✢
_____________________________________________
Giselle'in ağzından;
Dünya tuzaktır.
Bazen bir damla bal, yüzlerce fıçı dolusu sirkeden daha çok sineği tuzağa düşürür.
⛧
Neredeyse sabah olmak üzereydi...
Gözlerim, stüdyo dairemin duvar saatine yöneldi...
Saat, sabahın beş buçuğuydu...
Dün tüm gece boyunca barok orta sehpamın üzerine bırakılan içi para dolu siyah çanta ve elimde tuttuğum mini not ile koltukta bir put gibi oturmuş, sabahlamıştım...
Bütün bir gece boyunca beynimi kemiren soruların hiçbirine cevap bulamayınca, titrek bir nefes aldım ve dolan gözlerimdeki yaşları geri göndermeye çalıştım. İçimi kaplayan korku dolu üşüme hissi, tüylerimin diken diken olmasına neden oluyordu. Geceden beri parmaklarımın arasında tuttuğum küçük notu, belki yüzlerce kez döne döne okumuştum...
İşaret parmağım ile orta parmağım arasında tuttuğum mini nota, tekrar baktım;
Sevgili Giselle,
Bu benden sana, küçük bir ev hediyesi.
Huzurlu yaşaman dileğiyle...
-L.
''Bana bunu neden yapıyorsun?! Yeter!'' diyerek attığım çığlıkla birlikte elimde tuttuğum notu avcumda buruşturarak yere fırlatmam bir oldu. Koltuktan ayağa kalktım ve orta sehpanın kenarlarından tutarak hafifçe kaldırıp, üzerinde duran siyah para çantasıyla birlikte ileriye doğru fırlattım.
Fermuarı açık bir şekilde yere düşen siyah para çantasının içerisinden zemine saçılan deste paralar, yan devrilen barok orta sehpadan halının üzerine doğru dağılmıştı.
''Para, para ve yine para! Lanet olsun Luke! Ben senin vefa borcun değilim artık! L-Lütfen b-bunu, bana yapma artık...'' diye bağırmış, ağlamaya başlamıştım.
Sinirlerim öylesine bozulmuştu ki, ağlarken nefes alış-verişlerimi kontrol edemiyordum.
Evet, kendime karşı dürüst olmam gerekirse, Luke'a duyduğum derin aşkı asla inkar edemezdim. Ona duyduğum hisler, hayatımdaki en büyük gerçekti; çünkü bu hisler, öncesinde hiç kimseye hissetmediğim, kalbimi delip geçen hislerdi. Onu gördüğüm anda duyduğum çekim hissini tarif edemezdim. Ben ona, onun yokluğunda bile aşıktım...
Ama bu demek değildi ki, bana besili bir hayvanı beslermişçesine mama verir gibi para versin. Ben tek başıma ayakta durmak istedikçe, onun bana hala müdahale ediyor olması inanılmaz derecede sinirlerimi bozuyordu. Geçmişte Luke'un ailesi, annem ve babamın ölümüne sebebiyet vermişti. Luke'sa adeta, vahşi doğada geriye kalan küçük bir ceylan yavrusuna sahip çıkmaya çalışan, korkunç bir aslandan farksızdı.
Hızlı adımlarla halının üzerine saçılan para destelerine doğru ilerleyerek yere eğildim ve hepsini siyah çantanın içerisine geri doldurdum. Çantanın fermuarını alelacele kapattıktan sonra, ayağa kalkıp silkindim. Yeni geçtiğim stüdyo dairemde ilk gün böyle şeyler yaşayacağımı söyleseler, güler geçerdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUTSAL YA DA BEYAZ
VampirosArada gri olmadan, başka tonların katılmadığı... Sahnenin sadece iyi ve kötüye yer ayırdığı... Siyahın yerini kutsallığa verdiği, beyazınsa masumluğa adandığı, Her iyiliğin içerisinde bir kötülük, her kötülüğün içerisinde bir iyiliğin bulunduğu, Kut...