45.Bölüm: TANIDIK DARBE ve ACI YÜZLEŞME

1.4K 156 42
                                    

Düğümler çözülüyor, finale adımlar atıyoruz.
Gözlerinize sağlık 🤍

Oy vermeyi unutmayın 🧡

Oy vermeyi unutmayın 🧡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

5 Ocak 2012


Soğuk bir ocak ayıydı. İnsanlar evlerine saklanmış, karın yağışı durmaksızın devam ediyordu. Yollar kapanmış, kapılar karla kaplanmıştı ve insanlar çift kat giyinmeden dışarıya bile çıkarmıyordu.

Songül, kaynayan çorbanın altını kapattı. Son kez karıştırdıktan sonra kıvamından emin olup gülümsedi. Metal termos kabına döktü birazını. Dumanı tüten çorbanın soğumaması için kapağını kapatıp bez çantasına attı. "Ali, çıkıyorum ben haberin olsun!"

Kocası salonda televizyon izliyordu ancak çorbanın kokusunu da almıştı. "Nur'la Melis döndü mü okuldan?" diye sordu kalkıp mutfağa ilerlerken. "Hem, nereye gidiyorsun sen bu karda kışta?"

Songül yutkunurken hızlıca yanıt verdi. "Selvi ablalara uğrayacağım, kadın hastalanmış. Çorba koydum biraz götüreyim."

Ali kaşlarını derince çattı. Daha geçen akşam evlerinde çay içen kadın bu sabah hasta mı olmuştu? "Bana bak Songül, senden hiç hoş kokular almıyorum!" dedi karısının kolunu sıkıca tutarken. "Yine o herifle mi görüşüyorsun yoksa!"

Songül korkuyla gözlerini kaçırdı. Engin'le evlendiği günün sabahında karşılaşmış, o günden sonra bir daha ayrılamamıştı. Bunun yanlış olduğunu biliyordu. Ali'den defalarca kez ayrılmak istemişti fakat karşılığını şiddetle almıştı. "Hayır," dedi acıdan yüzünü buruştururken. "Bırak kolumu, canım yanıyor!"

Hiç inanmasa da bu kez salağa yatmayı tercih etti Ali. "İyi bakalım," derken Songül'ün sıktığı kolunu bıraktı. Kolunda oluşan kızarıklık kolay kolay geçmeyecekti. "Git şimdi. Kızlar eve dönmeden evvel sen dönmüş ol, yoksa senin yiyeceğin dayağı onlar yer!"

Dehşetle baktı Songül. Eve her geç kalışında hıncını onlardan çıkarmasına artık dayanamıyordu. "Tamam," dedi korkuyla gözlerini açarak. "Dokunma onlara, hemen döneceğime söz veriyorum!"

Ali sıktığı dişleriyle başını salladı. Songül çantasını omuzuna asıp koşar adımlarla evden çıktığında, çıkar çıkmaz gözyaşları şiddetle süzüldü. Artık dayanamıyordu. İstemediği bir evliliği yapmıştı, sevdiğinin acısını senelerdir yüreğinde taşıyordu ve şimdi o acıya bir de evlat acısı eklenmişti. Bu bataktan hiçbir zaman kurtulamayacaktı.

KRONİK (+18) ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin