Merhaba bu bölüm tepkilerinizi çok merak ediyorum o yüzden sizden ricam her paragrafa arasına yorum yapmanız o an ne hissettiyseniz onu yazmanız.
Albayın konuşma kısımlarının gerçek hayatta olmayacağını biliyorum.
Birinin görev hakkında bir şeyler öğrenmeyi bırakın albayla görüşemeyeceğini de biliyorum.
Ama kurguya aklımdaki senaryoya uyması için öyle yazmak zorundaydım.
O yüzden bölümlere oy vermeyip sadece memnuniyetsiz yorum yapanlar gelip burda bekçilik yapmasın.
Neyin ne olduğunu biliyorum kurgu için böyle olması gerekti.
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
Bu bölümü atmak için çok heyecanlıydım ama bir türlü sınır geçilmedi biraz üzüldüm ama olsun.
400 oy.
İyi okumalar...
"Ölüm o kadar güç değildir, unutulmak yamandır."
MASAL ÖZTÜRK'DEN
Sabah olmuştu ve bir gram bile uyumamıştım. Hala telefonlar açılmıyordu belli bir süre sonra Tuğçeye de bir şey söyleyememiştim.
Çok panik yapıyordu ve o da Burçini arıyordu ama telefonlarına yanıt alamayan tek kişi ben değildim.
Daha fazla durmayacağıma karar verip üzerime eşofmanlarımı giyip salona geçtim.
"Tuğçe ben askeriyeye gidip soracağım illaki haberleri vardır."dedim. Ayağa kalkıp "bende geleceğim duramam burda."demesiyle başımla onayladım.
Hazırlanınca evden çıktık. Askeriyeye girince hemen albayın odasına doğru gidiyorduk. Yanımıza doğru gelen bir kadın "buyrun?"demişti.
Üniformasındaki yıldızlardan anladığım kadarıyla o da yüzbaşıydı.
"Biz, biz sevgililerimizle konuşurken patlama sesi geldi bir daha ulaşamadık."dedim belki yardımcı olurdu.
"Ben yüzbaşı Selin, öncelikle sakin olun. İsimleri neydi?"dedi.
"Bora Karalan, Burçin Ata."diye hızlıca cevap veren Tuğçeyle başımı salladım.
Kadının yüzü değişirken "Lütfen sakin olun. Time ulaşmaya çalışıyoruz. Haber geldi bize de."diyip derin bir nefes aldı.
"Gelin sizi albayımla görüştüreyim."diyerek ilerlemeye başladığında hemen takip ettik onu.
Bir odaya gelince ilk önce kendisi girdi ve beklememizi söyledi. Bir kaç dakika sonra çıktığında eliyle girmemiz için işaret etti.
İçeriye girince Cengiz Amca yaşlarında bir adamın olduğunu gördüm.
"Sizin durum anlatıldı. Öncelikle nesi oluyorsunuz?"dediğinde "Ben Bora Karalan'ın sözlüsüyüm, Tuğçede, Burçinin karısı."dedim.
Başını sallayıp konuşacağı sırada gözleri Tuğçenin belli olan karnına kaymıştı.
Eliyle öndeki koltukları gösterip "oturun isterseniz, içecek bir şey ister misiniz?"demesiyle Tuğçe çekingence "ben su alabilir miyim?"dedi.
Albay birinden su isteyip sandalyesine oturdu.
"Normalde bu bilgileri sizinle paylaşmazdım ama geceden beri haber beklediğiniz için üstünkörü bahsedebilirim ki...Timin bulunduğu bölgede patlama olmuş ve çatışma başlamış aldığımız en son haber bu. Vericiler kesilmiş bu yüzden durumlarını bizde bilmiyoruz."dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gidiyorum | Düzenleniyor
General FictionSADECE YAZIM HATALARI DÜZENLENİYOR. KURGUDA DEĞİŞİKLİK YOKTUR. "Anlıyorum çok iyi anlıyorum ben sizi, orda ne duygular içinde olduğunuzu anlıyorum." "Anlayamazsın öğretmen yaşamadan anlayamazsın en yakınını kaybetmeden anlayamazsın. Yaşama da zaten...