'Lütfen.. yardım et'
Kız şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu. Elbette şaşırırdı. Üzerimde burası için fazla parlak ve fazla pahalı kıyafet vardı.
Herhangi birşey demeden kolumu tuttu ve onunla birlikte gitmemi sağladı. Hiç bilmediğim bir yerde hiç tanımadığım bir yabancıya güvenmek zorundaydım.
Tek temennim patron'un adamlarından biri olmamasıydı.
Hızla kolumu çekiştirerek beni bir yere soktu ve arkamdan girip kapıyı kilitledi. Evin bodrum kısmına benziyordu ve harabeye içindeydi.
Girdiğimiz yerin tavanına yakın küçük camlar vardı ve herbirinden dikkatle dışarı bakıyordu.
O sırada onu inceleme fırsatı buldum. Kızıl kısa saçları vardı ve yandan ikiye bağlamıştı. Benimle aynı boyda görünüyordu. Üstü başı yırtık olmasına rağmen tertemiz görünüyordu.
Tüm camlardan baktıktan sonra bana döndü. 'Kimse bizi takip etmemiş gibi görünüyor' diyerek bana yaklaştı ve çömelerek yanıma oturdu.
'Ee söyle bakalım kimsin sen, nereden geliyorsun, kimden bu denli kaçıyordun?' Tüm merak ettiklerini sormuştu ama sanki dilim tutulmuş gibi birşey diyememiştim.
Kız yüzümü dikkatlice inceledi birşey demeyeceğimi fark edince kendisi konuşmaya başladı'O zaman ben kendimi tanıtayım benim adım Isabel, ya senin?'
Yine hiç birşey diyemedim. Korkuyordum ve bu kıza hemen güvenemezdim.Yine birşey demeyince oflanarak yanımdan kalktı.
'Pekala anladığım kadarıyla çok konuşkan biri değilsin ama sana yardım edeceğim. Seni abilerimin yanına götürmek isterdim ama abim hemen seni kabul etmez o yüzden şimdilik burada kal. Sana dikkat çekmeyecek birkaç kıyafet getireyim.' diyerek çıkıp gitti.
Gitmesini fırsat bilerek kaldığım yeri inceledim. Bir yatak bir sandalye birde masasan ibaretti. Ben nelerin içine düşmüştüm böyle?
**
~3 gün sonra~
Isabel hergün yanıma gelip benimle konuşuyor,yiyecek birkaç şey getirip gidiyordu. 3 gün olmuştu ve beni hala bulamamışlardı. İçimden binlerce kez Isabella'ya teşekkür ediyordum ama sanki dilim tutulmuş gibi sesli olarak hiç birşey söyleyemiyordum.
Bu sırada kapı açıldı ve Isabel elinde yiyecek birşey getirdi. Masaya bırakıp yatağa yanıma oturdu. 'Bu günde hiç birşey söylemeyeceksin değilmi? Neyse olsun bir kız arkadaşım olduğu için mutluyum'diyip sustu ve birkaç saniye sonra anında bana dönüp ellerimi tuttu.
'Biz arkadaşız değilmi?' Isabel'den böyle bir soru beklemiyorum ama Isabel'i çok sevmiştim. Hakkında fazla birşey bilmiyordum ama yinede ona ısınmıştım.
Kafamı aşağı yukarı salladım. Isabel kendine has gülüşlerinden birini yaptı. 'Sevindim ama konuşmaman beni üzüyorrr' dedikten sonra hafifçe koluma yumruk attı. Sonra birkaç saniye durdu ve bana döndü 'İsmini söylemiyorsun ve sana hitap edemiyorum. Bu yüzden aklıma harika bir fikir geldi' dedi gözlerindeki parıltılarla.
'Sana yeni bir isim vereceğim!!' birşey demedim ama hangi ismi vereceğini merak ederek ona baktım
'Hmm, acaba ne olabilir??, Lena'ya ne dersin? Yada yok olmaz. Adel? Hayırr olmaz. Peki ya Lily?' kendi kendine konuşması ve kendini cevaplaması çok komikti. Lily isminde karar vermişti sanırım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savaşcı / AOT
Fanfiction-Erişim engellerine inat devam ediyoruz- "Bize bunu daha önce anlatmalıydın" "Özür dilerim b-ben ya-" "Hayatını, hayatımızı nasıl bir tehlikeye attığının farkında mısın?!""Bize güvenmedin" "H-hayır sa-sadece.." "SADECE NE" *** Aotxreader kitabıdır.