9.Bölüm: ÖLÜMÜN SOĞUK NEFESİ

4.3K 329 60
                                    

Bu bölümde rahatsız edici, şiddet içerikleri bulunmaktadır ona göre okuyun!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu bölümde rahatsız edici, şiddet içerikleri bulunmaktadır ona göre okuyun!

Şarkı; Yeat, Drake - IDGAF (Guitar Remix)

Oy ve yorumlarınızı aksatmayın, keyifli okumalar.


Bu zamana kadar kimse beni açıkça tehdit edememişti. Kimseden kolay kolay korkmaz, kimseye kolay kolay boyun eğmezdim. Yapım böyleydi, kendi çabası sayesinde ayakta kalabilen bir kıza her istediğinizi yaptıramazdınız. Ayrıca konu bensem, kimse haksız yere tehdit ederek üstümden para koparamazdı.

"Sen beni tehdit mi ediyorsun?" dedim gözlerinin içine bakarak. Başını salladı, hiç çekinmedi bile. "Ne hakla, neye dayanarak yapıyorsun bunu, kime güveniyorsun?"

Gözlerini kıstı, bana doğru adımladı. "Asıl sen kime güveniyorsun?" diye sorduğunda sesindeki kuşku bakışlarına yansıdı. "Bir rakibinin Cengiz'in yanına soktuğu basit biri olduğunu düşünmüştüm ama patron falan dedin. Şimdi senden daha da şüphelendim, neyin peşindesin Larissa? Daha doğrusu neye, kime güveniyorsun?"

Bu şerefsiz sandığımdan da zekiydi. Yine de pes etmeyerek karışısına dikildim. "Benim kim olduğumu boşver de asıl sen söyle. Onlarca insanı öldürttüğün, üzerinden tonlarca para kaldırdığın Cengiz Ertekin, arkasından iç çevirdiğini öğrenirse ne olur? Sana ne yapar sence?" Yutkunduğu an o korkuyu gözlerinde gördüm sanki. Dudağım kıvrıldığında gülümsedim. "Benimle uğraşma Servet, hiç düşünmeden seni de kendimi de yakarım."

Sustu, zaten bir cevap beklemiyordum. Burnumdan soluyarak yanından geçip kapıdan çıktığımda büyük adımlarla merdivenleri inerek oradan uzaklaştım.

❥❥

Patrona Servet hakkında kısa bir mesaj çekmiştim üzerimi değiştirmeden hemen önce. Doğan'ın bu konuyla yakından ilgileneceğini, benim pek gözüne batmamam gerektiğini söylemişti. Birkaç sıradan pansuman sonrasında zemin katın girişleri de açılmıştı. Herkes başlayacak maç için doluşmaya başladığında ben de hemşire önlüğünü yenileyerek zemin kattaki hazırlık odasına ilerlemeye başladım.

Birçok insan bahislerdeydi. Yarıdan çoğu kişi Cengiz'e basıyordu parasını fakat bir kısmı da kim olduğunu bilmediğim rakibini destekliyordu. Açıkçası endişe etmiştim, böylesine desteklenen biri nasıl bir şey çıkacaktı? Cengiz'i yenebilir miydi? Ah, bana neydi de onun adına endişe duyuyordum?

Derin bir nefes alarak revire girdiğimde Cengiz'in de içeride olduğunu gördüm. Üstünde siyah bir tişört vardı, vücudunu sararak kaslarını yansıtıyordu. "Hazır hissettiğine emin misin," diyordu patronu. Ben içeriye girdiğimde bakışları bana döndü ikisinin de. İlk gözlerini çeken ise Cengiz olmuştu, önüne dönerek sargı eldivenlerini eline sarmaya başladı.

KRONİK (+18) ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin