Kulağıma dolan uğultuların verdiği rahatsızlıkla olduğum yerde diğer tarafıma döndüm.
Uğultu daha seçici bir hal alınca duyduğum onca kelime arasından ismimi seçebilmiş gözlerimi açmıştım.
Ve açmakla kapanan bir olmuştu, başımın üzerinde tanıfık olmayan beş yüz vardı.
Endişeyle yatakta doğruldum.
Benim onlara olan garip bakışlarımı görünce birkaç adım gerilemişlerdi.
Bunu fırsat bilerek olduğum yere göz attım.
Sanırım hastane odasındaydım, neden burada olduğumu hatırlamadığım için karşımdakilere sormaya karar verdim.
"Neden buradayım? "Sesim susuzluktan biraz hırıltılı çıksada benden beklenmeyecek kadar sakın bir ses tonuyla sormuştum.
Sorunun üzerine bana far görmüş tavşan gibi bakıyorlardı.
" nasıl yani sen neden burada olduğumuzu hatırlamıyormusun şimdi? "Dedi bir tanesi.
Kafamı olumsuz anlamda sallamamla bir süre bakıştık.
Sonra yanındaki ondan biraz daha büyük olan yakışıklı beye dönerek,
" abi galiba ciddi" dedi. Bu dediğinin üzerine ne kadar gözlerimi açık tutmakta zorlansa m da göz devirdim.
"Şimdi sen kim olduğunu hatırlıyor musun? " diye sordu ciddi bir ifadeyle.
Ben Arindim, kendim gibi bir harikayı unutma ihtimalim bile olamazdı.
Ona 'ciddimisin' anlamına gelen bir bakış attım.
Hala bana bakıyordu. Tekrar ağzını açmış konuşakken odanın kapısının açılmasıyla içimden bir oh çektim.
Onları umursamayarak gözlerimi kapıya çevirdiğimde içeriye Doktor'un arkasındanda kızarmış gözlerle içeri girdi.
Utkunun bu halini görünce kaşlarımk çatarak ona sorgulayıcı bir bakış attım.
O ise umursamayarak hızla yanıma gelip kollarını boynuna dolayarak başını göğsüme yasladı.
Bende bir an duraksamak da karşılık verdim.
Utku çok temas sevmezdi, belliki bir şey olmuştu.
Göğsünde oluşan ıslaklıkla yanılmadığımı anlayarak onu omuzlarından tutup yavaşça ayrıldım ve yatakta sağa kayarak oturması için yer açtım.
Tutkum ağlıyordu.
Kıyamisuu..
Ellerimi ıslak yanaklarına yerleştirip göz yaşlarını sildim.
"Tutkum.. " devamını getiremedim.
Onun ağladığına çok nadir şahit olurdum ki zaten ağladığında hep benim yanına gelirdi.
Onun gözünden akan yaşları silerken boğazım da oluşan yumruğu görmezden gelmeye çalışarak dudaklarımı aralayıp konuşacakken utku beni dumura uğratan o soruyu sordu.
"Beni bırakmazsın değil mi abla? " dedi hıçkırıklarının arasında.
Onu hızla kendime çekip kollarlarımın arasına aldım.
" sence ben seni bırakırmıyım, hem nereden çıktı bu? "Dedim.
Cevabımla bana daha sıkı sarıldı.
" beni asla bırakma abla.."dedi utku.
Utkuyla bir süre daha böyle kaldık, zaten dolu olan gözlerimden bir kaç damla yaş firar etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arin Yaz Sezen
ChickLitAlışılmışın dışında bir Gerçek aile kitabı.. Bence bir şansı hak ediyor..