Merhabaaa, ben geldim ehehhe. Sınır dolmadan bölümü atayım dedim çünkü bekleyen minnoşlarım var.
Aklımda mükemmel fikirler var, bu bölümde yalnızca onlardan birkaçını yazdım. Umarım hoşunuza gider, sizi seviyorum.
Şarkı; Simply - Bring It On, Sezen Aksu - Unuttun mu Beni?
1 AY SONRA...
RUSYA
Özlem, dayanılması zor güçlü bir duygu kavramıydı. Yeri doldurulamaz bir boşluk, tedavi edilemez derin bir yara ve kimi zaman öldüren, kimi zaman güç verendi.
Şimdi de güç veriyordu. Belli belirsiz bir koku, ufacık bir bez parçası bile değildi; yalnızca küçücük bir lastik tokadan en fazla ne beklenirdi ki? Günlerce, haftalarca ayakta tutabileceğine inanmak zordu ama tutmuştu işte, koca adam küçücük bir lastiğe sığınmıştı haftalardır. Yalnızdı, tek dostu o küçük bez parçasıydı, üstelik artık sığındığı koku bile silinmeye başlamıştı.
"Neden haftalardır o tokayla oynuyorsun güzelim, yoksa sonunda o güzel saçlarını bağlamaya mı karar verdin?" Güldüler, hep böyleydi ama onların yeni eğlencesi haline gelmek alışacağı son şeydi.
"Aramızda tel örgü olmasaydı da bu kadar çok gülebilir miydin?" diye sordu başını kaldırıp adama bakarken. Güç istedi, güç almak için avucuna sakladığı tokayı sıktı. "Dört gün önce parmaklarını kırarken de sesin bu kadar çıkıyor muydu senin, yoksa benim kulağımda sorunlar mı oluşuyor?"
Adam, sinirle ellerini tel örgüye geçirdi. "O lanet suratını parçalayacağım günü sabırsızlıkla bekliyorum kurt adam."
Sırıttı bu sözlere. "Bana bulaşmaya cesaretin olsaydı yirmi kişiyi üzerime salmak yerine adam gibi karşıma dikilirdin."
"Ringe beklerim!" dedi adam, tel örgüye bir kez daha vurduğunda. "Bir pislik olduğumu kabul ederim ama onurlu bir dövüşçü olmadığımı asla. Kimseye böyle bir şey yapacak değilim, ringe gelsen senin kafanı anında kopartırım ama korkuyorsun."
Hiçbir tepki vermedi Cengiz çünkü ringe çıkmayacaktı. "Bunu söyleyen çok oldu, şimdi yarıdan çoğu diğer dünyada yanıyor." Tokayı artık izi çıkmış bileğine taktı, sanki nefes almak gibi hissettiren bu duygu onu rahatlattı. "Dövüşmek istiyorsan karşı karşıya illa ki geliriz, ringe gerek yok ama sen korkuyorsun."
Karşıdan bir cevap gelmedi, ki zaten yemek saatinin geldiğini bildiren görevli elindeki sopayla tel örgülerin arasındaki koridorda yürüyerek etrafa savuruyordu. "Götünüzü bir an önce kaldırın, birkaç dakika içinde yemekler bittiğinde açlıktan artıkları yemek istemiyorsanız tabii."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KRONİK (+18) ✓
AcciónAnnesinin katilini bulmak için patronuyla anlaşan genç gazeteci, aldığı görev üzerine bir boksörün hayatını gizlice sızdırmaya başlar. Fakat bilmediği bir şey vardır; hayatını gizlice işgal edeceği boksör herkesin korkulu rüyası haline gelen, daha e...