Merhaba.
Hızlıca bölüme geçelim.
Oy ve yorum muhabbetini artık biliyorsunuz. Az yorum gelirse bölüm geç gelir baştan söyleyeyim.İyi okumalar.
"Üzgünüm İstanbul seviştik bitti... Ben Ankara'ya aşığım."
Çocukların doğum günü için hediye almıştık. Bora ikisine de akülü araba almıştı daha küçüklerdi binemezlerdi ama bunu söylediğimde büyüyünce binerler demişti.
Kapının önüne gelip zile basınca içerden baba diyerek bağırma sesleri gelmesiyle Borayla birbirimize baktık.
Zorlukla derin bir nefes aldığımda kapı açılmıştı. Baktığımda Umut ve Hayat el ele bize bakıyordu.
İkisi de gülümseyip tekrar içeriye koymuşlardı bağırarak.
"YAAA SEN ANNE Mİ OLUYORSUN?!"diyerek bana sarılan Tuğçe yanaklarımı sıkmıştı. Başımı geri çekerek "Anne oluyorum."dedim.
Bana sımsıkı sarılıp "Ya Masal, çok mutluyum senin adına."dediğinde yanağından öpüp "Nerdeymiş teyzelerinin balları. Ben onlara ne aldım."diyerek içeriye giderken Bora akülü arabaları Tuğçeye söylüyordu.
Salona girdiğimde birbirlerini kovalayan minikleri görmemle yanlarına gittim. Umut'u dikkatlice kucağıma alıp öptüm. "Oh teyzesinin minnoşları."dedim. Onu yere indirip Hayat'ın yanına gittim.
Elini tutup kollarımı açtım sarılması için bunu sürekli yaptığım için ne demek istediğimi anlamıştı.
Onun bana sarılmasıyla "TEZ."diye bir çığlık yükseldi arkamdan Umut bey kıskanmıştı. Ve bana teyze diyemediği için tez diyordu.
Gülüp "Sende gel seni de severim ben."dedim. Yanıma yürüyeceği sırada birden havalanmıştı.
"Amcasının aslanı."diyerek bir yandan öpüp bir yandan da konuşuyordu.
Umut gülüp çığlıklar atarak dudaklarını yanağına dokundurmuştu. Öpmeyi bilmediği için sadece dokunmakla yetinmişti ama Bora'ya bu da yetmişti.
"Lan seni yerim yerim."dediğinde Umut ona gülüp "La la la."diyordu. "Bora çocuğa öğrettiğin şeye bak."dedim kınayıcı bir şekilde.
"Annesi bu çocuğu, sıfatını yerim lan diye seviyor sevgilim. Ben mi öğreteceğim."dedi gülerek.
Umut'u bırakıp Hayat'ı kucağına almıştı. "Prensesim. Nasılsın minnoş kızım?"diyerek konuşmasıyla yüzümdeki tebessümle baktım ona.
Hayat çığlık atıp güldü. Bora'ya sarılıp gözünün alt tarafını öpmüştü. "Oh prenses beni öptü."diyip oda onu öpmüştü.
Aklıma gelen şeyle getirildiği poşetteki bir araba ve bir bebeği ikisine uzatmıştım.
Umut araba sesi çıkarmaya çalışırken Hayat yere inmek isteyince Bora yere bırakmıştı. O da bebeğe pış pış diyip duruyordu.
Bu halleri bizi güldürürken "Metin abiler gelecek birde Neşeler."diyen Tuğçeyle ona döndüm. Bora "Neşe ve Can gelemeyeceklermiş. Önemli bir şey konuşmaları gerekiyormuş."demesiyle Tuğçe başıyla onaylamıştı.
"Ulan bu Can kesin Neşe'nin yanına gitmek için öyle dedi."diyen Borayla "Sevgilim, Neşe konuşmak istemiş."dediğimde "Zeki kızım benim, kesin ayrılmaya karar verdi. Zararın neresinden dönerse kârdır."demesiyle omzuma vurup "Yine saçma sapan konuşmaya başladın sen."dedim.
Omuz silkip yerde oyun oynayan çocukların yanına gidip onlarla oynamaya başlamıştı.
Bir kaç dakika boyunca Tuğçeyle sohbet etmiştik. Sonrasında çalan zille Metin abiler gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gidiyorum | Düzenleniyor
General FictionSADECE YAZIM HATALARI DÜZENLENİYOR. KURGUDA DEĞİŞİKLİK YOKTUR. "Anlıyorum çok iyi anlıyorum ben sizi, orda ne duygular içinde olduğunuzu anlıyorum." "Anlayamazsın öğretmen yaşamadan anlayamazsın en yakınını kaybetmeden anlayamazsın. Yaşama da zaten...