Artık hayatımın daha güzel olacağından emindim. Hayatımın aşkı ile birlikte uzak bir yere sakin ve huzurlu yaşama doğru yola çıkacaktık.
Anna ile birlikte kimseye görünmeden demirciye doğru yola çıktık. Anna'nın ne kadar kalmasını ısrar etsem de bir işe yaramadı. Beni son ana kadar görmek istediğinden emindim.
Bir kaç dakika sonra demircinin oraya Anna ile birlikte geldik. Sabahın saat 6'sı olduğu için herhangi bir yer açık değildi.
İlk bakışta Jack'i göremedim. Ne yani beni buraya kadar çağırıp kendisi gelmeyecek miydi?
Arkamdan sesler duymamla dönmem bir oldu. Jack karşımda durmuş ağlayacak gözlerle bana bakıyordu.
'Prenses.. gelmeyeceğinizi düşünmüştüm'
Mutlu adımlarla Jack'e doğru yürüdüm. 'Elbette ki geleceğim Jack' Jack mutlulukla elimi avcunun içine aldı öptü ve geri bıraktı.'Burdan Sur Rose'a gitmeyi planlıyorum. Oradan da Sur Maria'ya geçince bizi bulmaları artık çok zor olur' Gözlerimi ayırmadan Jack'a baktım.'Sen nasıl istersen Jack, birlikte mutlu ve huzurlu bir hayat yaşayalım bana yeter'
'Öhm öhm'diye yalandan öksürdü Anna. Jack Anna'yı yeni fark etmiş olmalı ki bana endişeyle baktı. 'Sorun yok Jack, Anna herşeyi biliyor'Jack kafasıyla onayladı. 'Şuan da yola çıkmamız gerekiyor Elenor, yoksa birileri bizi fark edebilir'
'Anlıyorum Jack ama bana 1 dakika müsade et. Son kez Anna ile vedalaşayım' Jack geri çekildi ve Anna ile vedalaşmamızı bekledi. Yavaş adımlarla Anna'ya doğru yürüdüm ve kollarımı Anna'ya doladım.
'Elenor gerçekten emin misin, birdaha geri dönüşü olmayacak?'
'Anna daha kaç kere eminim demem gerek, merak etme iyi olacağım'
Anna hiç bırak istemiyormuş gibi kollarını daha çok sıktı. Yavaşça Anna dan geri çekildim. 'Sonra yeniden görüşmek üzere Anna'
Anna göz yaşları ile bana baktı. 'Sonra görüşürüz Elenor..'
Anna'ya el sallayarak Jack'in yanına gittim. Beni bir at arabasına bindirdi ve kendiside yanıma oturdu. Yavaşca uzaklaşmaya başladık. Gözden kaybolana kadar Anna bize el salladı.
Sonunda sıkıcı ve monoton hayatımdan kurtulmuş mutlu bir hayata doğru yol alıyordum.Şimdiden Anna'yı özlemiştim. Verdiği kolyeyi sıkıca tuttum.
'Böyle bir kolyen mi vardı ilk kez görüyorum' Başımı Jack'a doğru çevirdim.'Kolyeyi bu sabah Anna verdi, bende ona bilezik verdim. Her birbirimizi özlediğimiz vakit bakıp özlemimizi giderkmek için'
Jack tebessüm etti. 'Çok tatlıymış' aynı tebessümle ona karşılık verdim. 'Teşekkür ederim' Geri önüme döndüm ama birkaç dakika bile geçmeden Jack bana seslendi.
'Elenor?'
'E-evet Jack bir sorun mu var?' Jack elleriyle yüzü kaldırdı. 'Uykulu görünüyorsun, dün gece uyumadın mı?'
'A-ah o kadar belli oluyormu? Şu aday seçme işi baya uzun sürdü ve uykumu alamadım'
Jack yüzümü bıraktı ve eliyle dizlerini işaret etti. 'Güzel bir yatak konforunda olmaz ama birazda olsa uykunu almanı sağlar'
Jack'in dizine baktım ve hiç düşünmeden yattım. Evet rahat olmayabilirdi ama benim için en güzel yer olabilirdi. Jack saçlarımla oynarken 'Saçlarının uzun olmasını çok seviyorum, belinin aşağısında sakın kestirme' Tebessüm ettim ve onaylar şekilde kafamı salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savaşcı / AOT
Fanfiction-Erişim engellerine inat devam ediyoruz- "Bize bunu daha önce anlatmalıydın" "Özür dilerim b-ben ya-" "Hayatını, hayatımızı nasıl bir tehlikeye attığının farkında mısın?!""Bize güvenmedin" "H-hayır sa-sadece.." "SADECE NE" *** Aotxreader kitabıdır.