15🎡Akşam Yemeği Kaçınılmazdı

1K 137 26
                                    

eser vibe

15| Akşam Yemeği Kaçınılmazdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

15| Akşam Yemeği Kaçınılmazdı

"Abi çok önemli bir şey oldu. Acilen eve gelmen lazım." deyip telefonu yüzüme kapatan kardeşim yüzünden Taylan'la konuşamadan geri eve gelmek zorunda kalmıştım. Unutmadan Taylan'a müsait olduğunda beni ara buluşup konuşalım, demiştim. Bu mesele böyle kalamazdı.

Eve geldiğimde ise ilk işim Eray'ı dövmek olmuştu. Boş yere beni acele ettirdiği için sinirlenmiştim. Ama eve çağırmakta iyi etmişti. Annemle babam Karan'ı bu akşam yemeğe davet etmişler benden habersiz. Gelir gelmez hemen üzerimi değiştirip sofrayı kuran anneme yardım ettim. Bu hareketime şaşırsa da bir şey dememişti. İçimden bir ses yakında Sevinç'in beni neden aldattığını da öğreneceğimi söylüyordu ama hayırlısı.

Çok geçmeden çalan kapıyla salondaki sofrayı bırakıp hole doğru koşmuştum. Benden önce davranan Eray kapıyı açmıştı zaten. Hızımı alamayıp az daha Karan'ın üzerine uçuyordum kollarımdan tutmasaydı. Ufak bir gülüşme sonrası ben onunla konuşamadan babam gelip içeri buyur etmişti onu. Beraber sofraya oturduğumuzda yanıma Eray tam karşıma da Karan oturmuştu. Yemek yerken televizyonu değil onu izleyecektim yani bu akşam.

"Ee işler nasıl Karan oğlum?" dedi babam gülümseyerek.

Karan içtiği su bardağını geri bırakıp "Çok şükür yolunda." dedi. "Siz nasılsınız, rahat edebildiniz mi? Alışabildiniz mi mahalleye?"

Annem Eray'la ikimize bakarak "Çocuklar çoktan alışmışlar gibi. Tüm esnafla tanışmışlar. Sürekli kahvehaneye de gidiyorlar." dedi.

Karan bana bakıp güldü sessizce. "Evet maçta karşılaşmıştık."

"Bir sorunumuz yok valla oğlum, yolunda her şey şükür." dedi babam araya girerek. "Oğlanların okulları, iş güç derken geçiyor zaman."

Karan birkaç saniye bana bakıp babama döndü. "Araba ne oldu abi, bir sorun yok dimi?" dedi. Hemen kaşlarımı çatıp dikkat kesildim. Evdekiler araba sürebildiğimi bilmiyordu çünkü. Babam hiçbir zaman sürmeyi denememize izin vermiyor, bize öğretmeyi de reddediyordu. Zamanı gelince kursa yazılıp öğrenmeliymişiz falan filan.

Babam yine gülümsemiş "Sana da zahmet oldu Karan oğlum, getirip kapıya kadar bırakmışsın." demişti.

Yine göz göze geldik Karan'la. Dudaklarını oynatarak 'Bekle sen.' dediğinde hemen gözlerim irileşti. Babama dönüp "Aslında..." diyerek cümleye başlamıştı ki hiç düşünmeden masanın altından bacağına güçlü bir tekme attım. Bir an bana bakıp yeniden babama döndü "...bizim çocuklardan biri bırakmıştı. Torpido da kartım vardı. Bir ihtiyacınız olursa çekinmeden arayabilirsiniz." O kartı ben çalmıştım ama olsun.

Düşününce... Öldüğüm sıralar Karan yeni yeni iyileşiyordu ve devamlı kontrole gelmesi gerekiyordu. Ben öldükten sonra gelmiş miydi acaba? Onunla kim ilgilenmişti?

Recreation | bxb | reenkarnasyonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin