✢
_____________________________________________
Luke'un ağzından;
Issızlığın içinde feryat figan bir ses duydum.
"Uyanın! Uyanın, bizim neslimizin evlatları! Asırlar süren mücadeleniz sona erdi; zafer kazanıldı! Sonunda barış hasıl oldu!"
Ve tüm yaşayanlar öne çıkıp şehrin nefasetiyle coştular; o şehir ki okyanusun derin sularına ve nefis mavi buzulların ortasına inşa edilmişti.
"Hangi eller inşa etti bu şehri?" diye sordum.
"Mevtaların elleri." dedi gür ve yankılanan bir ses.
"Peki şimdi neredeler? Bilelim ki, onlara bu hediyeleri için şükranlarımızı sunalım?"
Az önce yankılanan ses suskundu; ve o an anladım.
Eserleri karşımızda olsa bile, mevtalar çoktan göçmüşlerdi.
⛧
Fazla sessiz bir yerde, gözlerim kapalı ve bedenimin tamamı uyuşmuş halde...
Yattığımı hissediyorum, taş bir yatağın üstünde... acı ve kesik içinde...
Boğulduğumu hissediyorum, hoyratça dev dalgaları olan kabus okyanuslarının en diplerinde...
Çırpınıyorum, çıkıp nefes almak için tırnaklıyorum, dipteki cam gibi keskin kumları...
Fakat girdaptayım... Ben çok kanıyorum... Ben ölüyorum... Ama ben, ölümü öldürüyorum...
"Çünkü ben, peşimi bırakmayan geçmişin beni boğduğu kanlı sularının dışına çıkmaya çalışmak yerine, artık korkusuzca ona ev sahipliği yapıyorum!"
⛧⛧⛧
Neydi bu?
Bir rüya mı? Bir rüya mı gördüm ben? Ama bu imkansız, rüya görmem ben! O zaman neden gözlerim kapalı? Neden açmakta zorluk çekiyorum? Ve neden kulaklarımda bu kadar basınç var?! Bekle bekle, yoksa öldüm mü artık? Tanrı gerçekten merhamet mi etti? Bitti mi artık?
Ya Giselle? O nerede?! Bir savaş vardı! Büyük bir yıkım olmuştu. Biz saldırıya uğramıştık! O zaman Giselle nerede?! Abim nerede?! Diğerleri nerede?! En kötüsü... Ben neredeyim?
Birden gözlerimi açtım ve acı içinde nefes verdim.
Zira her yanım çok acıyordu ve kendimi zorlayarak bulunduğum yere göz atmaya çalıştım. Çok boş ve soğuk bir odadaydım. Tekli bir yatağın üstünde yatıyordum. Hem ayrıca kolumdaki ve omzumdaki sargı bezleri de ne böyle? Umursamadan kafamı yattığım yerden sola doğru çevirdiğimde abim Jayden, benim gibi tekli bir yatağın üzerinde, gözleri kapalı yatıyordu.
''Burası da ne böyle? Burayı tanımıyorum, burası benim evim değil! '' diye geçirdim içimden.
Odada sadece iki tane tek kişilik yatak dışında hiçbir şey yoktu ve burası oldukça soğuktu. Yattığım yerden kendimi doğrultmaya çalıştım, fakat bütün kemiklerim sanki kırılıyormuş gibi batma hissi yaratıyordu. Hareket ettiğim anda istemsizce acıyla inledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUTSAL YA DA BEYAZ
VampireArada gri olmadan, başka tonların katılmadığı... Sahnenin sadece iyi ve kötüye yer ayırdığı... Siyahın yerini kutsallığa verdiği, beyazınsa masumluğa adandığı, Her iyiliğin içerisinde bir kötülük, her kötülüğün içerisinde bir iyiliğin bulunduğu, Kut...