♡ Bölüm - 20 ♡

31.9K 2.5K 340
                                    

Merhabalar :) Bölüm geldi kiiiiiiiiiii :D Bol bol yorum ve beğeni bekliyorum, seviliyorsunuzzz :)) ♥

-

Direksiyonu sıkan ellerim öfkemi dışa vurmamın bir göstergesiydi ama yeterli olmuyordu. Şu an istediğim tek şey o Batu denilen şerefsizin canını almaktı ve birazdan da bunu yapacaktım!

Gözlerimi yola odaklamaya çalışıyordum ama boşaydı. Neslihan'ın yüzünden başka bir şey görmüyordum. Gözlerimin önünde bayıldığı an ve sonrasını hatırlamak ise daha fazla öfkelenmeme neden oluyordu.

Bayıldığında bir an ne yapacağımı şaşırmış olsam da onu hemen alıp kendi evime getirmiştim. Son söyledikleri aklıma takılı kalmıştı. Çağırdığım doktor onunla ilgilenirken ben adamlarımdan birine Batu ve Neslihan'ın arasında ki araştırmasını emretmişti. Yarım saat sonra da adamımdan haber gelmişti. Batu ve Neslihan aynı üniversite de okumuşlardı. Neslihan'ın arkadaşı olan Duruyla evliydi Batu. Sadece elimde bunlar vardı... Birde tecavüz demişti. Hala o acı dolu sesi kulaklarımda yankılanıyordu. Bana sen hiç tecavüze uğradın mı demişti? Eğer, bunu yapan Batu ise onu kendi ellerimle öldürecektim.

Evden çıkmadan önce doktorla karşılaşmıştım ve bana yorgun düştüğünü, dinlenmesi gerektiğini söylemişti. Şu an için Neslihan'ın uyuyor olması daha çok işime gelirdi. Uyandığında eminim gitmek adına elinden geleni yapacaktı. Doktorla birlikte evden çıkarken Seniha Hanım'a Neslihan'ın evden çıkmasına izin vermemesini söylemiştim. Tabii dışarıda ki adamlarımı da bunu belirtmiştim. Normalde korumalarımla dolaşan bir adam değildim ama her zaman evimin önünde bekleyen iki korumam olurdu.

Batu'nun evine gelmem ile arabayı durdurdum. Bu evi karısı için yaptırmıştı. Bir ara magazin dergilerinde çok konusu geçmişti. Tabii bu ev kadar Batu'nun karısına olan aşkı da dillerde dolanmıştı.

Arabadan indiğimde kapıda ki korumalarla karşılaştım. Şaşırmamıştım. Bu adam çocuğuna ve karısına deli gibi düşkündü ve onları korumak adına illa ki evinde korumlar olacaktı.

''Buyurun?''

''Batu'yu çağırın.''

Bana bakan üç korumadan uzun boylu olan ''Siz kimsiniz?'' diye sordu. Anlaşılan bunların başıydı.

''Oktay Hancı derseniz patronunuz gelir.''

Karşımda ki uzun boylu adamın çehresi solmuştu bir anda. Anlaşılan kim olduğumu ve patronuyla nasıl bir bağım olduğunu iyi biliyordu. Biraz uzaklaşarak kulağında ki kulaklıkla biri ile konuştu. Sonra tekrar yanımıza gelerek yanında ki adamlara ''Kapıyı açın,'' diye emretti. Onların kapıyı açmasıyla direk içeriye girdim. Evin dışı kadar bahçesi de muazzam bir mimariye sahipti. Gerçekten karısına verdiği değeri bu evin her yapımında hissettirmişti. Bahçenin sonunda beyaz kapılı evin önüne geldiğimde zile basmama gerek kalmadan kapı açıldı. Üzerine eşofmanı ve siyah tişörtüyle Batu karşımdaydı. Yüzünde beni gördüğünden memnun olmadığını belli eden bir ifade vardı. Umursamadım.

''Hayırdır?'' diye sordu alay dolu bir ses tonuyla.

''Sana bir şey sormaya geldim.''

''Maillerinde soramıyor muydun?''

Kahretsin bir de o konu vardı! ''O mailleri ben atmadım sana.''

Şaşırmış bir yüz ifadesiyle bana bakıyordu. ''Kim attı öyleyse?''

Kimin attığını gayet iyi biliyordum. Bugün rastlantı sonucu avukatımın fark ettiği bu gerçek fazlasıyla canımı sıkmıştı. ''Bilmiyorum,'' diye yalan söyledim.

''Yanında çalışanlarında seni arkandan vurmaya başlamış ha!''

''Kes sesini ve sadece soruma cevap ver.''

''Ne sorusu?''

''Neslihan ile ne bağın var?''

Bir anda yüzü kireç gibi kesilmişti. Az önce alayla parlayan gözlerinde öfke ve acı karışımı bir duygu belirmişti. Bu durum beni daha çok merak ettirmekten başka bir işe yaramıyordu. En sonunda onun cevap vermesini beklememeye sabredemeyerek ''Cevap ver!'' diye bağırdım.

''Nesli'yi nereden tanıyorsun sen?''

''Soru sorma Batu! Sadece cevap ver. Neslihan ile nasıl bir bağın var?''

''Hiçbir bağım yok!''

Bu cevaptan hiç mi hiç tatmin olmamıştım. Neslihan bayıldığı için tecavüz olayını da tam olarak öğrenememiştim ama şimdi o kelimeyi bu adama karşı kullanmalıydım. Bu yüzden kendimden emin bir şekilde ''Tecavüz ettiğin kadını tanımıyor musun?'' diye sordum. Yüzünde öfkeyle atan kasla doğru bir noktaya geldiğimi anladım ve kendimi sakin tutmaya çalışarak ondan bir cevap bekledim.

''Tecavüz etmedi ben ona... Sadece...''

''Sadece ne?''

''Bir anlaşma gibi düşün! Ben ona istediği bir şeyi verdim o da bana istediğim şeyi...'' demiştim ki öfkeme engel olamayarak suratına doğru bir yumruk attım. Boş bulunduğu için evin sert zeminine doğru düştü. Düşerken çıkan sesten korumalar da yanımıza gelmişti ve evin içinden de merdivenlerden bir kadın iniyordu. Tüm bunlar ne benim ne de onun umurundaydı. Düştüğü yerden kalkarak kanayan burnunu elinin tersiyle sildi ve bana yumruk atmaya çalışırken son anda kaçtım fakat diğer yumruğunun dudağımı patlamasına engel olamadım. Hem o anlık yaşadığım acı hem de az önce söylediklerini öfkesi ile bir yumruk daha attım. Bu sefer sendelemişti ve kapının kenarından tutunarak zorlukla ayakta durabildi. O esnada Batu'nun yanına az önce merdivenlerden inen kadın gelmişti. Korumalarında Batu'dan bir emir bekliyorlardı.

Gelen kadın Batu'nun yüzünü ellerinin arasına alarak gözyaşları içinde yüzünde ki kanı silmeye çalışıyordu. Beyaz sabahlığı kana bulanmıştı. Sonra öfkeli gözlerini bana çevirerek ''Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz?'' diye bağırdı. Bir şey söylemedim. Bu iş kadınların karışacağı bir iş değildi. Benim meselem Batu ileydi. Batu da öyle düşünüyor olacak ki karısını kolundan tutarak kenara doğru çekti. ''Sen karışma Duru!''

Bana doğru dönerek ''Seni mi saldı üzerime? Aramızın kötü olduğunu duyarak daha fazla mı kışkırttı seni? Yani her zaman ki yaptığını yapmış, oynamış. Çok güzel oynar kendisi!''

''Ne saçmalıyorsun lan sen?''

''O kızın en zor anlarında yanında ben vardım! Annesini kaybettiğinde yanında ben ve Duru vardı! Ona kendimi affettirmek adına ben elimden geleni yaptım ama o girdiği bunalımın kurbanı oldu.''

Hafif bir kahkaha atmama engel olamadım. ''Sende Neslihan'ı elde edemeyince yakın arkadaşını elde edeyim dedim bari ha? İyi numaraymış. Aslı olmazsa kopyası olur gibi...''

Batu ifadesiz kalırken ardında kalan kadının gözleri her geçen saniye daha çok gözyaşları ile parlıyordu.

''Haddini aşma ve evliliğim hakkında hele de karım hakkında tek kelime etme!''

Kanayan dudağıma inat gülümsedim. ''Bir kadına tecavüz edip sonra da yakın arkadaşıyla evlenirsen bu lafları da duymayı kabulleneceksin!''

''Sen kimsin lan? Kimsin de gelmiş bana o kadını koruyorsun?''

Bu soru beni hazırlıksız yakalamıştı. Karşımda ki adam da bunu anlayarak kan içinde kalan yüzüyle gülümsedi. ''Cevap versene! Böylesine evimi basmana sebep olacak kadar ne önemi var gözünde?''

Kirli KalpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin