Hassas Noktam

7 2 8
                                    

28.bölüm
~~~~~~~~~~

Masamın kenarına kalçamı yaslayarak gözlerimi duvara dikerek zihnimdeki fısıltıların çoğalmasına izin verdim , Bi ara Ellie yaşadığım bu şeyi fark etmiş ve benim için endişelendiğini söylemişti , hayır tabikide endişelenecek birşey yoktu sadece zihnimde olması gerekenden fazla sesler duyuyordum . Beynimin içinden aynı anda onlarca düşünce geçiyor ve zihnim bunu fısıltılar halinde bana yansıtıyordu , ilk başlarda pek sorun yoktu ama sonrasında bu seslere cevap vermeye başlamıştım ve buda oldukça tuhaftı.

Ellie bir gün odama girmiş ama benim kendi kendimle konuştuğumu fark edince olduğu yerde kaskatı kesilmişti , kendimle konuşmakla kalmıyor kavga da ediyordum bunu duvara karşı sanki önümde biri varmış gibi bağırıp üzerine yürüdüğüm anda fark etmiştim , Ellie bunun yalnızlıktan ve çok fazla çalışmamdan dolayı olduğunu söylesede ben bir sorun olduğu zaman bunun olduğunun farkındaydım . Gerekirse sonsuza kadad tatile giderdim ama zihnimdeki bu sesten asla kurtulamazdım.

- Pamiri tanıyorum diye kendini avutuyordun izgi hadi şimdi de pamiri tanıdığını söyle !

Gözlerimi hafifçe kapatarak bu sesi susturdum tabikide pamiri tanıyordum , sadece bu aralar kafam biraz fazla karışmıştı. Zihnimde bir başka sesin yankılanması ile o sese odaklandım.

- Pamir sana daha önce de yalan söylemiş ve babanın ölüm sebebini bilmediğini söylemişti , Aslında biliyordu ama saklamıştı !

Bu konunun tekrar zihnime girmesi ile iç çekerek " Söylemedi çünkü beni kaybedeceğinden korkuyordu, ve kaybetti de zaten " dedim daha çok kendimi avutmaya çalışarak . Zihnimde yankılanan ses ile tüylerim diken diken oldu.

-Ya avukat haklıysa ve sen gerçekten de pamiri tanıyamamışsan ,Ya bunca zamandır aradığın o kişi aslında burnunun dibinde duran pamirse ?

Bu düşünce ile irkilerek başımı iki yana salladım , olamazdı olmamalıydı ,olmayacaktı da
Arkamı dönerek masanın üzerine indirdiğim çantamı aldım ve içinden telefonumu çıkardım, ama telefonumu çıkaracağım sıra gördüğüm katlanmış kağıdı merak ederek telefonumu şimdilik bir kenara bıraktım ve çantanın içinden o gördüğüm kağıdıçıkardım.

Çantamı tekrar masanın üzerine indirdikten sonra merakla kağıdı açtım, kağıdın üzerindeki eski ama oldukça güzel olan yazıyı gördüğüm amda kaşlarım havalandı Y harfleri ustalıkla kıvrılmış ve yazı hafif sağa doğru yatık yazılmıştı. Derin bir nefes alarak üstündeki yazıyı okumaya başladım, " Minik oğlum Eric'e" diyerek başlıyordu mektup ve şöyle devam ediyordu "Seni çok seviyorum bebeğim, ve ölene kadar da seveceğim. Özür dilerim bebeğim sana mükemmel bir hayat sunamadığım için özür dilerim. Malesef hayat benim için asla mükemmel olmadı , Ah Eric baban seni alıp götüreceğini söylüyor. benim minik oğlum hayatı o kadar yanlış anladın ki bu şekilde büyüdüğün için kendimi her zaman suçlu hissedeceğim, bebeğim kardeşine dikkat et ve onu asla yanından ayırma. belki Babalarınız aynı olmayabilir ama onu canından çok seveceğine eminim. Benim tatlı bebeğim, baban kardeşine kendi istediği ismi koymuş olsa da ben ona asla o şekilde seslenmedim eminim beni hatırlamıyordur, Ne hoş arkasından üzüleceği bir annesi olmadığını bilmek onun için en iyisi. Ah birde Valentina'nın kızı var ,adı Miray. O yeni doğdu ve senin onu da kardeşin gibi göreceğine eminim. Benim minik bebeğim seni ve kardeşin Pamir'i çok sevdiğimi asla unutma," okuduğum şey ile şuana kadar nefesimi tuttuğumu fark ederek yutkundum ve titrek bir nefes alarak okumaya devam ettim.

"Anneniz sizin için hayatta kalmaya çalışıcak. Umarım babanız size bana davrandığından daha iyi davranır. Sevgilerimle, Kocasının soy adını kendine yakıştırmayan Yonca , Sadece yonca."diyerek bitiyordu bu mektup , ellerimin titrediğini fark edince mektubu katladım ve masanın üzerine indirdim . Az önce zorla susturduğum sesler şimdi zihnimin içinde çığlık atıyorlardı, Neye şaşıracağımı bilemiyordum bedenim kaskatı kesilmiş bir şekilde öylece duruyordu , benim konuşmadığımı fark eden zihnimdeki sesler düşüncelerini dile getirdi.

Kanlı ZaferHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin