Bölüm 1

7.5K 198 36
                                    

Medya: Özgür

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medya: Özgür

Yürüdüğü yolda yerin ayağının altından kaydığını hissediyordu. Bir yere basıyordu ama bastığı yeri o bile bilmiyordu. Beyni düşünmeyi vücudu hissetmeyi bırakmıştı. Karanlık gecede yaptığı tek şey damarlarında akan öfkeyle yürümekti.

Yol boyu villaların olduğu siteye girdiğinde yolun sonundaki içlerinde en görkemli olan villaya yöneldi. Arkasından yürüyen bedeni hissediyordu. Ama bu onu durduramazdı. Hayatta en değer verdiği kişi olsa bile.

"Erdem!"

Yolun sonuna geldiğinde gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Korumalarla korunan villanın demir kapısının açılış sesi geceyi seslendiriyordu.

Birkaç adım daha attıktan sonra kanında gezinen öfkeyi dışarı çıkartma vaktinin geldiğini anlamıştı. "Ali Ulusoy!"

Bahçeyi çevreleyen korumalar hızlı adımlarla etrafını sarmalamıştı bile. Bu gece buradan yara almadan çıkamayacağını biliyordu.

Gelen seslerle villanın kapısı açıldı. Çıkan yaşlı adam tam olarak aradığı adamdı.

"Noluyor burada."

Adamın sesindeki otorite tüm korumaların kendisine çeki düzen vermesini sağlamıştı. Beline sakladığı siyah silahı karşısındaki adama doğrulttuğunda tüm korumaların namluları üstündeydi.

"Annemle evleneceğine izin vereceğimi düşünmedin herhalde."

Gözleri karşısındaki adam gözlerindeydi. Ona doğrulttuğu silaha rağmen adamın gözlerinde korkuya dair hiçbir şey yoktu. Hatta duruşunu daha da dikleştirip yüzüne kendinden emin bir ifade kondurdu.

Dudaklarına hafif bir gülümseme kondurdu yaşlı adam. "Erdem sensin demek. Memnun oldum evlat." Cebindeki elini çıkartıp genç çocuğa uzattığında çocuk kalakalmıştı. "Erdem!"

Arkadan gelen annesinin sesini duyduğunda anlık olarak gözlerini kapattı. Kadının geldiğini gören adam korumalarına kafasıyla silahları indirin işareti yaptı. Bellerine silahlarını tekrar koyduktan sonra yavaşça dağıldılar. Artık koca bahçede üçü kalmıştı.

Tüm odağı kavradığı silahta ve karşısındaki adamdaydı Erdem'in. Annesinin söylediği şey beynine kan sıçramasına neden olmuş silahını kaptığı gibi annesinin evleneceği adamın kapısına gelmişti. Odağını bozan şey kapıdan görünen mavi gözlü sarışın çocuktu. Arkadan vuran evin ışığıyla beyaz teni parlayan çocuk yavaş adımlarla babasının yanına geldi.

Erdem omzunda hissettiği elle gözlerini çocuktan ayırıp elin sahibine döndü. "Oturup konuşalım oğlum. Lütfen." Kadın omzundaki eli yavaşça eline kaydırıp bileğine getirdi çocuğun. Yavaşça elindeki silahı alıp yere koydu.

Girdiği ev özenle dizayn edildiğini her noktasından belli ediyordu. Kapıdaki hizmetçi yolu gösterdiğinde Erdem önden yürüdü. "Git sen bir elini yüzünü yıka oğlum." Annesinin o adamla tek kalıp konuşmak için bunu söylediğini biliyordu. Duyduğu cümleyle koridorda yürümeye devam etti.

Yüzüne çarptığı soğuk su ona iyi gelmişti. En azından öfkesinin azaldığını hissediyordu. Kafasını kaldırdığında aynada gözlerinin kesiştiği kişi demin bahçede odağının kaydığı kişiydi.

"Babama silah çekmek cesaret ister doğrusu."

Elleri cebinde omzunu kapıya yaslamış konuşan sarışın çocukla çenesinin tekrar kasıldığını hissetti Erdem. "Cesaretimi yeterince açık bir şekilde gösterdiğimi düşünüyorum."

Kenarda asılı olan havluya uzandı. Ellerini ve yüzünü silerken karşısındaki çocuğun gözlerini üzerinde hissediyordu. Havluyu aldığı yere tekrar astıktan sonra aynadan yüzüne bir bakış attı.

Kapıdan çıkacakken önüne geçen bedenle duraksadı. "Öyle mi düşünüyorsun? Babamı ve parasını sizin gibi para avcılarına vermeyeceğim."

Vücuduna tekrar yayılan sinir dalgasını hissediyordu. "Çekil önümden."

Özgür ellerini teslim olur şekilde kaldırıp kapının önünden çekildi. Geriye attığı adımla Erdem'in onu içeri çekmesi bir olmuştu. Kapattığı kapının gürültüsünü umursamadı bile.

Erdem duvara yasladığı çocuğun yakasından tutarken aldığı nefeslerin sıklaştığını hissediyordu. "Bana bak sarı çocuk ben senin oyun oynayabileceğin kişilerden değilim." Baktığı mavi gözler hissettiği sinirden dolayı sanki ona hala alayla bakıyordu. Cümleye karşılık yüzüne bir gülümseme kondurdu Özgür. "Oyun oynadığımı kim söyledi?"

Hala oyununa devam ediyordu. Karşısındaki çocuğu sinirlendirmek hoşuna gitmişti. Elinden gelse sabaha kadar dalga geçebilirdi. "Erdem. Özgür." Arkadan gelen sesle Erdem çocuğun yakasını yavaşça bıraktı.

"Seninle görüşeceğiz."


İlk bölüm diye biraz kısa tuttuumm. Eee beğendiniz mii?

Son Oda I BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin