(ง'-̀̀'́)ง
Bu kitapta, kaçırıldığın kişiye aşık olma kurgusu vardır, fakat bunu Liza ile karşılaştırmayın lütfen.
Liza, sevildiği adam tarafından veya sevgi görmek için kaçırılmadı, Gece ise sevildiği adam tarafından, sevilmek için kaçırıldı. Aradaki fark çok basit, bu iki kitabı kıyaslamanız saçma olurdu ayrıca, İsa için; farklı çeşmelerden doldurulan suların tadı aynı mı? Güldürmeyin.
Cihangir, Gece'ye zarar vermezken Ateş, Liza'yı öldürmek için kaçırıyor, artı olarak Liza yazdığım ilk kitap olduğu için de acemi ve üstünkörü bir şekilde yazılmıştır.
.
(02.26.24)
“Bana, kimi sevmem gerektiğini söyle, söyle ki senden uzak durayım.”
*Giriş bölümü.*
❥
Gözlerim etrafımda fıldır fıldır dönüyordu çevresini aklıma kazımak ister gibi her detaya dikkat çekiyordu.
Kapkaranlık bir sokakta gecenin bir yarısında yürüyordum, neden mi?
Sadece çikolata almak için çıkmıştım. Ama yolumu uzatmıştım bu tehlikeli miydi bilmiyorum ama içimde biriken hisler vardı ve bu da gerilmem için yeterliydi.
Issız sokağı aydınlatan cılız sokak lambalarının ışığı altında duvardaki billboardlara bakıyordum.
Elimdeki telefonu ve altındaki çikolatayı sıkıca tutmuştum öyle sıkı tutmuştum ki hatta bu soğukta elimin terinden eridiğini bile düşünmüştüm.
Sadece bir kaç sokak daha yürüsem eve varacaktım adımlarımı hızlandırırken, yolun; bakabildiğim kadar uzağına bakıyordum.
Birden bir bağırışma sesi duyunca adımlarım daha da hızlandı.
Duyduğum seslerin görüntüsü şuan karşımdaydı. İki tane iri yapılı adam karşımdaydı ve birinin elinde uzun bir bıçak vardı. Diğer adamın ise kendini savunabileceği bir şeyi yoktu.
Onlardan ziyade sokak başındaki lambanın altında uzun bir adam vardı; kafasında kasketi vardı. Bunu görebiliyordum üzerinde muhtemelen palto vardı çünkü etekleri dizine kadar gelen gölgesi görünüyordu. Kafasının üzerinden beyaz bir duman havaya karışıyordu.
Sigara içiyordu.
Ben karşımda kavga eden iki adamın önünde korkudan titrerken o arkasına yaslanmış sigarasını içine çekiyordu.
Peki ya ben burdan nasıl çıkacağım?
Karşımda, elinde bıçak olan adamın bakışları beni bulunca iliklerime kadar ürperdim.
Oldukça kalın olan sesiyle, "Orada ne halt ettiğini sanıyorsun?" diye haykırdı.
Kahretsin! Sarhoştu!
"Be-ben..." bir şey söyleyemeyip arkama döndüm ve koşmaya başladım. Onlar da arkamdan koşmaya başlamıştı.
Gözlerim dolarken önümü bulanık bir şekilde görmeye başlamıştım bile ayak bileklerim birbirine takıldığında hızlı koştuğum için sertçe yere düşmüştüm. Adamların geldiğini duyduğumda gözlerimi sıkıca kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPLANTI (+18)
ChickLit!! TAMAMLANDI !! Bedenimi kendiyle birlikte duvara yasladı. "Seni yıllarca takip ettim, her gün, her hafta, her saniye..." gözlerime baktı. "Nefesim her zaman ensendeydi." sertçe yutkunduğumda dilini alt dudağımın üzerinde gezdirdi. "Sence de ye...
