32🎡İftar Yemeği Kaçınılmazdı

924 117 24
                                    

eserin kombini

32| İftar Yemeği Kaçınılmazdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

32| İftar Yemeği Kaçınılmazdı

"Al bakalım." diyerek yatağının üzerine bıraktım elimdeki poşeti.

Hemen başını kaldırıp "Ne ki bu?" diye sordu parlayan gözleriyle.

Bilmem, der gibi dudaklarımı büzüp "Aç da öğren." dedim. Gülümseyerek poşeti alıp içindeki kitabı çıkardı. Dudakları mutlulukla kıvrılırken oturduğu yerde heyecanla hareketleniyordu.

"Güray, bir sonraki kitabı almışsın." dedi otuz iki diş.

Başımı sallayarak onayladıktan sonra yorgun bedenimi koltuğa bırakıp uzandım. "Ben uyanana kadar bitirirsin sen onu."

"Yaa uyuyacak mısın yine?" diye itiraz etti hemen.

"Hmhm." derken çoktan gözlerimi kapatmış iki günlük nöbetimin acısını çıkarmak için derin bir uykuya hazırlamıştım kendimi.

"Ya ama uyuma." Sesi yakından gelince tek gözümü aralayıp baktım. Yatağından kalkıp başucuma kadar gelmişti. Gözlerim daha yeni kazınmış başına kaydı. Kullanması gereken ilaçlar saçlarını ve vücudundaki tüylerini dökeceği için önceden kazınmıştı saçları. Her zaman okşadığım upuzun dümdüz saçları gitmişti, kısa bir süreliğine. Kendisi de üzüldüğü için ona iyileşmeye çalışmasını, iyileştiğinde saçlarının tekrar çıkacağını söyleyip durmuştum. "Hadi, Güray..." deyip işaret parmağıyla yanağıma delikler açmaya başladı "...kalk, uyumaya mı geliyorsun benim yanıma?"

Dudaklarımı şapırdatıp gözlerimi açmadan "Yapabileceğim bir şey yok, odan uykumu getiriyor." demiş çekinmeden kocaman esnemiştim.

Yanağımdaki parmağı kapalı göz kapağıma çıkıp küçük küçük temas ediyordu şimdi de. "Ama ben çok sıkılıyorum. Tüm gün senin gelmeni bekledim ve şimdi uyuyamazsın."

Büyük koltukta kenara kayıp küçük bedenini yanıma çektim. "Sende uyu sıkılmazsın." Başımı koltuğun üzerindeki koluma yaslayıp gözlerimi yeniden kapattım. Birkaç dakika yanımda sessizce yatan çocuğun küçük parmaklarını saçlarımın arasında gezdirmesine izin verdim.

"Güray." diye fısıldadı.

Neredeyse uykuya dalmak üzereyken sesiyle yutkunup "Hm?" dedim zorlukla. Ölüyordum uykusuzluktan ve kaçabileceğim tek yer burasıydı. Hem onu odasında yalnız bırakmak istemiyor hem de uyumak istiyordum. Neden ikisini aynı anda yapmak bu kadar zordu?

"Ben bir saat önce uyandım."

Kaçmaya başlayan uykumla yerimde keyifsizce kıpırdandım istemeden. "Yani?"

Saçımdaki elini çektiğinde kocaman kahveleriyle bana bakışları canlanmıştı gözümün önünde. "Uykum kalmadı ki."

Söylediği şey yüzünden gülmeye başlamış zorlukla gözlerimi aralamıştım. Tahmin ettiğim gibi bana bakıyor hafiften de gülümsüyordu. "Uykun mu kalmadı?" deyip gülmeye devam ettim. Tebessüm ederek başını salladı. "Ne yapmak istersin? Hava soğuk dışarı çıkamayız ama bak."

Recreation | bxb | reenkarnasyonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin