|Beni kendinden kurtar|
Ve eğer kâtil sizseniz; ilk sizin canınız yanmıştır.
2. Bölüm: Mahvet.
❥
Gözlerim soğuk bir odada açıldı. Diz kapaklarım o kadar acıyordu ki kabuk tutmuş bir yaraydı.
Kaldırılmaması gerekilen bir yaranın kabuğunu kaldırmışım da kanıyormuş gibi. Aklımda anılar vardı. Sonbahar ayazında yerde sürüklenen bir yaprak gibi anılar aklımda dolaşıyordu.
"Şimdi uyu." bu cümleydi sinsi bir yılan gibi kafamda dolaşan ses.
Ellerimle kulaklarımı tıkayıp sesin geçmesini bekledim. Sesler buğuluydu, gözlerim açıktı.
Önceki gibi soğuk bir odadaydım. Etraf karanlıktı, karanlıktan korkuyordum çünkü her şeyi içine çeker, yutar ve geri gelirdi.
Her şey karanlıkta gizliydi.
Yukarıda, küçük bir pencere vardı. İçeriye sarı bir ışık sızmasına yardımcı oluyordu. Yine de karanlıktı oda. Bir kapı göremiyordum ellerimi kulaklarımdan çekip ayağa kalkmaya yeltendim.
Kalkmak için ellerimi yere yasladığımda parmaklarıma değen bir şey ve çıkan ses ile korkuyla bağırarak geriye sendeledim.
Elimi değdirdiğim yere ayakkabımın ucu ile dokunduğumda yine bir ses çıktı.
Eğilip yerdeki şeyi aldım.
Kahretsin!
Bu gece elimde tuttuğum çikolataydı. Her şeye sebep olan o çikolata. Gecenin bir yarısında canımın çektiği ve gidip aldığım çikolata.
Elime alıp herhangi bir yere attım, muhtemelen duvara çarpmıştı çünkü tok bir ses çıkarmıştı.
Tekrar kalktığım yere oturdum. Dizlerimi kendime çekip kollarımı dizlerimin üzerine koydum ve başımı da kollarımın üzerine koydum.
Derin nefes aldım, sakin olmalıydım. Gözlerim dolduğunda kapattım. Yaş akıtmadan her neredeysem çıkacağım.
Kendime söz veriyorum. Göz yaşı dökmeyeceğim.
İçinde bulunduğum odanın kapısı ölümcül bir yavaşlıkla açılmaya başladı. Titreyerek başımı kaldırdığımda içeriye beyaz bir ışık girmeye başladı.
Yüzü görünmüyordu ama geniş bir gölgesi vardı karşımdaki kişinin. Tıkırtı sesi kulaklarıma doluştu.
İçerisi aydınlandığında gözlerime büyük bir ağrı saplandı. Gözlerimi sıkıca kapatmama neden olan ağrı yüzünden ellerimi de gözlerimin üzerine koydum ve bastırdım.
Adım sesleri kulağımda yankılanmaya başladı. Yanıma yaklaşıyordu.
Ellerimi gözlerimden çektim ve ayağa kalktım. Karşımda bana bakan sima bana her ne kadar tanıdık geliyorsa, bir o kadar da yabancı geliyordu.
Kafamda bir fırtına koptu, gürültüler duyuldu ve şimşekler çaktı, gözlerim büyüdü ve yağmurlar yağmaya başladı.
Geriye sendeledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPLANTI (+18)
ChickLitBedenimi kendiyle birlikte duvara yasladı. "Seni yıllarca takip ettim, her gün, her hafta, her saniye..." gözlerime baktı. "Nefesim her zaman ensendeydi." sertçe yutkunduğumda dilini alt dudağımın üzerinde gezdirdi. "Sence de yeterince sabretmedi...