Erwin ile birlikte at arabasından indik. Acemilerin bize katılması için gelmiştik. Çoğu kişinin katılacağını düşünmüyordum. Çünkü Trost bölgesini acemilerle birlikte almıştık.
Hepsi devlerin nasıl bir şey olduğunu görmüştü. 'Erwin Komutanım' Erwin'e seslenmemle yürümesine devam ederken konuştu. 'Evet Anabel?'
'Sizce keşif birliğine katılacaklarını düşünüyor musunuz?'
Erwin yürümesini durdurdu. O durunca bende durdum. Bana baktı. Her zamanki halinden farklıydı. Çok yorgun görünüyordu. Ona da bir papatya çayı yapmalıyım diye aklımın bir köşesine not düştüm.
'Çoğu kişi katılmayacaktır ama eminim katılanlar olacaktır.' dedi ve yürümesine devam etti. Ardından onu takip ettim. 'Çok yorgun görünüyorsunuz. Uykunuzu alamadınız mı?' dedim.
'Trost'u kurtarma, Eren'in mahkemesi ve bu durumu çok fazla düşündüm. O yüzden uzun zamandır uyuyamıyorum.' dedi.
'Karargâha dönünce sizin için papatya çayı yapabilirim. Çok yardımcı olur.' dedim.
Bu sırada geleceğimiz yere geldik. 'Çok isterim.' dedi. Bana baktı ve gülümsedi.
Ardından sahneye çıktı. Buraya uzun zamandır ilk kez geliyordum. Erwin'in arkasından onu takip ettim. Sahnenin gerisinde durdum ve konuşma yapmasını bekledim.
'Ben keşif birliği komutanı Erwin Smith' diyerek başladı cümlelerine. 'Bugün katılacağınız birliği seçmek için geldiniz. Açık konuşmak gerekirse buraya sizi Keşif Birliğine katılmaya ikna etmek için geldim. Devlerle olan savaşta gücünü ve ne kadar korkunç olduklarını gördünüz. Ancak bu savaş insanlığı hiç olmadığı kadar zafere yaklaştırdı. Bu da Eren Yeager'ın varlığı sayesinde oldu. Kendisini tehlikeye atarak ve şüpheye mahâl vermeden insanlığın dostu olduğunu kanıtlamıştır. Onun yardımıyla devlerin ilerleyişini durdurmakla kalmayıp, devlerin iç yüzlerini keşfetmek için bir fırsata sahip olduk. Shiganshina'da olan evinin bodrumunda kendisinin de bilmediği, devlerin ardındaki sırra ilişkin cevaplar olduğuna inanıyoruz.' dedi ve sustu.
Ne yapmaya çalıştığına dair bir fikrim yoktu. Neden bu önemli bilgiyi herkese açıklamıştı ki?
'O bodrum katına ulaşabilirsek bir ipucu bulacağız. Biz Shiganshina'ya gideceğiz, bunun için Sur Maria'yı almamız gerekiyor. Bir ay sonra sefere çıkacağız bu yüzden büyük bir ordu kuracağız. Çoğunuz ölecek ama sağ kalanlar üstün asker sayılacak. Hayatını hâla tehlikeye atmak isteyenler burada kalsın. Başka birliğe katılmak isteyenler dağılabilir.' dedi.
Sözünü bitirdiği an beklenildiği gibi çoğu kişi koşar adımlarla uzaklaştı ama beklemediğim bir şey oldu. On'a yakın kişi keşif birliğine katıldı.
Sekiz yıl boyunca iki yada üç kişi katılıyordu. Bu sayı çok iyiydi.
∙•∙⊰∙∘☽❇☾∘∙⊱∙•∙
Karargâha acemiler ile birlikte geldik. Onlara karargâhı tanıtma görevini üstlendim. Erwin'de belgeler ile uğraşacağını söyleyip yanımızdan ayrıldı.
Kısaca nerenin ne olduğunu anlattıktan sonra en son olarak yemekhaneye götürdüm. Aç olma ihtimalleri vardı.
'Ve son olarak da burası yemekhane. Günde üç kez yemek çıkar.' diyerek biraz daha içeri girdim. İçerdeki başka kapıyı açtım. 'Burası da mutfak. Açsanız sizin için bir şeyler hazırlayabilirim.' dedim ve beni takip eden guruba gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savaşcı / AOT
Fanfiction-Erişim engellerine inat devam ediyoruz- "Bize bunu daha önce anlatmalıydın" "Özür dilerim b-ben ya-" "Hayatını, hayatımızı nasıl bir tehlikeye attığının farkında mısın?!""Bize güvenmedin" "H-hayır sa-sadece.." "SADECE NE" *** Aotxreader kitabıdır.