Bölüm 8
Olgun Bir AdamCam kapının tıklanması ile yüzünü buruşturdu. Uykunun kollarından kendini kurtarmaya çalışırken kapı bir kez daha çalıyordu. Gözlerini arayabildi. Rafların arasında sallanan sandalye de bir kedi kadar mayışmış uyukluyordu. Bunun hazzı sabaha doğru öylesine iyi gelmişti ki sallanan sandalye de dakikalarca sallanmış sonra da uyuklamaya başlamıştı. Gözlerini kırpıp açarak uykuyu üstünden atmaya çalıştı. Yavaşça doğrulduğunda sandalye sallandı. Sabaha karşı bu sandalyeye ilk oturduğunda sallanmasıyla bir çocuk gibi mutlu olmuş bir yetişkin kadar yerleşmişti.
Ayağa fırlayarak yanındaki raftan anahtarı aldığı gibi hızla koştu. Adım sesleri dükkânda yankılanırken cam kapının ardında yaşlı adamı görüyordu. Gülümseyerek anahtarlı kilitte çevirdi.. Heyecanla babasının işten dönmesindeki sevinci yaşayan bir çocuk gibi kapıyı açtı. Yaşlı adam şaşkınca gülümserken kendisi yüzünde tatlı bir sırıtışla ona bakmaktan kendini alıkoyamıyordu. Bu gün öylesine enerji doluydu ki!
“Oh Dehliz! Bu sabah seni çok neşeli gördüm.” Gülümseyerek içeriye geçmesini bekledi. Yaşlı adam elindeki poşeti daha sıkı kavrarken gence gülümseyerek kasaya yöneldi. Hızla peşinden adımlarken heyecandan ellerini ovuşturuyor yaşlı adamın ne diyeceğini düşünüp duruyordu. Beğeneceğine emindi. Dün gece onun için üç biblo yenilemiş bir müzik kutusunu boyamaya çalışmıştı. Yaşlı adamın boyadığına bakarak yaptığı müzik kutusu ona göre çok güzel olmuştu. Narin ve zarif bir çalışmaydı. Mekaniği de öylesine güzeldi ki hayran olmamak elde değildi. Yaşlı adam atölyeyi gördüğünde duraksadı.
“Beğendiniz mi?” Adamın adımları kasanın arkasına uzanarak masanın başında durdu. Hayretle kendini sandalyeye bırakırken boyanan biblolardan birini eline aldı. Bir geyik biblosuydu. Oldukça güzel bir biblo olduğundan o da olabildiğince iyi boyamaya çalışmış çok dikkatli çalışmıştı. Bir süre sonra şarjı bittiğinden kalkarak ışıkları bulmuş yakmış ve gerçekten harika iş çıkardığına emin olmuştu. Şimdi ihtiyacı olan tek şey yaşlı adamın da bunları beğenmesiydi.
“Bunları sen mi boyadın? Şunlara bak harikalar. Çok iyi iş çıkarmışsın Dehliz. İyi bir çırak işe aldığımı biliyordum.” Duydukları ile kocaman gülümserken heyecandan titreyen ellerini arkasında birleştirdi. Yaptıkları genelde takdir edilmezdi. Bunu hep isterdi. Bir şeyi yaptığında en azından güzel denmesini isterdi ve şuan… Duydukları onu şımarık bir çocuğun kalıbına sokmaya bile yeterdi. İstemsizce sırıtırken mırıldandı. “Müzik kutusunda sizden kopya çekmeye çalıştım.”
Yaşlı adam kıkırdarken müzik kutusunu ellerine aldı. Boyanın kurumaması ihtimaline karşı altından tutuyordu. Son derece dikkatle ellerinde çevirdi. Bakışları müzik kutusunda dolanıyor, fırça darbelerinde geziniyordu. “Çok iyi olmuş. Kesinlikle beni bile geçeceksin! Belli ki ben emekli olduğumda dükkânın ustası sen olacaksın. Hem palto sana aitmiş gibi duruyor. Çok yakışmış.”
Usta olmak… Bu dükkânın ustası olma fikri kulağa çok güzel geliyordu. Bu dükkânda saatlerce oturarak eşyaları yenilemek kadar güzel bir şey olacağını sanmıyordu. Bu rafların arasında bir kitap sayfasında dolaşır gibi dolaşmak ve kaybolmak. Kitap okumazdı gerçi ama okuyanların söylediklerine göre kitap okumak başka bir dünya tatmaktı. Eğer kitapların dünyası bu dükkân kadar güzelse kesinlikle okumaya başlayacaktı!
Utançla paltoyu çıkarmaya yeltendi. Yaşlı adamın eli omzunu tutarken hızla lafa atladı. “Hayır, hayır çıkar diye demedim. Sahiden sana çok yakışıyor. Hem hava soğuk. Bir de kahvaltı etmemişsindir diye sana ekmek arası hazırladım.” Kendisine uzattığı poşeti hızla alırken dünden beri aç olduğundan heyecanla sandalyesine oturdu. Şuan her şeyi yiyebilirdi. Ve ekmek arası yemişliği çoktu. Poşeti açıp ekmeğinden bir ısırık aldığında güzel tatlar onu sarmaladı. Yavaşça başını kaldırarak yaşlı adama baktı. “Teşekkürler gerçekten çok açtım!”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cinayet Mahalli
Mystery / Thriller"Bir gece önceden... Planlanır hep dizeler, İnsanlar öldürülmeden. Haber vererek tehdit eder..." Yıllar önce kapanan Baha Demir vakası on beş yıl sonra büyük bir delilin bulunması ile sarsılır. Delil polislerce yetersiz kabul edilir hatta bir kanıt...