''22. BÖLÜM: NİRVANA.''

759 30 8
                                        

|Bi' Dakika|

Erkekler bazen ne basit oluyorlar..
Zannediyorlar Ki bir erkeğe karşı hiddet,hatta nefret duymaya başlayan kadın, hemen başka erkekler bulup boynuna sarılmak isterler.

22. Bölüm; Nirvana.

[Özel Bölüm]

Önce bir kısmı kendi bakış açımla anlatacağım, daha sonra İlay'dan okuyacağız. 🐭

*

"Telefonun nerede senin İlay? Aradım açmadın. Merak ettim seni." İlay, başını ellerinden kaldırıp Eray'a baktı. Ne diyecekti? Patronumun kardeşi bana sinirlendi ve telefonumu kırdı mı? "Kırıldı abi, en kısa zamanda yaptıracağım merak etme." tabii eğer onu bulabilirse.

Araba sessiz yolda ilerlerken sessizlikten rahatsız olarak, "Tanıştığın kız nasıl biri?" diye sordu İlay. Omuzları düştü ve çatılı kaşları yumuşadı. "O... Çok güzel İlay. Çok nârin. Dokunsam kırılacak gibi, ama aslında çok güçlü. Cam bebek gib-"

Oflayarak sözünü kesti, "Anladık bir sevdiğin var abi." Eray, şakacı bir tonda İlay'ı omzundan itti. "Seninde olsun sen de öv köpek, abini kıskanacağına mutlu olmaya çalış." gözlerini devirdi. "Gâyet tabii mutluyum ben. Sabah kalkıp işime gidiyorum ve zevkle yemekler pişirip temizlik yapıyorum. Ayrıca yorulmuyorum da."

Araba yavaşladığında eve varmışlardı. "Hizmetli olarak çalışmak zorunda olmadığını biliyorsun, neden hâlâ devam ediyorsun? Buna ihtiyacın yok," arabadan indi, gözleri dışardaki ağaçlarda oyalandı. "İhtiyacım yok tabii. Ama Gece Hanım hamile ve ben hamile birinin nasıl günler geçirdiğini merak ediyorum."

Eray, kapıyı açıp İlay'ı buyur ederken güldü. "Neden? Geçirdiği günler hoşuna giderse sen de mi hamile kalacaksın?" şakaları berbattı. "Ha ve ha. Gerçekten beni gülmekten öldürüyorsun abiciğim." çantasını çıkarıp yere attı.

Göründüğü kadar derli toplu biri değildi. Başkalarının yanında gerçekten çok utanıyor, çekiniyordu fakat evde veya arkadaşlarıyla asla böyle değildi. "Ben çalışıyorum işte, evi idare edebiliyorum." hırkasını indirdi ve salona ilerlerlerken Eray'ın bağırışı kulaklarına erişti, "İlay ayakkabılar!" koltuğa atladı ve ayaklarını sehpaya uzattı. "Temizler!" hayır değiller. "Şu huyundan nefret ediyorum İlay," diye söylenmeye başladı. Montunu ve atkısını çıkartıp odasına ilerlediğinde derin bir nefes verdi, nihayet sessizlik. "Bugün yemeği sen yapıyorsun!" diye seslendi İlay, fakat Eray, ya duymamıştı, ya da duymamış gibi davrandı. Gözlerini kapattı ve başını arkasına yasladı.

Bugün Solmaz'ı hiç görmemişti.

Bana ne ki, dedi içten içe. Bana ne ondan. Kendine kızmasını engelleyen Eray'ın seslenişiydi. Odasına doğru ilerledi, duştaydı. "Telefona bakar mısın?" diye seslendiğinde yatağın üzerine attığı telefona baktı, Peri arıyordu. "Peri'ymiş. Ben konuşacağım." odadan çıkarak aramayı yanıtladı, "Efendim Peri?" diye sorduğunda verdiği gergin bir nefesten sonra, "İlay, sensin değil mi?" diyen sorusuna onaylayan mırıltılar çıkardı.

SAPLANTI (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin