Kanlı Zafer

Şeytan Gülü

30.Bölüm
~~~~~~~~~~~~

Yonca'dan ;

Üzerimdeki elbisenin askılarını düzelttiğim sırada pamirin yatakta kımıldandığını fark edince gülümseyerek arkama döndüm , Pamir başını yataktan kaldırıp yarı uyanık bir şekilde etrafına bakarken yanına doğru ilerleyip yatağın yanında dizlerimin üzerine çöktüm . Pamirin kocaman olan göz bebekleri bana dönünce daha da büyümüştü , Pamir sol elini gözüne götürüp yavaşça ovalamaya başladığı sırada hafifçe esnedi . Yüzümdeki gülümseme genişlemişti.

Kapının açıldığını duyduğum anda pamirin gözleri kapıya doğru döndü ve yüzünde korktuğunu belli eden bir ifade oluştu , onun bu hali beni endişelendirince arkamı dönerek gelen kişiye baktım. Arkamı döndüğüm anda o kişinin göhsüne çarpmıştım, yavaşça başımı kaldırıp karşımdaki kişiye baktığımda nefesim kesildi. Odanın rengi solmuştu bir anda sadece karşımdaki kişiye odaklanıyordum.

Nefes alışlarım ve kalbim aniden hızlanınca geriye doğru bir adım attım , Karşımda duran Canavarım'ın eli ilk önce elimi tutup sonrasında yukarıya doğru çıkarak omuzlarıma ordan da boynuma ulaştı , Canavarımın dudağının kenarı hastalıklı bir şekilde kıvrılırken aniden nefes alamadığımı hissederek elimi boğazımı sıkan eline götürdüm , Dudaklarım nefes alabilmek için aralanmıştı. Canavarımın diğer eli havaya kalktı ve çenemi sıkıca kavradı , Baş parmağı alt dudağımda gezindiği sırada gözümden bir damla yaş süzüldü " Bırak beni " dedim fısıldayarak.

Canavarım başını iki yana salladıktan sonra aniden boynumu bırakarak kolunu belime doladı ve bedenimin bedenine çarpmasını sağladı gözleri dudaklarım ile gözlerim arasında yer değiştirirken ondan uzaklaşmaya çalıştım ama tabi ki buna izin vermedi. " Gerçekten gidebileceğine , seni bırakacağıma ve bir daha asla bulamayacağıma inandın mı Karıcım?"dedi.
Sesindeki alaylı ton beni daha fazla korkutmaya başlamıştı , başımı iki yana salladığım sırada boştaki eli saçlarıma ulaşarak onları kavrayıp sertçe çekti acıdan dolayı dudaklarım titremişti.

Sesimin titremesini aldıramadan "Yardım edin !" diye bağırdım benim bağırışım ile beraber canavarımdan gür bir kahkaha duyuldu , Elleri benden uzaklaştıktan sonra kollarını iki yana doğru açarak yüzüme vururcasına "Sana kimse yardım edemez bebeğim , Etrafına bak ! Evimize geldik ve artık birbirimizden asla ayrılmayacağız, Ah tabiki benden gitmenin bir cezası da olucak ama ilk önce !" dedi ve yanımdan geçerek pamire doğru yürüdü , Pamir onun gelişinden dolayı korkarak geri çekilse de Canavarım onun kolunu sıkıca kavrayarak kendine çekti ve cebinden bir silah çıkardı.

Transa girmiş gibi başımı iki yana sallıyor ve onu izliyordum, Pamirin hıçkırıkları kulağıma geldiğinde daha fazla ayakta kalıcak gücüm kalmadı ve dizlerimin üzerine yığıldım, Başımı kaldırıp canavarımın parlayan gözlerine baktıktan sonra başımı iki yana sallayarak "Yalvarırım ona zarar verme , bana istediğini yap ama oğlumdan uzak dur . Lütfen !"dedim dizlerimin üzerine çökerek ona yalvarıyordum.
Canavarım hastalıklı bir şekilde güldükten sonra bakışlarını pamire çevirdi ve silahın sesi odada yankılandı. Kaskatı olmuş bir şekilde oğlumun yere düşen bedenine bakıyordum, Kanıyordu hemde çok fazla kanıyordu. Gözleri boşluğa bakıyordu ve yüzündeki ifade donuktu , kanının elbiseme bulaştığını görünce çığlık attım.

Nefes nefese bir şekilde gözlerimi açıp hızlıca yatakta doğruldum ve etrafıma baktım, Evet hâlâ bu odadaydım ve minik oğlum da kucağımda kıvrılmış bir şekilde uyuyordu. Gözümden akan yaşları silip kollarımı sıkıca pamire sardım ve burnumu saçlarına gömerek kokusunu içime çektim , o iyiydi. Sadece bir rüyaydı hatta sadece bir kabustu o kadar .
Kendime gelerek pamirden uzaklaştım ve onu uyandırmamaya dikkat ederek yavaşça yataktan kalktım, Çıplak ayaklarım soğuk zemine temas ettiği anda ürpermiştim . Dolaba doğru ilerleyip Yılmazın bana söylediği kıyafetleri incelerim, şuanlık bir sabahlık en iyisiydi benim için.