14

580 39 66
                                    

Yeni bölümde sizi hem derin duyguların hem de mutlu anların büyülü bir yolculuğu bekliyor.

Keyifli okumalar ❣️

14.BÖLÜM✨

Merih ile yola çıkmıştık. Arabanın içinde ölüm sessizliği hakimdi. Sanki her nefesimiz geride bıraktığımız geçmişin yükünü taşıyordu. Bu sessizliğe daha fazla dayanamayarak kelimeleri boğazımdan zorla kopardım:

"Seni şikayet etmeyeceğim," dedim titreyen bir sesle.

Merih, yoldan gözlerini ayırmadan, soğuk bir sesle yanıt verdi: "Sana dedim, ne yapacağın umrumda değil."

Sözlerinin arkasındaki kırgınlığı hissediyordum. Ondan böyle ayrılmak istemiyordum. Artık geride kalan kimseyi görmeyecektim.Bu yüzden kimseyi kırgın bırakıp yoluma devam etmek istemiyordum.

Sessizliği yeniden ben bozdum: "Eski hayatıma dönmeyeceğim.Yeni bir başlangıç yapmak için buradan gideceğim."

Merih bu sefer bana dönmüştü. Yüzünde şaşkınlık ve merak karışımı bir ifade vardı. "Eski hayatını özlediğini sanmıştım," dedi.

"Özledim," dedim hüzünle. "Ama şartlar, bazen bizi istemediğimiz şeyleri yapmaya zorlar."

Merakı daha da artmıştı: "Yurtdışına mı gideceksin?"

Başımı onaylarcasına salladım. "Evet," dedim. "İtalya'da üniversiteden tanıştığım bir arkadaşım var. Onun yanına gitmeyi düşünüyorum.İlk gittiği günlerde, bana gelmemi teklif etmişti ama ben reddetmiştim. 'Buradan başka yerde yaşayamam,' demiştim. Ama artık gitmenin daha doğru olduğunu düşünüyorum."

Merih tekrar önüne döndü. Sanki iç dünyasında bir fırtına kopuyordu. Anlam veremediğim bir üzüntü dalgası onu sarmış gibiydi.

"Arkadaşın," dedi sessizce, "Her yerde arandığını bilse de gelmeni ister mi?"

Bu soruyu hiç düşünmemiştim. İrem'in her zaman yanımda olacağını biliyordum.Hamile olduğunu ailesinden gizlediğinde yanında ben vardım. O da bana her zaman destek olacağına söz vermişti.

"İster," dedim inançla. "O benim en iyi dostum."

Merih sahte bir tebessümle dudaklarını kıvırdı. "Güzel," dedi alaycı bir şekilde. "Sonunda bizden kurtuluyorsun."

Sözlerinin arkasındaki anlamı çözemedim. Merih'in tavırları gittikçe garip bir hal alıyordu. Sanki öfkesi ve kırgınlığı yerini tuhaf bir endişeye bırakmıştı.

Kalbim huzursuzlukla atmaya başlamıştı. Arabanın sessizliği birden bana boğucu gelmeye başladı. Gözlerimi pencereye çevirdim ve dışarıyı izledim.

Sonunda şehir merkezine varmıştık. Arabanın motorunu susturan ses, sanki kalbimin atışlarını da susturmuş gibiydi. Merih bana dönüp ifadesiz bir şekilde "Özgürsün," dedi. Sesi soğuk ve metalik gibiydi, sanki bir robot konuşuyordu.

Etrafıma baktım. Şehir merkezi her zamanki gibi kalabalıktı. İnsanlar bir sel gibi akıp gidiyordu. Kaç haftadır bu günü bekliyordum, ama içimde tuhaf bir şekilde hüzün vardı. Sanki bu anı yaşamak benim için hiçbir şey ifade etmiyordu. Özgürlüğe kavuşmak bir rüya gibiydi, ama gerçekte kabusa dönüşmüştü.

Merih'e baktım. Gözlerimiz bir anlığına kilitlendi. Siyah gözleri, bir girdap gibi beni içine çekiyordu. Ne diyeceğimi bilemedim. Kelimeler boğazımda düğümlenmişti.

𝗞𝗜𝗦𝗔𝗦Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin