Bölüm 7

2.1K 102 9
                                    

"Anne istemiyorum o adamın parasını da işini de. Sabahtan beri aynı şeyi tekrar ediyorum neden anlamak istemiyorsun?"

Erdem'i sinirlendiren şey Ali Bey'in annesine 'Erdem gelsin şirkette işe başlasın' diyip eline limitsiz kredi kartlarını vermesiydi. Onun ne işine ihtiyacı vardı ne de parasına. Bu yaşına kadar nasıl gelmişse öyle devam edebilirdi. Babasından sonra annesine ve kardeşine o bakmıştı. Bazı zamanlar iki işte çalışmıştı. Ailesi için çabalamış ve bugüne gelmişti. Kendi başının çaresine bakmayı erken yaşta öğrenmiş bu onun yaşam tarzı olmuştu.

Ev içinde sadece yemekten yemeğe toplandıkları için pek sorun olmuyordu. Bazen annesi ve Ali Bey iş yemeklerine gidiyordu. Özgür, Arda ve Erdem birlikte yemek yiyordu. Yemekleri hizmetçiler yaptığı için hatta her şeyi hizmetçiler yaptığı için annesi iş yapmıyordu. Buna seviniyordu.

"Oğlum almamak ayıp olur." Annesinin sözlerine kulaklarını kapayıp dolabından bir ceket geçirdi sırtına Erdem. "Ben işe gidiyorum." Kadından kurtulunca derin bir nefes verdi. Annesi bazen onu gerçekten çok sıkıyordu.

Galeriye geldiğinde ortalık sakindi. Yolda birkaç telefon görüşmesi yapmış arabaları alacaklara eksik evrakları söylemişti. Masasına geçip siyah deri sandalyesine oturduğunda gözlerini kapatıp gülümsedi. Uzun zaman sonra dün gece bu kadar huzurlu hissetmişti kendini.

Özgür koluna girdikten sonra yol boyu konuşmuşlardı. Hatta Erdem yolu uzatmış geldikleri yoldan yürümemişti. Birbirlerine hayatlarını anlatmışlardı. Özgür'ün sesinin güzel olduğunu öğrenmişti. Ve birçok şey daha. İlk başlarda kavgalı olsalar da galiba araları düzeliyordu.

Yüzündeki hafif gülümsemeyi silen içeriye giren patronu olmuştu. "Hakan bey geldi. İn bak müşteriye." Erdem tamam anlamında başını sallayıp hızlıca çıktı odadan.

"Hoşgeldiniz Hakan bey." 40lı yaşlarının sonlarında olan adam kesinlikle daha genç duruyordu. Giyimi ve konuşmasıyla ona bakan birinin yaşını doğru tahmin etmesi neredeyse imkansızdı. "Adamım." Takım elbiseli adam deri bileklikler olan elini uzatıp tokalaştılar.

"Geldi mi benim bebeğim?" Yurt dışından getirttiği siyah bugattiden bahsediyordu. "Hemen garaja aldık. İsterseniz gidelim." Müşterilere karşı olabildiğince saygılı davranıyordu Erdem. Eliyle yolu gösterip Hakan beyin geçmesi için bekledi.

"Beğendin mi Hakan?" Gelen kişi galerini sahibiydi. "Bayıldım. Senin Erdem iyi iş yapmış gene. Çizik bile yok arabada." Mahçupça gülümsedi Erdem. "Diyorum gel damadım ol işleri birlikte yürütelim, yok diyor. Daha ne diyim ben bu adama?" Hakan beyin sürekli söylediği şeydi bu. 19una yeni girmiş kızını bir an önce evlendirmek istiyordu. Aklına etrafındaki çocuklardan düzgün olarak Erdem gelmişti. İlk tanıştıklarından beri Erdem'e kanı ısınmıştı zaten.

"Ali Ulusoy'un oğlu o artık napsın seni?" Galerinin sahibinin kurduğu bu cümlenin şakasına olduğunu herkes bildiği için rahattı. Kendi aralarında böyle konuşmalar çok geçiyordu. "Cidden doğru mu o haber? İşlerden dolayı uzun zamandır Ali'yle görüşmüyoruz."

Erdem sözleşmeleri hazırlarken yaptığı telefon konuşmasının ardından odaya geldi Hakan bey. Yaptıkları sözleşmeleri imzaladıktan sonra arabayı birine aldıracağını söylemişti. "Akşam görüşürüz Erdem." diyerek de eklemişti.

Eve geldiğinde annesi yoğun uğraşlar içinde menüyü tamamlamaya çalışıyordu. Özgür'le babası daha eve gelmemişti. Odasına çıkıp duş almasının iyi olacağını düşündü.

"Erdem. Erdem!" Sonunda çığlık atan Özgür sesini duyuramadıkça delirmek üzereydi. Odasındaki duş bozulup başlığı su akıtmadığı için Erdem'in odasında duşa girmeliydi. Misafirlerin gelmesine az kalmıştı ama hızlı olması için sesini Erdem'e duyuramıyordu.

Yatağın üstüne uzanmış telefona bakarken açılan kapıyla gözlerini telefondan kaldırdı. Erdem beline kahverengi bir havlu sarmıştı. Şekilli ve kaslı vücudunu açıkta bırakırken üstündeki su damlalarında gezdirdi gözünü Özgür.

"Özgür." Dalmış gözleri Erdem'in gözlerini bulduğunda hemen çekti. "Benim duşa girmem lazım." Olanlara anlam vermeyen Erdem anlamsız bakışlarla bakıyordu. "Banane."

Yatağa bıraktığı kıyafetleri alarak banyoya adımladı Özgür. "Üf sana anlatamam şimdi o kadar şeyi."

Bu çocuk cidden bir gün iyi bir gün kötüydü. Ne yaptığı asla anlaşılmıyordu ve bu durum Erdem'in hoşuna gitmeye başlıyordu.

Giyinip aşağı indiklerinde Hakan beyler de yeni gelmişti. "Eşim Alev, kızım Alin." Zaten birbiriyle tanışık sayıldıklarından tanışma kısmı kısa sürmüştü. Erdem'in annesi Nevbahar hanım hemen yemeğe geçmek istemiş masaya oturmuşlardı.

"Sizin işler nasıl Hakan?" Klasik işlerden başlayan konuşmaya Özgür de dahil olmuştu. Annesiyle Alev hanım da kaynaşmış denebilirdi. Tam karşısında oturan kızı saymazsa güzel bir gece geçireceklerini düşünüyordu.

Konu Erdem'in nasıl olduğunu anlamadan yine evliliğe gelmişti. "Hayatım bak sana dediğim kişi. Erdem. Alin'le evlendirelim seni diyorum yok diyor." Alev hanım küçük bir kahkaha attı. Erdem'in annesinin Erdem'e attığı garip bakışla başını indirdi Erdem. Konu nasıl olduğunu anlamadan dönüp dolaşıp aynı yere geliyordu. Alin'in ona attığı kaçamak bakışlara karşılık vermek ise hiç istemiyordu.

Arkadaşlar hazırsanız başlıyoruzzz

Son Oda I BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin