri denen adamı kafaya takmışlardı. Ona bir şey yapacaklardı. Onlardan her şey beklenirdi. Acaba bu sefer hangi masum insanın parasını çalmayı düşünüyorlardı?

Kalbim endişeyle çarpmaya başladı. Bu evden bir an önce çıkmam gerekiyordu. Bu kirli dünyanın bir parçası olmak istemiyordum. Özgürlüğüme kavuşmak için her şeyi yapmalıydım.

Mutfağa girdiğimde, sanki onları hiç duymamışım gibi, sahte bir tebessümle "Günaydın" dedim. Eren ve Merih bana karşılık verirken, Bahadır buz gibi bir sessizlikle varlığımı görmezden geldi.

Her zamanki yerime otururken Merih bana döndü, "Eros az önce seni arıyordu"

Eros... Tamamen aklımdan çıkmıştı. Kaçış planıma odaklanmaktan zavallı köpeği unutmuştum. Daha önce hiç evcil hayvanım olmamıştı, ona nasıl bakacağımı bile bilmiyordum. "Şimdi acıkmıştır," diye mırıldanarak kalkmaya yeltendim. Fakat Merih, elimi nazikçe tutarak beni yerimde sabitledi. "Merak etme, ben ona bir şeyler verdim."

O an, Merih'in sıcak elinin elime teması tuhaf bir his dalgası yarattı. Elini yavaşça çektiği sırada, bir anlığına göz göze geldik. Gözlerinde garip bir çekim gücü vardı, sanki beni içine çekiyordu. Hemen bakışlarımı kaçırdım ve kahvaltı tabağıma döndüm. Kalbim deli gibi atmaya başlamıştı. Bu tuhaf his neydi? Merih'in bakışları neden beni bu kadar etkilemişti?

Kahvaltı boyunca sessiz kaldım. Düşüncelerim birbiri ardına akıp gidiyordu. Merih'in teması, bakışları... Eros'a karşı sorumluluğum... Ve bu evden kaçma planım...

Kahvaltı sonrası salona çekildik. Ben Eros'la ilgilenirken Eren ve Bahadır, Bahri denen adam hakkında bilgi toplamak için bilgisayar başına geçmişlerdi. Merih ise telefonla konuşmak için balkona çekilmişti. Yüz ifadesinden son derece ciddi bir konu konuştuğu belliydi.

Herkes kendi derdine dalmışken, ben de bu fırsatı kaçırmak istemedim. Eren'in odasındaki uyku ilaçlarını bulmak için mükemmel bir zamandı.

Eros'a sevgi dolu bir sesle "Dur canım, sana odamdan güzel bir oyuncak getireyim," dedim ve merdivenlere doğru ilerledim. Eren ve Bahadır'ın bana aldırmamaları işimi kolaylaştırdı. Artık ilaçları bulmak için önümde hiçbir engel yoktu.

𝗞𝗜𝗦𝗔𝗦Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin