Artık Hange-san'ın dedikleri anlayamayacak duruma geldim. Sabah kahvaltısından beri benimle devler hakkında konuşuyordu ve asla susmak nedir bilmiyordu.
Antremanları ve öğle yemeğini kaçırmıştım. Gitmek istiyordum ama ilk izlenimimi bıkmış biri olarak göstermeyi istemiyordum.
Hange-san hala konuşuyordu. En son ne hatırladığımı bile bilmiyorum. Tam o sırada kapıyı tıklatarak içeri biri girdi.
Çocuğu tanımıyordum. Malum yeni gelmiştim ve ilk günümde devleri öğrendiğim için birileriyle tanışma fırsatım olmamıştı.
Çocuk önce bana baktı. Halime üzülmüş gibi duruyordu. Talia'nın sözleri ve Levi'ın acıyarak bakan gözlerini şuanda daha iyi anlıyordum.
Çocuk Hange-san'a baktı ve 'Hange-san bölüyorum ama Erwin tüm kaptanları yanına istiyor.'
Hange-san karşılık olarak 'Tamam birazdan geliyorum sen gidebilirsin.'dedi.
Sonra bana döndü 'Çok üzgünüm Anabel gitmem gerekiyor. Sonra vakit bulunca devamını anlatırım.'
Hange-san'a gülümseyerek baktım. 'Hiç önemli değil, sonra devam edebiliriz.' dedim.
Hange-san başka birşey demeden odadan ayrıldı. Erwin'e bir teşekkür borçluydum. Eğer o olmasaydı artık beynim devler dışında başka birşey hatırlamayacaktı.
O kadar uykusuzumdum ki yemek yemeye alt kata inemeyecektim. Biraz burada dinlensem ne olurduki?
Kafamı masanın üstüne koydum ve kollarımı etrafına sardım. Sadece beş dakikalık küçük bir kestirme olacaktı o kadar.
****
'Hey, uyan'
...
'Sana diyorum uyan!'
Bir anda birinin emir verir tonunda sesini işitmem ile kalkmam bir oldu. Neredeydim ben?
Etrafıma bakınınca buranın Hange-san'ın çalışma odası olduğunu anladım. Saat kaçtı? Umarım akşam yemeğini kaçırmamıştım.
Beni uyandıran kişiye uykulu gözlerle baktım. Bir insan bu şekilde uyandırılır mıydı?
Bakmamla gözlerimin fal taşı gibi açılması bir olmuştu. Bu Levi'ın ta kendisiydi.
Beni neden uyandırdı, burada ne işi vardı?
Hala ona bakıyordum. Dilim tutulmuş gibi yine hiçbir şey söyleyemedim. Haliyle ondan korkmuştum.
Levi'a bön bön bakınca sesli şekilde nefes verdi. 'Sen yeni gelen acemi misin?'
Ahh neden soruyordu ki, başım belada mıydı, antremanlara gelmediğim için mi soruyordu?
Kafamda sorular dönerken
'Tch, sana diyorum sorumu cevapla!'dedi.
Gerçekten çok kaba biriydi yeni gelen birine kızılır mı hemen?
'E-evet efendim dün akşam geldim.'
Levi bana baktı ve 'Adın ne senin?'
'Anabel efendim'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savaşcı / AOT
Fanfiction-Erişim engellerine inat devam ediyoruz- "Bize bunu daha önce anlatmalıydın" "Özür dilerim b-ben ya-" "Hayatını, hayatımızı nasıl bir tehlikeye attığının farkında mısın?!""Bize güvenmedin" "H-hayır sa-sadece.." "SADECE NE" *** Aotxreader kitabıdır.