38🎡Nezarethane Kaçınılmazdı

813 103 32
                                    

wanna be yours okumayan varsa bu kitaptan sonra okumaya gidebilir mi😠

geçen gece canım sıkıldığı için açıp okumak istedim böyle hiç kendim yazmamısım gibi hızlı hızlı okudum ve kahkaha attığım kısımlar falan oldu bence cok eğlenceli güzel yazmısım niye okumuyosunuz 30k da kalmıs kitap

aynı şekilde nemesis, heather, epiphany falan da okunmuyo 20 bölümlük çerez soft bxb iste okusanıza😠

38| Nezarethane Kaçınılmazdı

"Benimle bu şekilde mi uğraşacaksın?" dedim tükürürcesine.

Karşımdaki adam sahte bir gülüş takındı yüzüne. "Ben kimseyle uğraşmıyorum Eser Karaca. Adaletten yanayım sadece."

"Bu mu adalet?" diye bağırdım hiç düşünmeden parmaklıklara vururken. Parmaklıklardan çıkıp yankı yapan yüksek sesle irkilip bir adım geri çekildi. "Bu mu senin adaletin?"

"Her neyse çocuk..." deyip arkasını döndü "...ben dışarıdayım, sen ise içeride. Önemli olan bu." Son sözünü söyleyip içinde bulunduğum nezarethaneden çıktı.

Sinirle birkaç defa daha parmaklıklara vurdum. Delirmek üzereydim.

.

2 Saat Önce

"Ben hemen geliyorum." diyerek masasından kalktı Taylan. "Bir hastama bakmam gerek."

"Sorun yok bekliyorum." dedikten sonra arkama yaslanıp kapanan kapıyla bakıştım. Önceden bende beni ziyarete gelenleri bekletmek, hastalarımla ilgilenmek zorunda kalırdım. Yani Güray kalırdı. Ne zaman bu hastaneden içeri adım atsam Güray'ın anıları aklımın her köşesine nüfuz ediyor, bana eski günleri özlettiriyordu. Yine de Eser olmaktan, bu yaşta olmaktan, bu zamanda olmaktan memnundum. Hiç yaşlanmadan yeniden gençleşmiş gibiydim düşünecek olursak.

Canım sıkıldığı için ayaklanıp Taylan'ın masasındaki hasta dosyalarını incelemeye başladım. Buraya Taylan'la konuşmak için sık sık gelmeme rağmen doğru düzgün görüşemediğimiz ve son zamanlarda Nazife olaylarından dolayı canım sıkkın olduğu için kafa dağıtacağımı düşünerek gelmiştim ama Taylan son derece yoğun olduğundan telefonları susmamış, gitmek zorunda kalmıştı.

Elimdeki hasta dosyasını uzun uzun incelerken fark etmeden mırıldanmıştım. "Eskiden tedavisi yoktu bu hastalığın, kaç çocuğu bu yüzden kaybetmişimdir acaba.."

Tam o anda sertçe sonuna kadar açılan kapıyla irkildim. "İşte," dedi adam eliyle beni gösterirken "bu çocuk memur bey."

Ben daha neler olduğunu anlamadan içeri giren iki memur kollarımdan yakalamıştı. "Ne? Bir saniye ne oluyor?"

Memurlardan biri kolumdan çekiştirip "Karakolda öğrenirsin, yürü bakalım." dedi.

İtiraz edip "Hayır şimdi öğrenmek istiyorum, beni öylece götüremezsiniz." dedim. Elimden geldiğince kendimi geri çekiyordum ama iki adama karşı gücüm yetmiyordu.

"Zorluk çıkarma çocuk." dedi diğeri "Senden şikayetçi bu adam, karakolda anlatırsın derdini." Kaşlarıyla işaret ettiği adama döndü şaşkın bakışlarım.

"Ben bu adamı tanımıyorum bile." dedim son çare olarak. Çünkü gerçekten tanımıyordum.

Adam suratını ekşitip "Her Allah'ın günü girip çıktığın hastanenin sahibini tanımıyor musun yani?" dedi.

Kapıdan çıkarılmak üzereyken adama bir kez daha bakıp "Hastanenin sahibi mi?" diyebilmiştim.

Koridorun karşısından gelen Taylan "Ne oluyor burada?" demişti şok içinde.

Recreation | bxb | reenkarnasyonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin