Bölüm 12
Sayfalardaki HalüsinasyonlarDerin nefesler… İnsanlar çoğu zaman bunların kendilerine karşı bir işe yarayacağını düşünürdü. Bazı duyguları sabitlemek ve derine zincirleyebilmek adına tekrar tekrar nefeslerini derinleştirirdi. Fakat… Bazı anlarda nefesleri ölecek kadar yavaş ve çok olsun hiçbir şeyi değiştirmezdi. Duygu yağmurdan aktıkça sel olan su misali terk edilemez bir bedende dolardı. Harap edebilmek adına tüm kuvveti ile taarruz ederdi. Geri çekilmek için onun derin nefeslerden daha fazlasına ihtiyacı olurdu.
Şuan hissettiği tam olarak buydu. Korku ve birçok garip duygu bedeninde kol geziyor onu sarıyordu. Gariptiler çünkü çok tanıdık olmasına rağmen bir o kadar yabancı hissettiriyorlardı. Adını bilmiyordu. Bu duygulara ne diyebileceğinden emin değildi. Ama birinden emindi. Korkuyordu. Okuduğu satırlar onu dehşete düşürmüştü. Kalbinden tüm merhameti ve iyi duyguyu söküp almış onu kötü birkaç duygunun kollarına atmıştı. Sakinleşmesi gerekiyordu ama buna engel olamıyordu. Bu satırlar! Balta kalkıyor ve iniyor!
Bu günlük daha ufacık iki çocuğun elinden çıkıyordu ve… Burada bir cesedi nasıl parçaladığını ve sobada yakabilmek adına verdiği uğraşı anlatıyordu. Ufak ayrıntılara değiniyor sonra sanki zevk alırcasına yaptıklarını mükemmel yazısı ile yazıyordu. Parçaladığı ceset kendi annesine aitti. Çocukluğundan hatta bebekliğinden beri tanıdığı ve en çok değer verdiği kadına aitti ve o bundan zevk alıyordu. Sırf ısınabilmek adına korkunç bir hamle de bulunuyordu. O asla sıradan bir çocuk olamazdı. O bir psikopattı!
Hızlı nefesleri bedenine dolarken günlük ellerinde tüm suçu ve günahıyla duruyordu. Parmakları arasında ağırlığı ile bekliyor satılarındaki dehşet verici yazıları ile okunmayı bekliyordu. Diğer sayfa da… Pürüzsüz güzel yazı devam ediyordu. Bunu okuyamazdı! Birine haber vermeden asla okuyamazdı. Bu çocuk bir katildi! Kendi annesinin cesedini hiç umursamadan parçalamış ve yakmıştı!
Hızla kalkarak deri paltoyu ellerine aldı. Defteri masaya var gücüyle hızlı atarak deri paltoyu omuzlarına geçirdi. Bir saniye daha bekleme lüksü yoktu. Birinin bundan haberdar olması gerekiyordu. Buradaki çocuk bir cesedi parçalayabiliyordu. Belli bir güce zaten sahipti. Ve bu günlük eskiydi. Yıllar bu günlüğe çöktüğüne göre o çocuk artık bir adam olmalıydı ve bu güç artmıştı. Bu şeytani duygular hâlâ bedeninde kol geziyorsa çocuk zaten bir seri katil olmuş olmalıydı.
Günlüğü elleri ile kavrayarak hızla masadan aldı. Bu satırları birinin de okuması işine yarayabilirdi. Polis karakoluna gidebilirdi. Bu çocuk incelemeye alınmalı birkaç psikolog ile görüşmeliydi. Toplumsal bir tehlike arz ediyordu. İçinde bazı kötü duygular vardı. Sırf ısınma edasıyla bir kadını parçalamıştı. Kendi öz annesini yakma bilinci ile parçalara ayırmış sonra yakmıştı. Daha neler yapmış olabilirdi bunca yılda! Çocukken birini yakacak kadar soğukkanlı bir adam şuan ölüm demekti.
Ama… İlk olarak ustasına haber verebilirse iyi olurdu. Bu yazanların doğruluğundan kesinlikle emin değildi. Eğer emin olmadan karakola başvurursa ve hiçbir tehlike ortada olmazsa utanç verici bir durumun içinde kendini bulacaktı. Bir günlük olmama durumu bile vardı. Belki de sadece genç bir cinayet yazarının yeni kitap fikriydi. Ama… O çocukların yazıları…
Cam kapıyı kapatıp hızla kepengi çekti. Normalde kilitlenen kapı şuan normalce kilitli gibi duruyordu. Anahtarı olmadığından kepengin korumasına daha da güvenmek zorundaydı. Asma kilidi kapatarak bir kez daha kontrol etti. Cam kapının açık olduğunu hiç görünmüyordu. Kepenk tamamen siper olmuş kapıyı sır perdeleri ile koruyordu. Arkasını dönerek parkın olduğu yöne baktı. Ustası söylediğine göre parkta kalmalıydı. Eğer şanslıysa hâlâ orada olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cinayet Mahalli
Mystery / Thriller"Bir gece önceden... Planlanır hep dizeler, İnsanlar öldürülmeden. Haber vererek tehdit eder..." Yıllar önce kapanan Baha Demir vakası on beş yıl sonra büyük bir delilin bulunması ile sarsılır. Delil polislerce yetersiz kabul edilir hatta bir kanıt...