♡ Bölüm - 1 ♡

69.9K 2.8K 183
                                    

Arkadaşlar, lütfen düşüncelerinizi esrigemeyin :) Her türlü eleştiri, yorum ve beğenilerinize ihtiyacım var :)))

Ve bu hikayeye şimdilik haftada bir bölüm gelecek :) Belki iki olabilir... Çünkü bölümler fazlasıyla uzun gelecek :))

-

     Söylenecek sözlerin bittiği anlar olur ya da kuracağınız cümlelerin bir önemi kalmadığı zamanlar… İşte son beş yıldır benim için hayat böyleydi. İş yaşamım dışında hükümdarlık kurabildiğim bir özel hayatım yoktu. İçimi, kalbimi o kadar yoğun bir hırs bürümüştü ki bu her zaman bir özel hayat kavramı oluşturmama engel oluyordu.

     Canımın yanmasının her geçen gün biraz azalacağını düşünmüştüm. Biraz olsun içimde ki ateşin durulacağına inanmıştım. Ama o ateş değil durulmak daha fazla harlanmıştı. İçimdeki öfke artık benim boyumu aşmıştı. Gün artık intikam günüydü. Artık içimde ki öfke ve ateşin özgürlük günüydü!

     Aynada ki görüntüme baktım. Siyah kalem eteğim, siyah ceketim ve içinde ki beyaz gömleğim ile fazlasıyla hazırdım. Saçlarımı da sıkı bir topuz yaparak bu görünümüme gerçek bir ciddiyet katmıştım. Siyah çantamı alarak hızlı adımlarla evden çıktım. Ayağımdaki topuklu ayakkabıların verdiği rahatsızlığı umursamamaya çalışarak apartman kapısını açtım ve güzel bir güneşli havaya merhaba dedim. Zemin katta oturmanın tek faydası sanırım merdiven kullanmamaktı. Duru’nun bana yaptığından sonra ilk işim ev değiştirmekti… Sonra ise bin bir zorlukla kazandığım okulumu dondurmak olmuştu. Şansım yaver gitmemiş olsa şuan üniversite mezunu olamazdım ama şans ilk defa benden yana olmuştu ve başka bir üniversiteye geçişim kabul edilmişti.

    Yoldan geçen taksiyi durdurarak hızlı bir şekilde bindim ve gideceğim adresi verdim. Bütün gece neredeyse heyecandan hiç uyuyamamıştım. Sabaha karşı anca uykuya daldığımdan ötürü de planladığımdan fazlasıyla geç kalkmıştım. Bu yüzden geç kalmış olma ihtimalim vardı.

     Sızlayan gözlerimi biraz olsun dindirmek adına kapadım. Fakat son beş senedir olduğu gibi geçmişin hayaletleri tekrar canlanmıştı. O an hayatımın dönüm noktası olan Duru ve Batu’nun bana yaptığı en büyük ihaneti hala her hatırlayışımda sinirden kasılmama engel olamıyordum. Bugünde tek bu yüzden bu iş görüşmesine gitmiyor muydum? İyi bir işim varken, düzenli bir hayatım varken hepsini riske bu yüzden atmıyor muydum? Acı bir şekilde kıvrıldı dudaklarım. Amacım Batu ve Duru’nun acı çekmeseydi. Evet, benim çektiğim acının onda birini bile çekemeyeceklerdi ama biraz olsun acı çekmeleri bile benim öfkem için bir avans olurdu. Bu yüzden de Batu’nun en büyük düşmanı, en büyük rakibi Oktay HANCI’nın şirketine girmek için elimden geleni yapmıştım. Hoş hala bir şirket elemanı değildim. Tam tamına okulu bitirdiğimden beri yani bir yıldır bu şirketten bir cevap bekliyordum. Tabi, onların vereceği cevabın fazlasıyla geç geleceğini bildiğim için beni işe almak isteyen stajımı yaptığım şirkette çalışmıştım şuana kadar. Ama Hancı şirketinin ben dün arayıp görüşmeye çağırması ile mecburi istifa etmiştim. Ve şimdi işe alınamazsam, hem intikam planım suya düşecekti hem de işsiz biri olacaktım. Yani kısacası bu işi almaktan başka hiçbir şansım yoktu.

     Taksinin durması ile gözlerimi açtım ve çantamdan taksicinin ücretini ödeyerek indim. Gözlerimi karşımda ki büyük şirket binasına çevirdim. İnsanı büyüleyecek kadar büyüktü. Diğer çalıştığım şirket bu şirketin yarısı kadar bile değildi. Ne büyüklük nede lükste…

     Şirketin büyük kapılarından içeri girerek danışmada duran kızın yanına doğru ilerledim. Sesimi düz bir tonda tutarak ‘’Merhaba, ben iş görüşmesi için gelmiştim.’’ dedim.

Kirli KalpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin