36.Bölüm: İHTİRAS ve CEZA (+18)

4.7K 259 46
                                    

Buradan size kucak dolusu sevgiler, gözlerinize sağlık şimdiden.

Oy ve yorumlarını unutmayın. 🤍

(Bölümde cinsel içerikler mevcuttur, dikkat ederek okuyunuz. +18!)

Ateş, kurşunlandığını söylüyordu ve biz bu duruma neredeyse normal bir şeymiş gibi tepki veriyorduk çünkü artık pisliğe alışmıştık, biz artık o pisliğin tam ortasındaydık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ateş, kurşunlandığını söylüyordu ve biz bu duruma neredeyse normal bir şeymiş gibi tepki veriyorduk çünkü artık pisliğe alışmıştık, biz artık o pisliğin tam ortasındaydık. Nefes alıyorduk ancak aldığımız nefeslerin karşılığında nefesler kesiyorduk çünkü yaşamak zorundaydık, yaşamak için ise öldürmek.

Kolundan akan koyu sıvı onun kanıydı, sanırsam omzundan vurulmuştu. Cengiz soğuk kanlıydı, ona doğru ilerleyerek omzuna bakındı. "Vurulmuşsun."

Ateş tuttuğu omzunun acısıyla inlediğinde "Vuruldum," dedi dişlerinin arasından. "Ancak vurulmak bile bu kadar canımı yakmamıştı, ne halt ediyorsun lan!"

"Yarana bakıyorum," dedi tepkisiz bir sesle. Ben ise koşar adımlarla revire girip ilk yardım malzemelerimi aldım ardından eldivenlerimi de giyerek yeniden yanlarına ilerledim. O sırada Doğan salondakileri dışarıya çıkarıyordu çünkü ortam hiç olmadığı kadar karışıktı. "Kaç kişiydiler?" diye sordu Cengiz, sesi az öncekinin aksine oldukça bariton ve sertti.

Ateş'in omuz kısmındaki kazağın parçasını makasla keserek yarayı açığa çıkardığımda "Sayamadım," dedi acıyla inleyerek. Yarasına baktım, kurşun içeride değildi, sıyırmış olmalıydı. "Fazlaydılar, on, bilemedin on beş, hepsi de silahlıydı. Telefon görüşmesi yapmam gerekiyordu, bir kulübeye girdim ve sonrasında takip edildiğimi fark ettim. Sonrası da bu işte, hiç durmaksızın, nerede olduklarını bile umursamadan ateş açtılar, canımı zor kurtardım amına koyayım!"

Ürkütücüydü. "Seni nereden bulmuş olabilirler, daha doğrusu nasıl bulmuş olabilirler?" diyerek aklıma takılan şeyi sorduğumda bir yandan da kurşunun sıyırdığı omzunu temizliyordum.

"Ben sizi nasıl bulduysam öyle," dedi.

O sırada Cengiz düşünceli bir sesle "Engin denen piçin işi," diyerek araya girdiğinde ellerim yaptığı işlemi duraksadı, onun adını duymak tüm bedenimi titretmişti sanki. "Bizden önce Türkiye'ye döndüğünü öğrenmiştik ancak ortalarda olmadığını da biliyoruz, eğer Jashon köpeği buradaysa senin yerini bulmasını sağlayan o ittir."

Ateş, mantıklı gelmiş olacak ki başını kaldırıp onun yüzüne baktı. "Hala ne bekliyoruz o halde, gidip o sikik herifin beynini dağıtalım!" Yutkundum, ellerimin titremesine aldırmadan dikiş malzemelerini çıkarıp Ateş'in yarasına yeniden döndüm. Uyuşturucu iğne çıkardığımda "Gerek yok yenge," dedi yüzünü buluşturarak. "Zaten pek bir şey hissetmiyorum."

KRONİK (+18) ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin