54🎡İtiraf Kaçınılmazdı

432 57 76
                                    

o kadar üzgünüm ki wattpad erişim engeli yediği için umarım vpn kullanarak girenler ve okumaya devam edicek olanlar vardır :(
ben bölüm atmaya devam edicem yine bi sekilde yorumlarda konusalım olur mu🫶🏻

54| İtiraf Kaçınılmazdı

Elindeki dolu tepsiyle odasından içeri girdi Eray. Timur yatağında oturmuş önündeki bilgisayar ve kulaklığındaki kulaklıkla Enver'in odasına yerleştirilen böceği dinliyordu. Bugün evde boş vakitleri olduğu için dinleme işini ikisi üstlenmişti. Eray tepsiyi masasının üzerine bırakıp kola dolu bardağı Timur'a uzattı. Timur tek seferde bütün kolayı içip boş bardağı Eray'a geri iade etti. Eray artık Timur'un hareketlerine şaşırmıyordu, saçmalıklarına ve absürtlüklerine alışmıştı. Bardağı geri tepsiye bıraktı. "Ee ne konuşuyorlar?" dedi yanına otururken.

Kulaklığı çıkartıp bilgisayarın sesini açtı Timur. "Birazdan avukatı gelecekmiş, bir görüşme yapacaklarmış. Onu bekliyorum."

"Ayy çok heyecanlı." dedi Eray Timur'a sokulurken. Amacı bilgisayara bakmaktı ama fark etmeden fazla yaklaşmıştı.

Timur başını çevirip dibine kadar giren çocuğa baktı ve yutkundu. "Çok yakınsın Eray."

Eray'da aralarındaki mesafeyi bozmadan başını kaldırıp Timur'a bakmıştı. "Rahatsız mı oldun?"

Timur'un gözleri karşısındaki çocuğun dudaklarına kayıyordu. Başını iki yana salladı. "Hayır, iyiymiş böyle."

O sırada bilgisayardan Enver'in sesi duyuluyordu. "Hoş geldiniz Emrah Bey. Ne içersiniz?"

"Bir orta kahve alırım."

"Tabii."

Eray'ın dudakları da yavaş yavaş Timur'un gözlerinden aşağı inmişti. "Abim birkaç saat sonra geleceğini söylemişti. Doğum günümü akşam dışarı çıkıp kutlayacakmışız."

Karşısındaki güzelliğe dayanamayan Timur elini Eray'ın yanağına yerleştirdi. Baş parmağı usulca dudaklarını okşuyordu. "Öyleyse... değerlendirmeli miyiz bu boşluğu?"

"Sizinle bu Güray Çelik mevzusunu konuşmak istiyordum. Geçen sefer ayak bağı olan çocuk yine geçenlerde hastaneye gelmiş. Taylan denen herifle görüşüyor." diyordu Enver, tabi ikisi de bunu duyamayacak kadar kendilerinden geçmişti.

"Eser Karaca'dan mı bahsediyorsunuz?"

"Evet evet, o velet. Zamanında Taylan'da bu işlerin peşine düşmüştü. Onu başımdan savdığımı sanıyordum ama şimdi Eser midir Rüzgar mıdır neyse, onunla görüşüyor. E o çocuk da Güray'ın mezarına, dayısının evine gidiyor. Bu ikisinin bir şeylerin peşinde olduğundan şüpheleniyorum."

Avukat Enver'i uzun uzun dinledikten sonra "Aydın Yılmaz'la neden görüştüğünü biliyor musunuz?" diye sormuştu.

"O Aydın şeref- Aydın bana pek bir şey anlatmadı. Üniversiteli hukuk okuyan bir çocuk evine gidip Güray hakkında sorular sormuş. Kapanan davaları araştırıyormuş ödevi mi ne varmış? Arabanın frenlerini sormuş. Güray Çelik çok iyi araba kullanırmış, böyle basit bir kaza yapması mümkün mü demiş. Ya kaza değilse demeye getirmiş konuyu."

"Eser Karaca yani."

"Aynen o çocuk. Liseli bir velet kandırmış işte bunağı. O da dedikleri doğrudur belki avukat tutalım görüşelim falan bir şeyler zırvaladı bana."

"Eser'in bir şeyler biliyor gibi konuşması sizce de garip değil mi Enver Bey?"

Yutkunup "Eğer bana aşkım dersen..." diye fısıldadı Eray Timur'un dudaklarına "...seni öperim."

Recreation | bxb | reenkarnasyonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin