31🎡Kavga Kaçınılmazdı

925 113 14
                                    

karanl erayı bu sekilde hayal edin tabi öpüsmüyolar ama kucak pozisyonu bu

karanl erayı bu sekilde hayal edin tabi öpüsmüyolar ama kucak pozisyonu bu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

31| Kavga Kaçınılmazdı

"Bu aralar çok başım dönüyor benim ya." dedim oturduğum kaldırımdan Eray'ın kolundan destek alarak kalkarken.

Timur beresini takarken "Hasta mısın acaba?" diye sormuştu. Ardından beresini sadece saçlarını kapatacak, kulaklarını açıkta bırakacak şekilde taktı. Kulağının arkasına kurşun kalemini sıkıştırırdı.

Eray ona bakıp güldü biraz. "Ne bu şimdi? O berenin amacı kulakların üşümemesidir." Alıştığım için artık Timur'a aldırmıyordum.

"Ben berelere karşıyım." falan diyordu yanımda yürürken ama çoğu zaman dediklerine dikkat bile etmiyordum çünkü kafasına göre konuşuyordu.

Eray "O zaman çıkar şu bereyi." deyip Timur'un üzerine atlayınca sokağın ortasında küçük bir boğuşmaya tutulmuşlardı. Okul çıkışı olduğu için etrafımız kalabalıktı ve onları görenler bakmaktan çekinmiyorlardı. Başımı iki yana sallarken hem gülüyor hem de onlara durmalarını söylüyordum.

"Kolumu bırak." Tiz bir kadın sesi duyunca arkama dönüp ara sokaktaki kıza ve diğer çocuklara baktım. Çocuklardan biri sigara içiyor, biri bizim okuldan bir kızın kolunu tutmuş bir şeyler anlatıyor, diğer ikisi de kendi aralarında konuşuyorlardı. Hepsi serseriye benzer tiplerdi. "Bırakır mısın artık ya?" Kızın tekrar bağırmasıyla iyice odaklandım onlara. Kendi aralarında konuşan çocuklardan biri diğerini gülerek dürtmüş cebinden çıkardığı telefonuyla kıza doğru yürümeye başlamıştı. Diğeri onu izlerken o telefonunu kızın okul eteğine doğru yaklaştırıyordu. Kız arkasındaki çocuğu göremiyor, ellerini tutandan kurtulmaya çalışıyordu.

"Hop." diye bağırdım onlara doğru. Üşüyen ellerimi cebimden çıkarmadan yanlarına yürümeye başladım. Arkamdan Eray'la Timur'un boğuşmayı bırakıp geldiklerini duyabiliyordum. Sesimle hepsi bana dönmüş, elinde telefon olan küfür mırıldanarak geri çekilmişti. "Ne yapıyorsunuz siz?"

"Sana ne oluyor birader, bak işine." dedi kızın kollarını tutan. Siyah beresi, burnunda ve dudağında piercingleri vardı.

Uzun boylu kıvırcık saçlı kız başını yere eğmiş yüzüme bakmıyor bir yandan da hala çocuğun ellerinden kurtulmaya çalışıyordu. "Kızın fotoğrafını çekiyordun gördüm." dedim iyice yaklaştıktan sonra.

Elindeki telefonu havada sallayıp gülerek cebine attı. Bu çocuğun saçları turuncuya boyanmıştı ve boyu benimle neredeyse aynıydı, yani kısaydı. "Ee sana giren çıkan ne?"

"Ben sana girerim bir daha çıkmam." dedi Timur önüme geçerek. Direkt olarak o çocuğa bakıyordu ve ilk defa onu sinirli görüyordum. Turuncu kafanın yanındaki elemanda Timur'a kilitlenmişti şimdi.

Bizden uzakta sigara içen elindeki izmariti yere atıp üzerine basarak söndürdükten sonra yanımıza adımladı. Ben hala kıza ve yanındakine bakıyordum. "Merve?" Eray'ın arkamdan gelen sesiyle başım ona döndü. Ardından tekrar kıza baktım. Kız sonunda başını yerden kaldırmış dolu gözleriyle önce bana sonra Eray'a bakmıştı. Elleri ve dudakları titriyordu.

Recreation | bxb | reenkarnasyonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin