Hızlı adımlarla karargâha girdi. Sola dönerek en sondaki revir odasını gitti. Kucağında ben varken dirseği ile kapının kulpunu aşağı ittirerek kapıyı açtı.
Hemen sol tarafta bulunan sedyeye beni yavaşça bırakıp arkasını döndü ve dolaptan krem alıp yanıma koydu.
'Hemen geleceğim' dedi ve revirden çıktı. Çok kısa bir sürede elinde buz torbası ile geri geldi. Tek yapabildiğim yaşlı gözlerimi silmek ve Levi'ın ne yapacağını izlemekti.
Sağ kolumu yavaşca tutup kaldırdı. Ardından buz torbasını biraz tuttu ama diğer elimle Levi'ın buz tuttuğu elini tuttum.
'Bunu yapmasak çok acıtıyor' dedim ağlamaklı bir sesle. Levi bakışlarını tuttuğum elden bana çevirdi. 'Bunu yapmazsak daha kötü olacak'
Hâlâ yapılmasını istemiyordum. Kolum zaten kötüydü ve ek olarak sızlatıyordu. Levi elimi geri çekmediğimi görünce derin bir nefes aldı. 'Merak etme yavaş olacağım. Buzu tutup hemen geri çekeceğim' dedi ve güven verircesine bana baktı.
Tuttuğum eli bıraktım ve sedyenin kenarını sıkıca tuttum. Dediği gibi hemen geri çekerek buzu tüm yanan yerlere tuttu.
Tutma işi bitince buzu kenara koydu ve kremi aldı. Kapağını açıp eline biraz sıktı ve yavaş olarak yanan yerlere sürmeye başladı.
'Kendini nasıl hissediyorsun?' dedi sürmesine devam ederken.
'Bilmiyorum. Başım ağrıyor ve gözlerimi zor açık tutabiliyorum' diyebildim.
Levi başka bir şey şey demedi. Kremi iyice sürdükten sonra kremi de masanın üzerine bıraktı. Arkasını döndü ve uzun olan dolaptan yastık ve ince bir yorgan çıkardı.
Yastığı sedyenin başına ,yorganı ise masanın üzerine koydu. Ardından bana döndü. Omuzlarımdan beni yavaşça arkaya itekledi ve yatmamı sağladı.
'Biraz uyumaya çalış. Arada seni kontrol etmeye geleceğim' dedi. Ardından yorganı eline aldı ve üzerimi örttü.
Masanın üzerinde duran kremi yerine kaldırdı, geri dönüp buz torbasını da alarak kapının yanına gitti.
Son kez dönüp bana bir süre baktıktan sonra dışarı çıkıp kapıyı kapattı.
Gözlerimi zaten zor açık tutuyordum. Gözlerimi kapattığım gibi kendimi uykuya teslim ettim.
∙•∙⊰∙∘☽❇☾∘∙⊱∙•∙
4 saat sonra
Yazar'danLevi Anabel'i bir kez daha kontrole gelmişti. Dört saat içinde 100. Defa gelişi olabilirdi.
Her geldiği vakit hâlâ uyuyordu. Bu kez de uyuduğunu görünce kapıyı açtı ve dışarı çıktı.
Çıktığı gibi Eren ile karşı karşıya geldi. 'Hâla uyuyor mu?' diye sorusunu yöneltti Eren.
'Evet' dedi Levi. Levi'ın cevabı üzerine Eren başıyla onayladı ve oradan ayrıldı. Levi Eren'in kendini suçladığını biliyordu. Anabel uyandığı an ondan özür dileyeceğinide.
Ama Levi Anabel'i tanıyordu. Çoktan Eren'i affetmişti.
Levi karargâhta bunaldığı için dışarı çıktı. Ahırın olduğu yere gitti. Atlar ile ilgilenmek bir nebze olsun onu dış dünyadan uzaklaştırıyordu. Kapıyı açtı ve içeri girdi. Kendi atının olduğu yöne ilerdi. Atı Levi'ı görünce hareketlenmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savaşcı / AOT
Fanfiction-Erişim engellerine inat devam ediyoruz- "Bize bunu daha önce anlatmalıydın" "Özür dilerim b-ben ya-" "Hayatını, hayatımızı nasıl bir tehlikeye attığının farkında mısın?!""Bize güvenmedin" "H-hayır sa-sadece.." "SADECE NE" *** Aotxreader kitabıdır.