''21. AY IŞIĞI.''

693 37 8
                                        

|Arcade|

Ya iyi olarak ölürsün ya da kötü olacak kadar uzun yaşarsın.

!!+18 YETİŞKİN İÇERİK UYARISI!!

Bu bölüm cinsellik içermektedir, eğer sahneleri okumak istemiyorsanız bir sonraki yıldıza * kadar kaydırınız.

21. Bölüm: Ay ışığı.

Özet; 

"Konuşmadan da halledebiliriz." sertçe yutkunacağımda dudaklarını dudaklarımın arsına zorla geçirdi. O gözlerini kapatırken ben ona bakıyordum, gözlerimi kapatmayıp yüzünü inceledim. Alt dudağımı hoyratça emerken kalçamdaki ellerinden biri belime çıktı, belimi biraz okşadıktan sonra omuzlarımdan dökülen saçlarımı tutup avucunun içine sıkıştırdı. Üst dudağını dişlerimin arasında sıkıştırdığımda yüzünü buruşturup gözlerini açtı, "Şaka mısın sen?" diye kızdığında gülerek ısırdığım yere dilimi sürttüm.

"Yarım barıştık kocacığım."

Dudağını yalayarak ela gözlerini üzerime kenetledi, "O zaman ne yapacaksan bir ânda yap gitsin bitsin. Hadi, bekliyorum." gülerek yüzünü avuçladım, "Sana öyle bir zevki vermeyeceğim, bana yaşattığın endişenin haddi hesabı yok." işaret parmağının ucunu boynumda gezdirdi, "Ben kendimi affettirsem?" kaşlarımı kaldırdım, o sırada parmağı boynumdan yüzüme çıkmıştı, "Cinsel ilişki ne zamandan beridir çiftlerin barışması için arabulucu görevini alıyor?"

Sırıttı, "Aslında en başından beri," saçımı geriye iteledi. Yüzünü yüzüme daha da yanaştırdığında görüşüm yakınlıktan bulanıklaştı, baş parmaklarımla yanaklarını okşadım, "Ama ben hamileyim, karnımda çocuğumuz var." gözlerini biraz kıstı, "Birkaç aylık bebeğin bir sıkıntı yaratacağını sanmıyorum." dudaklarını yeniden dudaklarıma bastırdı, ellerini bedenime sararak beni biraz daha yukarı çekti, sırtım gerçek anlamda düz hâle gelene kadar duvara yaslandım.

Gözlerimi kapatarak dudaklarına karşılık verdim, dili sinsice ağzımın içine sızdı, dişlerimin üzerinde dolandı, vücudumda dolaşan ellerinden birini sol yanağıma koyarak baş parmağının ucuyla yanağımı okşadı. "Belki devam da edebiliriz Gece Hanım," diye mırıldandı dudaklarımdan ayrılır ayrılmaz. Bir süre nefeslenerek ona yanıt vermedim, başımı duvara yaslayarak sertçe yutkundum, beklentiyle bana bakan yoğun ela gözlerine baktım ve vurulmuş kadar oldum. 

Gözleri o kadar güzel görünüyordu ki bir kere de gözlerine âşık oldum, sarıya çalan ela gözlerinde koyu bir kıvam var gibiydi, sanki aynı renkteydi, ama değildi. Ben ona baygın balık gibi bakarken o gözleri ışıldarken bakıyordu bana, sâhi... Ne de güzel bakıyordu öyle. "Gece'm?" diye sordu beni kendime getirmek için. Kendiliğinden aralanmış dudaklarımı kapatarak dilimi damağıma sürttüm.

"Neye daldın öyle uzun uzun?" ellerimi omuzlarına koydum, "Açım Cihan ya," diyerek beline sıkı sıkı sardığım bacaklarımı gevşeterek temkinli bir şekilde aşağı indim. Şaşkınca bana bakarak birkaç dakika içerisinde neler olduğunu anlamaya çalıştı fakat bir sonuca varamamış olmalı ki ben gardrobun önünde kıyafet çıkartırken arkamda durarak gölgesini üzerime düşürdü. "Ben doyururum seni, her şekilde." ellerini belime sardığında arkama döndüm.

SAPLANTI (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin