Bölüm 14
Gri Kutupta Sisİnsan çok şeyi aynı anda yaşayabilen bir varlıktı. Bir sürü duygunun ev edindiği o bedenlerde diğer canlılara özgü olmayan çok şey dolanıyordu. İrade ve aklın gücü bedeni sarıyor olaylara göre ortaya atılmayı bekleyen bin bir duygu yavaşça hareketleniyordu. Aklın her komutunda yola çıkan kan güçle akıyor düşüncelerin yağmuru duyguların boğduğu ruhun yaşayarak acı çekmesi için direniyordu. Duygu seli her daim barajın yıkılmasını beklerdi. Ve yıkıldığını çok net hissediyordu.
Çok şeyi aynı anda yaşarken nasıl hissetmesi gerektiğinden emin dahi değildi. Zaman o günlük ellerindeyken çok hızlı akmış adeta düşünceleri hız kazanmıştı. Beyni bir yörüngede ciddiyetle daha çabuk davranmıştı. Dakikalar kısalmış adeta tüm her şey duygularının karmaşıklığının yarattığı hortuma destek olarak hızlanmıştı. Fakat şuan günlük kendisinden uzaktaydı. Hisleri durağanlaşmıştı. Ne hissettiği anlamak adına uzun uzun düşünmesi bile gerekiyordu. Zaman eski halinde sürünüyordu.
Korkuyor olduğunu düşünmüyordu. Bu çocuğun nasıl bir katil olduğunu anlamıştı. Günlüğü okurken gerçekten korkmuştu ama şuan… Bunu hissediyor olduğuna olan inancı sıfırdı. İçinde daha karmaşık birkaç olay kopuyordu. Anlatılamaz bir yörünge çiziliyordu. Hayal ettiği o çarklar tuhaf bir şekilde tersine dönüyor birbirine giren bir dünya duygu karıştıkça beyni çalkalıyordu. Anlatamıyordu kendine. Çünkü ruhu bu yörüngeye bakarken heba olurken… Hissiz bir beden ruhsal açıdan karmakarışık bir alanda dolanıyordu.
Sıcak kahveden yudumlarken bakışlarını karakolun temiz beyaz mermerlerinden çekemiyordu. Buraya geldiğinde abisinin arkadaşlarından biri onun ne kadar dehşete düştüğünü fark etmişti. Anlatırken bunu resmen çokça dile getirmişti. Günlükte gördüğü korkunç olayları kendisine bakan polise anlatırken elleri titremiş bazen nefesi kesildiği için hecelemişti. Polis onun bu korkusunu doğal karşılamış incelenmek üzere günlüğü kendisinden alarak günlüğü yazan Baha'nın abisine ulaşmıştı.
“Gelecek miymiş?” Bakışlarını mermerden kaldırarak genç polisin yüzüne çevirdi. Birbirlerini tanıyorlardı. Abisi doktor olup gitmeden evvel bu adam ile yakından bir dostlukları vardı. Birlikte sık sık takılır veya evlerini ziyaret ederlerdi. Onların arkadaşlıklarını kıskanırken aralarına girebilmeyi çok isterdi. Şuan ise bu sert polis imajına baktığında eskiden olan neşeli adamın hayatın rüzgârında sertleşmiş olduğunu gördü. Hayat onu usandırmış, aşındırarak onu bu sert huysuz adamın imajından bir kalıba itmişti.
Polisin gözleri kısılırken dudaklarını birbirine bastırdı. Konu hakkında pek bilgisi olmayabilirdi çünkü kendisi ile tanış olduğundan delikanlıyı sakinleştirme görevi bizzat ona verilmişti. O da bu görevin ışığında gence sakin ve kibar bir ses tonu ile olay hakkında birkaç bilgi vermiş, onu sakinleştirirken yavaş yavaş bir yola sokmuştu. Olay hakkında daha fazla korkulmasını istemedikleri belliydi. Olayı ciddiye aldıklarına göre kendisinin bir işi gerçekten kalmamıştı. Ama…
“Gelecekmiş evi uzakmış. Arabası ile geldiğini ifade etti. Ama bunun üzerine epey zaman geçti. Gelmek üzeredir. Sorgusunda bende olacağım. Sen artık eve geç Dehliz. Bize haber vererek en doğru olanı yaptın ama kendini heba ediyorsun. Tabii senin için zor bir durum. Biraz eve geç ve dinlen gerisi ile biz ilgileneceğiz.” Bunu yapması gerektiği aklından geçmiyordu. Fazlaca sakin olan aklından şuan tek bir düşünce bile geçmiyordu. Sadece iç sesi ayaktaydı. Beyaz ışıklar altında bu mermerlere bakarken de hep uyanıktı. Burada kalması gerektiğine dair bir inançtaydı. En azından o katili görmek istiyordu. Ufak bir çocuktan neye dönüştüğünü görebilmek…
Yavaşça kahvesini dudaklarına götürerek buharı burnuna dolarken bir yudum daha aldı. Kahvenin sakinleştirici etkisine rağmen bu yüzden mi verildi emin olamıyordu. Kahve kendisine verilmeden önce her ne kadar gergin olsa bile koltukta uyuklayabilecek kadar yorgun ve bitaptı. Gözlerinden adeta uyku akıyor morarmış gözaltları artık bu yoğun olaylardan bıktığını ifade ediyordu. Bu yüzden bu kahve ellerine tutuşturulduğunda polis içmesini ve rahatlamasını istemişti. Eve gidip yatabilecek kadar rahatlamasını…
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cinayet Mahalli
Mystery / Thriller"Bir gece önceden... Planlanır hep dizeler, İnsanlar öldürülmeden. Haber vererek tehdit eder..." Yıllar önce kapanan Baha Demir vakası on beş yıl sonra büyük bir delilin bulunması ile sarsılır. Delil polislerce yetersiz kabul edilir hatta bir kanıt...